8 soruda TSK'nın İdlib harekatı
- Twitter'ta paylaş
- Facebook'ta paylaş
- BiP'te paylaş
- Telegram'da paylaş
- Whatsapp'ta paylaş
- Pinterest'te paylaş
- Flipboard'da paylaş
- E-posta gönder
- İdlib için neden düğmeye basıldı?
- Operasyonun hedefi ne?
- Terör koridoruna karşı çevreleme politikası mı?
- Harekat kime karşı olacak? Çatışma olacak mı?
- Rusya operasyonun neresinde?
- İdlib neden önemli?
- ABD’nin İdlib tutumu
- Suriye iç savaşının geleceğine etkisi
İdlib için neden düğmeye basıldı?
Türkiye, Rusya ve İran’ın garantörlüğünde Astana’da gerçekleşen toplantıların ardından ilan edilen dört çatışmasızlık bölgesinden biri olan İdlib’e yönelik operasyon başlatıldı. Esed rejimi ile muhaliflerin çatışmasını engellemek ve bölgede yaşayan sivillerin korunmasını sağlamak amacıyla başlatılan operasyon için ilk etapta Özgür Suriye Ordusuna bağlı Hamza Bölüğü İdlib’e yöneldi. TSK’nın öncülüğünde başlayan operasyonun en önemli önceliği ise bölgede barış ve istikrarı korumak.
Uzun süreden beri hazırlıkları sürdürülen operasyon için ilk adım dün gece atılırken, bugün AK Partinin Afyon Kampında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, operasyonun başladığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün İdlib'e ciddi bir harekat var ve bu devam edecek” ifadelerini kullanırken, ilk etapta ÖSO güçlerinin bölgeye gireceğini ifade etti.
Operasyonun hedefi ne?
Türkiye’nin 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı Harekatının 31 Mart 2017’de başarıyla tamamlanmasının ardından bölgede başlatacağı en önemli ikinci operasyon olması beklenen İdlib operasyonunda hedef ve öncelikler barış ve istikrarın sağlanması ve göçün engellenmesi üzerine kurulu olacak. Esed rejimi ile muhaliflerin en şiddetli çatışmalarından birine sahne olan İdlib’de Astana’da alınan kararların hayata geçirilmesi hedefleniyor.
TSK operasyona destek sağlayacak
İlk etapta çatışmasızlık bölgesindeki ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve çatışmaların sona erdirilmesi bekleniyor. Bunun için ÖSO güçleri bölgeye geçerek kontrolü sağlayacak. TSK’ya bağlı birlikler ise ÖSO’ya destek sağlayarak olası çatışmaları önleyecek.
Terör koridoruna karşı çevreleme politikası mı?
Operasyonun en önemli bir diğer iki hedefi ise terör unsurlarının bölgeden temizlenmesi ile ilgili olacak.
Operasyon kapsamında bir yandan terör örgütü PKK/PYD’nin ABD desteği ile bölgede oluşturmaya çalıştığı ve Akdeniz’e kadar uzanan hattın terör koridoru olmasının engellenmesi hedeflenirken, diğer taraftan İdlib bölgesinde bulunan ve El Kaide ile bağlantılı olan grupların güçlenmesini önlenmesi sağlanacak.
Harekat kime karşı olacak? Çatışma olacak mı?
Söz konusu harekat bir çatışma ve temizlik olmaktan ziyade bölgede kontrolün sağlanması ve sivillerin korunmasına yönelik olacak. Öncelikli olarak bölgedeki muhalif grupların ÖSO güçleri ile birlikte hareket etmesi bekleniyor. Bölgede ÖSO’ya olası bir saldırı halinde ise karşılık verilecek. Ancak söz konusu operasyonun ana hedefi çatışmasızlık planın işlemeye başlamasına dönük olacak.
Operasyon kapsamında herhangi bir yerel unsur ile çatışmanın yaşanmaması bekleniyor. TSK’ya bağlı birliklerde bölgedeki istikrarın ve barışın korunmasına destek sağlayacak.
Rusya operasyonun neresinde?
Türkiye ve Rusya, Astana Toplantıları kapsamında bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi için garantörlük konumunda. İran’ın da dahil olduğu görüşmeler kapsamında Suriye’de dört bölgede çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Ancak bazı bölgelerde rejimin saldırıları nedeniyle çatışmasızlığın kırılgan olması yeni bir yönetimin devreye sokulmasına neden oldu. Türkiye ve Rusya, çatışmasızlığın sürdürülmesi için bölgeye asker gönderme kararı aldı.
Astana’da varılan anlaşmaya göre yaklaşık 2 milyon sivilin yaşadığı ve hassas bir yapıya sahip olan İdlib’de çatışmasızlığın hayata geçmesi için Türkiye İdlib’in içine asker gönderecek. Rusya ise İdlib’in dışına asker konuşlandırarak muhalifler ile Esed rejiminin karşı karşıya gelmesini ve çatışmasını engelleyecek. Rusya, İdlib bölgesine müdahalede bulunmayacak.
İdlib neden önemli?
İdlip, Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana çatışmalardan en fazla etkilenen bölgelerin başında geliyor. Esed rejimi, Rusya ve İran yanlısı gruplar iç savaş sürecinde İdlib’i hedef aldı. Özellikle son dönemde bölgede artan hava saldırıları nedeniyle bölgede büyük bir yıkım yaşandı.
Çatışmalardan kaçan siviller İdlib'e sığındı
Bölgeyi kritik hale getiren en önemli faktör ise iç savaş nedeniyle Halep, Hama, Humus, Şam ve diğer bölgelerden kaçan milyonlarca sivilin de sığındığı bir bölge olmasıdır. Özellikle Aralık 2016’da Halep’ten tahliye edilen binlerce sivil bölgeye yerleştirilmişti. İç savaş, göç ve diğer birçok faktör nedeniyle Suriye’nin farklı bölgelerinden İdlib’e yerleşen siviller bulunuyor. Esed rejiminin saldırıları da bölgedeki krizi daha da derinleştiriyordu. Türkiye, çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edilen bölgede yaşayan sivillerin korunması ve terör örgütlerinin bölgeden çıkarılması için ÖSO’ya ve diğer muhalif gruplara destek verecek.
ABD’nin İdlib tutumu
Suriye iç savaşının başladığı dönemde Suriyeli muhalifleri desteklediğini açıklayan ancak 2014 sonrası dönemde Suriyeli muhaliflerin yerine terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye desteğini artırmaya başlayan ABD, son dönemde El Kaide’nin İdlib’de etkin olmaya başladığını öne sürmeye başladı. Terör örgütü PKK/PYD’ye doğrudan askeri yardım yapan ve Suriye’nin kuzeyinde ortak hareket eden ABD yönetiminin bölgedeki politikası Türkiye’nin sert tepkisini çekiyor.
- ABD-PKK/PYD işbirliği
- Rakka operasyonunu terör örgütü PKK/PYD ile gerçekleştiren ve daha sonrasında Suriye’nin doğalgaz ve petrol zengini kenti olan Deyrizor’a yönelen ABD’nin son dönemde İdlib’i gündeme taşımasının arkasında terör örgütü PKK/PYD üzerinden bu bölgeye de girme hedefinin olduğu iddia ediliyordu. ABD’nin Menbiç üzerinden Afrin’e oradan da Akdeniz’e kadar uzanacak bir koridor oluşturulmasına destek verdiği belirtiliyor. ABD Başkanı Trump’ın DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi McGurk’un El Kaide bağlantılı Nusra örgütünün İdlib’te güçlendiğini iddia etmesi ve bu bölgeye operasyon yapılması gerektiğini savunması bu iddianın gündeme gelmesine neden oldu.
Suriye iç savaşının geleceğine etkisi
Altıncı yılını dolduran Suriye iç savaşında yaşanan çatışmalar ve şiddet olaylar bölgedeki istikrarı da olumsuz etkiledi. Terör örgütü DEAŞ'ın yanı sıra PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD'de Suriye'deki otoroite boşluğundan yararlanarak güçlendi. Esed rejiminin saldırıları nedeniyle yüzbinlerce sivil hayatını kaybetti. Ülkede yaşanan çatışmaların durdurumlası için Cenevre ve son olarak da Astana'da çok sayıda görüşme gerçekleştirildi. Türkiye'nin de desteği ile Astana'da yürütülen görüşmelerin sonucunda çatışmasızlık bölgeleri ilan edildi.
Çatışmasızlık kararının devreye sokulması ile birlikte iç savaşın etkilerinin azaltılabileceği değerlendiriliyor. Bu durumun büyük bir yıkım ve katliama yol açan saldırıların durulması için önemli bir adım olabileceği değerlendirmesi yapılıyor.