Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı da olan Gabriel, SPD Yönetim Kurulu'nun toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Yunan halkının demokratik kararını saygıyla karşıladıklarını belirtti.
“Ancak referandumdan sonra oluşacak durum bizi üzüyor" diyen Gabriel, ülkenin iflas etmeye yakın olduğunu ve Yunan halkı için yaşamın zorlaşacağını kaydetti.
Referandumun sonucunu "ekonomi ve para birliği" kurallarının reddedilmesi olarak yorumlayan Gabriel, “Şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranamayız" diye konuştu.
Gabriel, Yunanistan'daki referandumun AB'nin politikasını değiştireceği ve daha fazla yatırıma yöneleceği döneme rastladığına da işaret etti.
Bundan sonra da herkesin yeni görüşmelere ve müzakerelere açık olması gerektiğini vurgulayan Gabriel, ancak bu müzakerelerin Avro Bölgesi'ndeki işbirliğine riayet edilesi koşullarını içerdiğini dile getirdi.
Gabriel, Yunanistan'a yeni bir teklif sunması çağrısında bulunarak, “Yunanistan Avro Bölgesi'nde kalmak istiyorsa hızlı bir şekilde şimdikinin dışına çıkan ve Avro Bölgesi'ndeki 18 ülke tarafından kabul görecek ciddi bir teklif sunması lazım" ifadesini kullandı.
Avro Bölgesi'ndeki diğer ülkelerin de demokrasiyle yönetildiğine işaret eden Gabriel, sözlerini söyle sürdürdü:
“Yunanistan'ın kendi ulusal çıkarlarını koşulsuz bir şekilde diğer 18 ülkeye zorla kabul ettirip para birliğimizi tehlikeye sokamayız. Sonunda her üye ülke Yunanistan gibi aynı hakla özel haklar talep eder. Bu, Avro Birliği'nin sonu olur ve Avrupa'da bu politikaya nasyonalizmin dönüşü anlamına gelir. Topun Atina'daki hükümette olduğunu düşünüyoruz. Ciddi bir teklif gelmesi durumunda Avrupa'nın müzakerelerde bulunması lazım."
Gabriel, Atina'da dün yapılan kutlamalara dikkati çekerek, “Sokaklardaki kutlamadan sonra şimdi kötü bir sürprizle karşılaşma tehlikesi bulunuyor. Hükümetin elde ettiği galibiyetin ardından bunun insanlar için mağlubiyete dönüşebilme tehlikesi var" dedi.
Yunanistan'ın AB üyesi bir ülke olarak kalacağını ve söz konusu referandumdan sonra 27 AB ülkesinin dayanışmasına ihtiyaç duyduğunu söyleyen Gabriel, Avrupa'nın Yunanistan'daki insanları yarı yolda bırakmaması gerektiğini, insani yardımda bulunması gerektiğini belirtti.
