Doğu Akdeniz bölgesinde sadece ekonomik alanda değil siyasi alanda da gelişmeler yaşanıyor. MEPEI'de "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de jeopolitik savaşları" başlığıyla bir analiz yayımlandı. Yazıda şu ifadelere yer verildi:
"Doğu Akdeniz diğer cepheleri de etkiliyor"
"Küresel sistem giderek daha fazla çatlıyor ve istikrarsızlaşıyor. Türkiye ise komşu coğrafyalarda ortaya çıkan güç boşlukları sonucunda Güney Kafkasya'dan kuzey Irak ve Suriye'ye kadar birçok cephede eş zamanlı olarak jeopolitik bir mücadele içinde olan ülkelerden biri konumunda. Doğu Akdeniz sadece deniz yetki alanlarını değil, diğer cephelerdeki mücadeleyi de etkileyecek cephelerden biri. Bu nedenle Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikası yaygın zorlukların tüm yönlerini ele alan giderek daha önemli hale geliyor."
"Türkiye Doğu Akdeniz'de tüm sorunları ele alıyor"
"Doğu Akdeniz'deki rekabet, güç dengesinde köklü bir değişim olasılığını içerdiğinden, Türkiye'nin dış ve güvenlik politikası ve ilgili hak ve çıkarları ile yakından bağlantılı. Bu nedenle, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yaygın sorunları tüm yönleriyle ele alan Doğu Akdeniz politikası giderek daha fazla önem kazanıyor. İspanya'daki Sevilla Üniversitesi'nde beşeri deniz coğrafyası profesörü olan Juan Luis Suarez de Vivero tarafından hazırlanan Sevilla haritasına göre , Yunan kıta sahanlığı veya AB sınırları, Mississippi adasından başlar ve güneye doğru aşağı Akdeniz'e kadar uzanır."
"Mavi toprakların savunulması Türkiye'nin önceliği"
"Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasına yönelik hedefleri, kısa vadeli ve uzun vadeli iki yaklaşımla açıklanabilir. Kısa vadede amaç, Doğu Akdeniz enerjisinin Avrupa'ya herhangi bir transferinin gerçekleşmesi için özellikle Mısır ve İsrail ile açık ve örtülü müzakereler yoluyla Yunanistan'ın azami politikasını bloke ederek Yunanistan'ın Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarına zarar vermesini önlemektir. Uzun vadede ise stratejik düzeyde Türkiye’nin amacı Doğu Akdeniz'de herhangi bir başka gücün, Türkiye'nin artan nüfuzunu ve Türkiye'yi kuşatma manevrasını sınırlamaya yönelik herhangi bir girişimini engellemektir. Sonuç olarak, mavi toprakların savunması, ticarileştirilmesi ve daha verimli kullanılması bu ülkenin ulusal denizcilik politikasında önceliğidir."
