Halk oylamasının ardından belirsizliğin ortadan kalkmasıyla ekonomi bürokrasisi yönünü yeniden reformlara çevirdi. Yeni dönemde birkaç yıl önce tasarlanan kapsamlı reform programına öncelik verileceğini aktaran Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, başta eğitim, vergi, adalet ve iş gücü piyasasına yönelik olmak üzere planlanan reformların mümkün olan en kısa sürede hayata geçirileceğini ifade etti. Şimşek, halen ihtiyaç duyulan alanlardaki reform adımlarının kararlı bir şekilde atılacağına vurgu yaptı.
Şimşek, “Halk oylamasından ‘evet’ oyunun çıkması belirsizliğin giderilmesine yardım edecek ancak nihayetinde büyümenin ana motoru yapısal reformlar olacak. Bizim için yüzde 3 büyümenin vasat olduğunu düşünüyorum. Yüzde 5-6 civarında büyüme trendine geri döneceğiz" dedi. ABD’nin başkenti Washington’da Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası Toplantıları'na katılan Şimşek, halk oylaması ve ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Halkın oylamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni öngören anayasa değişikliğine “evet” dediğini belirten Şimşek, bunun istikrar bakımından olumlu olduğunu ifade etti. Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Halk oylamasından ‘evet’ oyunun çıkması belirsizliğin giderilmesine yardım edecek ancak nihayetinde büyümenin ana motoru yapısal reformlar olacak. Bizim için yüzde 3 büyümenin vasat olduğunu düşünüyorum. Yüzde 5-6 civarında büyüme trendine geri döneceğiz, bunu yapabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu. Şimşek, ayrıca Türkiye’de yatırım ortamının geliştirilmesini çok önemli bulduğunu ve bu alanda Dünya Bankasının “İş Yapma Kolaylığı” çalışmalarının rehber alındığını belirtti.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, “Son dönemdeki makroekonomik gelişmeler, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığına işaret etmektedir” ifadesini kullandı. Çetinkaya’nın, Washington DC’de gerçekleştirdiği “Ekonomik Görünüm ve Para Politikası” başlıklı tebliginde Çetinkaya, destekleyici politikaların riskleri azalttığını belirtti. Çetinkaya, 2017'de ihracatın ekonomik büyümeye katkısının artacağını kaydederek, “Maliyet kaynaklı faktörlerin gecikmeli etkisi yakın dönemde enflasyonu yüksek seviyelerde tutacak. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme gözlenene kadar para politikasındaki sıkı duruş korunacak” değerlendirmesinde bulundu.
