Türkiye'nin Suriye'den gelen binlerce mülteciye kapısını açması ve yardım seferberliği başlatması tüm dünyada takdirle kaşılanırken, medeniyetin, insan hak ve özgürlüklerinin, hümanizmin kaynağı olduğunu iddia eden Avrupa ülkeleri, kendi geçmiş deneyimleriyle Türkiye'nin tumunu karşılaştırmaktan kaçınıyorlar. Bunun en somut örneği dünkü Avrupa Komisyonu'nun olağan toplantısında yaşandı.
Bir gazetecinin, “Suriye'de yaşanan gelişmeler sonucu Türkiye'nin buradan kaçan binlerce kişiye kapılarını ve sınırlarını açması, yardım elini uzatması ve büyük kolaylıklar göstermesini birkaç yüz kişi yüzünden anlaşmazlığa düşen Fransa ve İtalya arasındaki durumla nasıl kıyaslarsınız. Türkiye'nin tavrı nasıl bir ders veriyor?” şeklindeki sorusu üzerine Avrupa Komisyonu Sözcüsü Alejandro Munoz, bunun felsefi bir düzlemde değerlendirilebileceğini ve kendisinin böyle bir tartışma içerisine giremeyeceğini belirtti.
Munoz, sözü Komisyon'un insani yardım departmanı sözcüsü Raphaël Brigandi'ye bırakınca Brigandi insani yardım konusunda Türkiye'den övgüyle bahsetti. “Bildiğimiz kadarıyla 5 binin üzerinde kişi Türkiye tarafından karşılandı ve bir o kadar daha insanın giriş yapması bekleniyor. Türkiye ihtiyaç duyarsa oradaki yetkililere destek vereceğiz. Ancak Türkiye dünyada insani yardım konusunda esas aktörlerden biri ve çok iyi organize olmuş durumdalar.” Aynı gazeteci “Türkiye'nin İtalya'dan daha büyük yardım kapasitesine mi sahip olduğunu ima ediyorsunuz?” şeklinde soru sorması üzerine ise sözcüler yorum yapmayacaklarını belirttiler.