Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Elektrik Yatırımları açılış töreninde konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Elektrik santrallerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 2017 sektöründe kamu ve özel sektörün tesis ettiği elektrik yatırımlarının açılışlarını gerçekleştiriyoruz. 1583 tesisi resmen ülkemize kazandırmış oluyoruz.
- İnşallah yıl sonuna kadar 1191 adet toplam 2132 megawattlık elektrik üretim tesisini daha devreye alacağız. Böylece sadece 2017 yılı için 8222 megawatt'Lık tesisi ülkemize kazandırmış olacağız. Böylece yeni bir rekora daha imza atmış oluyoruz.
"Enerji hamlelerimizi baltalamaya çalışıyorlar"
- Birileri de bizi çok farklı şekilde akıl veriyorlar. Son yılların yükselen ekonomileri olan Çin ve Hindistan bu başarılarını kendi kaynaklarını değerlendirmeye borçludurlar. Ülkemizde sayıları az fakat sesleri çok çıkan belli kesimlerin enerji hamlelerimizi baltalamak için çaba harcadıklarını görüyoruz. Boşuna çabalamayın. Çünkü ülkede dikili taşları yok.
Bir takım marjinal girişimler milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Bir dönem HES'lerin bölücü terör örgütlerin çalışmalarını durdurmak için kurulduğunu söylüyorlardı. O barajlar bize çok farklı kazanımlar sağlıyor, içme suyundan tut, çevre güzelliğine kadar... Tüm bunlarla beraber sulamada sağladığımız imkanlar inkar edilemez gerçekler. Biz geldiğimizde doğru düzgün HES yoktu.
Şimdi nükleere başlıyoruz ama birilerini rahatsız ediyor. Rahatsız olsanız da olmasanız da nükleer enerjiyi yapacağız. Safsataları tutmayınca çevreciliğe başladılar. Gezi olayları sırasında milletin canına kasteden vandalları 3-5 ağaç için çevreci gençler diye pazarlamaya başladılar. Baktılar bu etiket yurt dışında prim kazandırıyor, çukur eylemlerinde de benzer tavırlara rastladık. Eğer mesele gerçekten çevreyse bu ülkenin varlığını 21 milyon hektardan 22 milyon hektara çıkan iktidar partisi olarak kusura bakmayın çevreci sıfatını bunlara bırakmam.
Ülkemizde bu tür istismarları yapanlar kendilerini sol ve sosyalist sıfatlarla tanıtıyorlar. Halbuki Türk solunun tarlası çok önceden sürülmüştür. Bu gruplar Türkiye'nin büyümesini sabote etmenin en kullanışı araçları olmuştur.
Nükleer santrallere karşı çıkmak, Türkiye enerjide dışa bağımlı olmaya devam etsin demek değil midir? Ben bu hafta sonu Doğu Karadeniz'de barajları tek tek gezdim gördüm. Ben dertliyim, yapacağız. Ne noktadayız, ne konumdayız. Bu barajlarla beraber yüzlerce binlerce kilometre yollar yapıyoruz. Tüm o dağların arasında şimdi barajlarımız var ve hamdolsun ülkemin susuzluğunu gidermeye yarıyor.
Ülkemin ekonomik bağımsızlığı savunanların böyle yatırımlara karşı çıkması mümkün değildir. Meselenin çevre olmadığını gayet iyi biliyoruz.
Biz sadece enerjide değil, ugüne kadar tüm kritik projelerde hırsları akıllarının önüne geçmiş bu zanlılarla hem meşgul olduk. Meyve veren ağaç taşlanır.
Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışacak, daha çok üretecek, daha çok istihdam edecek... daha büyük adımlar atacağız. Yerli kaynakları harekete geçirme kararı aldığımızda bu derece başarılı bir ivme yakalayacağımızı ummuyordum.
- Önümüzdeki 10 yıl içinde 10 bin megavat güneş ve 10 bin megavat rüzgar enerjisi santralini devreye almak istiyoruz. Yerli kömüre daha fazla teşvik sağlanması için de çalışmalar yapılıyor. Yatırımcılarımızdan yeni projelerin haberlerini bekliyorum.
Açılışını yaptığımız yatırımlarda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
