|

Güvenli bölge için ilk adım

Türkiye’nin, Suriye krizinin ilk günlerinden bu yana sürdürdüğü “Güvenli Bölge” ısrarı Fırat Kalkanı Harekatı ile fiili olarak hayata geçmek üzere. Savaşın ilk dönemlerinde Humus’tan kaçan ve yıllardır tehlike altında yaşayan 10 aile, harekatla DEAŞ’tan temizlenen Molla Yakup Köyü’ne yerleşti. İdlib’ten onlarca aile daha gelmek için hazırlanıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/02/2017 Pazartesi
Güncelleme: 00:33 - 20/02/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
'Güvenli Bölge' Fırat Kalkanı Harekatı ile fiili olarak hayata geçmek üzere.
'Güvenli Bölge' Fırat Kalkanı Harekatı ile fiili olarak hayata geçmek üzere.

Fırat Kalkanı ile birlikte Azez-Cerablus arasının terör örgütlerinden temizlenmesi ve harekat bileşenlerinin, ülkenin en stratejik ilçelerinden Bab'a inmesi, Türkiye'nin Suriye krizinin en başından bu yana ısrarla sürdürdüğü “Güvenli Bölge” projesini de hayata geçirerek Suriyeli mültecileri yaşayacakları güvenli topraklar hediye edecek.



DÖNÜŞLER HIZ KAZANACAK


24 Ağustos 2016'da başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nda temizlenen bölgelerle birlikte ülkenin kuzeyindeki 80 km uzunluk, 30 km derinlikteki alan TSK-ÖSO'nun fiili kontrolü altında girdi. Binlerce mülteciyi barındıracak bir kapasiteye sahip alanın ABD-Türkiye ortaklığıyla “Güvenli Bölgeye” dönüşmesi üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Güvenli bölge resmi olarak faaliyete geçmedi ancak ilk aileler Fırat Kalkanı bölgesine sığınmaya başladı. Savaşın başlamasıyla Humus'tan kaçarak ülkenin diğer şehirlerindeki mülteci kamplarına yerleşen yaklaşık 10 aile hava saldırısı korkusuyla yaşadıkları kamplardan ayrılarak Fırat Kalkanı Harekatı'yla DEAŞ'tan temizlenen Halep kırsalındaki Molla Yakup Köyü'ne yerleşti.






KÖYLERE YERLEŞTİRİLECEKLER


Ailelerin erkeklerinin savaşçı olarak harekata dahil olduğu da öğrenildi. Humuslu ailelerin köye yerleşmesiyle İdlip'teki kamplarda yaşayan çok sayıda ailenin daha gelmek için hazırlık yaptığı öğrenildi. Ancak köylerdeki faal DEAŞ hücreleri ve DEAŞ bölgesi ile ÖSO arasındaki yol güvenliğinin tam sağlanamaması nedeniyle bu talepler karşılanamıyor. Ancak önümüzdeki günlerde gelmek isteyen ailelerin harekatla özgürleştirilen köy ve kasabalara yerleştirilmeye başlanacağı bildirildi.



  • 30 bin mülteci bekliyor
  • Yeni Şafak'a konuşan ÖSO kaynakları 2 yıl önce Lübnan'a kaçan 30 bin mülteciyi de “Güvenli Bölge” ilanının ardından getirmeyi düşündüklerini anlattı. Kuseyr, Husum Kalesi ve Zara çevresinde yaşayan Suriyeliler Esed rejimi ve Hizbullah karşısında 2 yılı aşkın bir süre direnmeyi başarmıştı. Ancak bölgelerin kuşatma altına girmesi nedeniyle direniş kırılmıştı. Zara çevresinde 57 günü aşan kuşatmada 3 bin hava saldırısı yapılmış, binlerce varil bombası kullanılmıştı. Sadece kuşatma sürecinde 500'e yakın muhalif hayatını kaybetmiş, 1500'ü aşkın muhalif ise yaralanmıştı. Cephanenin tükenmesi ve açlıktan ölümlerin başlaması üzerine muhalifler direnişi sonlandırmış ve 30 bin mülteci Lübnan'daki mülteci kamplarına geçmek zorunda kalmıştı. Uzun zamandır çok zor şartlar altında yaşayan bu mültecilerin vatanlarına dönmesi için çalışma başlatıldı. Eğer başarılı olunursa Lübnan'a kaçan mülteciler de Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine getirilecek.





Esed yine sivilleri vurdu


Suriye'de ateşkes ihlallerini sürdüren Beşşar Esed rejimine bağlı savaş uçakları ülkenin güneyindeki Dera ilinde sivil yerleşim yerini hedef aldı. Bombardımanda 4 sivil hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı. Öte yandan Esed güçlerinin başkent Şam'ın Kabun semti ile Haresta ilçesi ve Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri karadan ve havadan bombalamaya devam ettiği bildiriliyor.


#Fırat Kalkanı
#Suriye
#TSK
#ÖSO
7 yıl önce