Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin milyarlarca dolarlık silah anlaşması yapmak üzere bulunduğu Rusya programı sırasında ülkesinde art arda terörist saldırılar düzenlendi. DEAŞ'ın üstlendiği saldırılar, ziyaretin yarıda kesilmesine yol açtı.
- Filipinler'deki bir kilise ve bir okula düzenlenen saldırı nedeniyle Marawi bölgesinde sıkı yönetim ilan edildi.
Yaklaşık bir yıldır bölgede faaliyetlerini sürdüren DEAŞ’a bağlı Maute adlı örgütün eylemlerinin zamanlaması dikkati çekti. Kentteki saldırılar üzerine harekete geçen ordu, tüm güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkardı.
"DEAŞ her yerde gibi görünüyor. Açık söylemek gerekirse, örgütte kuzenlerim var, duyduğum kadarıyla bazıları DEAŞ'a katıldı."
Filipinler Devlet Başkanı Duterte, 60 gün süreyle bölgede sıkıyönetim ilan etti. Marawi kentinde sokağa çıkma yasağı başlatıldı.
Filipinler ordusu, hedeflerinin terör örgütü DEAŞ olduğunu, operasyonların Moro İslami Kurtuluş Cephesi'yle barış sürecini etkilenmeyeceğini bildirdi.
- 40 yıl süren çatışma sürecinin ardından hükümet ile örgüt arasında, 27 Mart 2014 tarihinde Bangsamoro Barış Anlaşması imzalamıştı. Türk Büyükelçi Haydar Berk, arabuluculuk rolünü üstlenmişti.
Filipinler'de yaşanan yoğun terör faaliyetleri gözleri Asya ülkelerindeki DEAŞ yapılanmasına çevirdi. Filipinler'in yanı sıra Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde de DEAŞ'ın yapılandığı tespit edildi.
Son yıllarda DEAŞ'ın Suriye ve Irak'taki terörist faaliyetlerinin yanı sıra Avrupa gibi Asya'da da benzer bir tablonun söz konusu olduğu görülüyor.
İngiliz Times gazetesi, geçtiğimiz Ocak ayında yayınladığı bir makalesinde, DEAŞ’ın Asya’daki yapılanmasının oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldığını savunmuş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bugüne kadar 2000 ila 4000 Orta Asyalının DEAŞ'a katıldığı sanılıyor. Artık teröristlerin ülkelerine dönmeleri son derece zor. Ülkeleri sınırları kapatmış durumda."
Terör örgütü DAEŞ'ın Türkistan'a yönelik planları ve faaliyetleri, yayınlanan bir raporda da tehlikenin boyutlarını ortaya çıkardı. Orta Asya coğrafyasında yaşayan Türk kökenli, Uygur, Özbek, Kazak, Kırgız, Azerbaycan, Türkmen ve Dağıstanlıların DEAŞ tarafından büyük bir propaganda ile örgüte çekilmeye çalışıldığı açıklandı.
DEAŞ propaganda aracı olarak İnternet de yayınladığı videolar, sözde basın açıklamaları, herkese açık forumları kullanıyor ve örgüte katılacaklara 'iyi bir yaşam' ve 'zafer' vaat ediyor. DEAŞ için en dikkati çekici nokta ise madde bağımlısı teröristlere uyuşturucu temin etmesi.
Güneydoğu Asya ülkelerinden Endonezya’da da terör örgütü DEAŞ’ın gerçekleştirdiği bazı eylemler oldu. Endonezyalı yetkililer, şimdiye kadar yaklaşık 600 Endonezyalının DEAŞ'a katılmak için Suriye'ye gittiğini, bazılarının çatışmalarda hayatını kaybettiğini, bazılarının ise ülkeye geri döndüğünü açıklamıştı. 2016 yılının sonunda DEAŞ’la mücadele kararı alan Endonezya’dan yapılan açıklamada, “DEAŞ'a yönelik sempatiyi sona erdirmek için çalışacağız. Bu çerçevede Türkiye, Malezya ve Singapur ile ortak hareket etmek istiyoruz" ifadelerine yer verilmişti.
Türkiye, 2016 yılı ortalarına kadar uluslararası bağlantıları ile 50 bin kişiyi DEAŞ şüphelisi listesine aldırdı. Türkiye bu isimleri kaynak ülkelerden Türkiye’ye sokmayarak Suriye ve Irak’a geçişine engel oldu. Ayrıca, 11 bin civarında Suriye ve Irak’a gidebilecek DEAŞ şüphelisi yabancıyı da Türk havalimanlarında ve otobüs terminallerinde sorgulamış ve bunların 2 bin 200’den fazlasını sınır dışı etti. 2016 yılı ortalarına kadar 3 bin 544 DEAŞ şüphelisi Türkiye’de gözaltına alındı ve çoğu yabancı bin 341 kişi tutuklandı.