Said Nursi'nin vefatının 57'nci yılı

Hayatı Kuran mücadelesiyle geçen Bediüzzaman Said Nursi tam 57 yıl önce 23 Mart 1960'ta vefat etti. Sürekli takip altında olan ve ömrünün neredeyse 30 yılını hapishanelerde ve sürgünlerde geçiren Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur Külliyatı'nı talebelerine emanet ederek Şanlıurfa'da vefat etti. Bugün, eserleri 190 ülkede 50 farklı dilde yayımlanıyor.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Bediüzzaman Said Nursi'yi vefatının 57. yılında rahmetle anıyoruz.
Hayatı boyunca sürekli takip altında olan ve ömrünün neredeyse 30 yılını hapishanelerde ve sürgünlerde geçiren Bediüzzaman Sid Nursi tam 57 yıl önce bugün Şanlıurfa'da vefat etti. 82 yaşında hayata gözlerini yuman Sid Nursi, vefatının üzerinden 57 yıl geçmesine rağmen sürekli dualarla anılıyor ve eserleri 190 ülkede 50 farklı dilde yayımlanıyor.

Sid Nursi kimdir?

Sid Nursî, 1878 yılında Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı İsparit nahiyesinin Nurs köyünde doğdu. Babasının adı Mirza, annesinin adı Nuriye'dir. Nursi, Van'da Medresetü'z-Zehra isimli bir medrese kurma fikrini gerçekleştirebilmek için 1907 yılında İstanbul'a geldi. Daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyetiyle irtibata geçmek için Selanik'e gitti. Sid Nursî, 31 Mart İsyanı sonrasında tutuklandı, yargılandı ve suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. 1916'da Osmanlı-Rus savaşı sırasında esir düştü, bir yıl Rusya'da esir kamplarında kaldıktan sonra kaçarak ülkeye döndü.

1922 yılı sonlarında, Mustafa Kemal'in daveti üzerine Ankara'ya giderek kendisiyle görüştü. Bir süre Ankara'da kaldıysa da, Mustafa Kemal ile dini konularda ters düşmeleri üzerine ilişkileri koptu. Daha sonra Van'a yerleşti. Şeyh Sid'e isyan etmemesini telkin etmesine rağmen Şeyh Sid İsyanı sonrasında takibe alındı ve Barla'ya sürgün edildi. 1925 ile 1952 yılları arasında çeşitli sürgün ve hapis cezaları dolayısıyla Burdur, Isparta, Kastamonu ve Emirdağ'da kaldı. Kitaplarından dolayı yargılandığı dönemlerde aylarca Eskişehir, Denizli, Afyon hapishanelerinde tutuklu kaldı ancak beraat etti.

Hayatını 3 döneme ayırmıştır

Sid Nursî, hayatının "Eski Sid", "Yeni Sid" ve "Üçüncü Sid" olmak üzere üç dönemden oluştuğunu ifade eder. Eserlerinde, 45 yaşına kadar olan hayatını "Eski Sid" dönemi olarak ifade etmiştir. Eski Sid, imani yöntemlerle birlikte İslamiyete siyaset yoluyla da hizmet edilebileceği fikriyle hareket etmiştir. Daha sonra, zamanın gelişen olayları onun bu fikrini değiştirmiş ve siyasetten tamamiyle çekilmiştir.

Eski Sid'in "Yeni Sid"'e geçişinde, Sid Nursî'nin, Abdulkadir Geylani'nin Fütuh'ul Gayb isimli kitabından aldığı ders önemli rol oynamıştır. Risale-i Nur Külliyatı'nın büyük kısmı Yeni Sid döneminde yazılmıştır. Sid Nursî, Eski Sid ile Yeni Sid dönemlerini "Eski Sid, daha ziyade akli gidiyordu, Yeni Sid ise ilhama da mazhardır, akıl-kalp ittifakıyla hareket eder." diye özetlemektedir:

1948'deki Afyon hapsinden sonraki hayatını ise "Üçüncü Sid" dönemi olarak ifade etmiştir. 23 Mart 1960'da Şanlıurfa'da vefat etti. Urfa'daki Halil-ur Rahman Dergahı'na defnedildi. Ancak 12 Temmuz 1960'da 27 Mayıs Darbesi hükümetinin emriyle mezarı yıktırıldı ve bilinmeyen bir yere nakledildi.

Sid Nursi'nin mezarı nerede?

27 Mayıs Darbesi'nden sonra mezarı yıktırılan ve bilinmeyen bir yere nakledilen Sid Nursi'nin naaşının nerede olduğu uzun yıllar boyunca tartışıldı. Sid Nursi'nin naaşının nerede olduğu halen tam olarak bilinmese de Başbakanlık'tan Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na, tartışılan mezar yeriyle ilgili gelen belgeler, konuya ışık tutan tek belge niteliğinde. Belgelere göre, Nursi'nin kardeşi Abdülmecid Ünlükul nezaretinde Urfa'dan alınan naaş, yine onun nezaretiyle 12 Temmuz 1960'ta Isparta Şehir Mezarlığı'na defnedildi. Belgelerde defin işleminin "mahrem" yani "gizli" tutulmasıyla ilgili notlar da dikkat çekiyor.

Okuma sevgisini filmle aşılayacak