|

'Türkiye'nin büyümemesi için hiç bir sebep yok'

Türkiye'nin en önemli ekonomi buluşmaları arasında yer alan 6'ncı Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuştu. Şimşek, "Belirsizlikler azalır azalmaz Türkiye yeni bir reform hamlesiyle büyüme politikasına girebilir. Büyümemesi için hiçbir sebep yok. 2017 ve sonrası için umut var olmak lazım. Türkiye'nin hikayesi orta ve uzun vadede güçlü olmaya devam edecek" dedi.

Yeni Şafak
11:45 - 24/03/2017 Cuma
Güncelleme: 19:09 - 24/03/2017 Cuma
DHA
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesine katıldı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesine katıldı.

Grand Yazıcı Otel'de 2 gün sürecek Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, global ve yerel ekonomik konular tartışılacak. Zirveye, aralarında ABD, Avustralya, İngiltere, Finlandiya, Estonya, Yunanistan, Hindistan, Afganistan, Suudi Arabistan ve Malezya'nın en önemli şirketlerinin yönetim kurulu başkanları ve üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 92 iş insanı katılıyor.



Zirvede Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ilk gün, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ikinci gün konuklara seslenirken, zirvenin kapanış konuşmasını ise Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya yapacak. Türk iş dünyasından Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, BluTV Kurucusu Aydın Doğan Yalçındağ, Borusan CEO'su Ağah Uğur, LC Waikki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu, Densa Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hacı Sabancı, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik gibi isimler de zirvede yer alacak.



Zirvenin önemli konuklarından biri de Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff olacak.



Bursa Valisi İzzettin Küçük ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin de yeraldığı zirvenin açılışında konuşan Capital ve Ekonomist Yayın Direktörü Rauf Ateş, bu yıl 6'ncısı düzenlenen programa her yıl katılımın artarak devam etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.



Bu yıl da güzel bir etkinliğin olacağını söyleyen Ateş, programa katılması öngörülen ancak annesi vefat ettiği için gelemeyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na başsağlığı diledi.



"Müşteri beklentilerine göre sistem yenileniyor"

Çelik Motor Genel Müdürü Özgür Maraş ise ilk günden itibaren bu etkinliğe ana sponsorluk desteği vermekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Otomotiv sektöründe mobilite, otonom araçlar ve elektrikli araçlar olmak üzere burada yeniliğin oluştuğunu belirten Maraş, 2030'da her 10 araçtan birisinin paylaşım ekonomisinin içinde olacağının öngörüldüğünü söyledi.



Buna bağlı olarak iş modelleri geliştirdiklerini belirten Maraş, müşteri beklentilerine göre sistemlerini yenilediklerini açıkladı. İkinci el ile ilgili yeni çalışmalarının bulunduğunu söyleyen Maraş, kiralama pazarının da yıllık 350 bin adet büyüklüğe ulaşacağını öngörüsüne sahip olduklarını kaydetti.



Samsung'da 70 bin çalışan Ar-Ge'de

Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, geçen yıl 202 milyar dolar ciro ile 89 ülkede 20 farklı endüstride çalışmalarının devam ettiğini belirterek, 325 bin çalışanın 70 binin Ar-Ge'de çalıştığını, cironun yüzde 7'sinin Ar-Ge'ye ait olduğunu açıkladı. Televizyon cep telefonu, bellek gibi birçok pazarda dünya birinciliğine sahip olduklarını söyleyen Yeğen, inovasyonu şirket merkezine koyduklarını kaydetti.



Teknolojik ürünlerde ilerde yeni gelişimler olacağını söyleyen Yeğen, bunları nesneler arası iletişim, yapay zeka ve artırılmış gerçeklik olarak sıraladı. Nesneler arası iletişim ile ürünlerin webe bağlı olacağını belirten Yeğen, yazılım ve üreticilerin yoğun şekilde birbiri ile konuşan ürün geliştirdiğini vurguladı. Yeğen, 2030'da öğrencilerin yapay zeka üzerinden eğitim alacağını, öğretmenden 10 katı fazla öğrenebileceğini söyledi. S8 GELİYOR Duyguların da buna çözüm getireceğini ifade eden Yeğen, “Bu Çarşamba S8 çıkaracağız. Bununla birlikte yepyeni çağ başlıyor. Dokunmatik özellikleri ortadan kaldırdığımız, bilmediğimiz özellikler hayata geçecek. Örneğin Aşık Veysel'in şarkıları, toplantıları ayarla gibi tuş ile teknolojinin yoğun kullanılacağı ürün olarak hayata geçecek. Arttırılmış gerçeklik alanında hayata geçirdiğimiz gözlüklerde böyle bir şey talep beklemiyorduk. İnşaat, eğitim, basın sektörlerinin adaptasyonu bizim için önemli" dedi. Yapılan araştırmalarda teknolojilerin gelişimine bağlı olarak çocukların yüzde 65'inin gelecekte ne iş yapacağını bilmediğini ifade eden Yeğen, iş tanımlarının da teknolojinin odağı ile değiştiğini vurguladı.




  • '
    OHAL'i kalıcı bir çözüm olarak görmüyoruz
    '
  • Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuştu. Dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılara ve terör olaylarına değinen Şimşek, başarısız darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal ile ilgili, "Olağanüstü hali isteyerek getirmedik. Türkiye bütün terör örgütlerinin hedefine girdi. Yüzlerce kısmı terör eylemi ile karşı karşıya kaldık. Ondan dolayı olağanüstü hal geldi. Ama bunu kalıcı bir çözüm olarak görmüyoruz" dedi.
  • Türkiye hukuk devletinden uzaklaştığı eleştirilerine yanıt veren Şimşek, "Türkiye'nin başına bir sürü felaket geldi. Türkiye çok ciddi travmalar yaşadı. Olağanüstü hali isteyerek getirmedik. Türkiye bütün terör örgütlerinin hedefine girdi. Yüzlerce kısmı terör eylemi ile karşı karşıya kaldık. Ondan dolayı olağanüstü hal geldi. Ama bunu kalıcı bir çözüm olarak görmüyoruz. Dolayısıyla Türkiye hukuk devletinden uzaklaşıyor diye bir algı var ve bu doğru değil" ifadelerini kullandı.

"Trump Başkan olacaksa diye sorulsa herhalde kimse inanmazdı"

Türkiye ve dünyanın karışık bir dönemden geçtiğini belirten Mehmet Şimşek, "Amerika'da Trump başkan olacaksa diye sorulsa herhalde kimse inanmazdı. Ama oldu. Türkiye'de darbe girişimi olacak dense herkes gülerdi. Mümkün değil derdiniz. Liste uzun ama şu bir gerçek; dünya sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Küresel kriz sonrasında bir sürü artçı şok yaşandı" dedi. Bu yıl ilk defa küresel ekonomi toparlanmaya başladığını kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Geçen hafta Almanya'da G20 zirvesine katıldım. Nispeten daha olumlu bir perspektif var. Ama yine de 2016 zor bir yıldı. 2017'ye iyimser başlamak isteriz. Ne olacak bu Türkiye'nin hali diye sorarsanız, aslında Türkiye'nin ekonomisi sağlam. Küresel kriz herkesi etkiledi. Avrupa'daki borç krizi bizi de önemli bir ölçüde etkiledi. Çünkü Avrupa Birliği bizim önemli ticaret ortağımız. Arap baharı büyük umutlarla başlamıştı. Neredeyse buzul çağına girdik o bölgede. Büyük bir kaos, ciddi jeopolitik gerginlikler var Ortadoğu'da. Bu kaoslar Türkiye'yi aşağıya çekti. Bu jeopolitik gerginlikler ve yanı başımızda devlet niteliğini kaybeden ülkeler, teröre zemin hazırladı. Ülkemizi ciddi bir şekilde etkiledi. Bunların hepsi aslında dış şoklar. Rusya ile yaşanan sıkıntı, darbe girişimi, Ortadoğu'daki ülkelerin haline rağmen Türkiye ekonomisi ayakta durmayı başardı."



"Türkiye'nin büyümemesi için hiç bir sebep yok"

Türkiye'nin büyümemesi için hiç bir sebebi olmadığını dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Belirsizlikler azalır azalmaz Türkiye yeni bir reform hamlesiyle büyüme politikasına girebilir. Büyümemesi için hiçbir sebep yok. 2017 ve sonrası için umut var olmak lazım. Dışarıdan bakıldığı zaman Türkiye'nin algısı oldukça kötü. Ama gerçeklik o kadar değil. Gerçeklik aslında bizim arzuladığımız kadar da iyi değil. O nedenle çok kapsamlı reform programımız var. Türkiye'nin hikayesi orta ve uzun vadede güçlü olmaya devam edecek. Dünyada nüfusu 80 milyona ulaşmış kişi başına milli geliri orta üst grubunda olan kaç tane gelişmiş olan ülke gösterirsiniz? Muhtemelen 7'yi geçmez. En büyük reform, yönetimde istikrarı sağlamaktır. İleride yaşayabileceğimiz krizleri engelleyebilecek bir anayasa reformudur."



Cumhuriyetin yüzüncü yılını doldurmadan yaşanan çok sayıda hükümet değişikliğine değinen Mehmet Şimşek, "Amerika 240 yıldan fazla başkanlık sistemiyle yönetiliyor. 45'inci devlet başkanı yeni göreve başladı. Bizdeki parlamenter sistem yönetimde istikrarı sağlayamamış. 1923'den bu yana 65 tane hükümet gelmiş. Ortalama ömürleri 18 ay civarında. Bu sistemde bir sorunumuz var. Bu anayasa değişikliğinin en önemli faydası yönetimde istikrarı sağlamak" dedi.



"Mecliste iki parti bir araya gelip nitelikli çoğunluğu elde edemiyor"

Türkiye'de en çok tartışılan konunun yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı olduğunu belirten Mehmet Şimşek şunları söyledi:


"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yeni bir yapıya giriyor. 13 üyesi olacak. 7 üyesini meclis nitelikli çoğunlukla seçecek. Şu anda hiçbir partinin mecliste nitelikli çoğunluğu yok. Hatta iki parti bir araya gelerek nitelikli çoğunluk elde edemiyor. Üç Partinin bir araya gelmesi lazım. Nitelikli çoğunluk aslında bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlamak açısından çok kritiktir. Dolayısıyla iddia edildiği gibi Türkiye'de güçler ayrımı ve yargının bağımsızlığının tehlikeye gireceği argümanı doğru bir argüman değil. Bugün herkes parlamenter sistemde yürütme ve yasamanın birbirinden tamamen ayrı olduğunu sanıyor ama öyle değil. Bugünkü sistemde mecliste çoğunluğu sağlayan parti iktidarı oluşturuyor. O iktidar meclisteki komisyonların tamamında kontrole sahip. Yürütme ve yasama iç içe geçmiş durumda. Dolayısıyla, 'bu sistem mükemmel yeni sistemde güçler ayrılığı tehlikeye giriyor' varsayımı yanlıştır."



1982 anayasasının Cumhurbaşkanına çok büyük yetkiler verdiğini hatırlatan Şimşek, "1982 anayasasına göre Cumhurbaşkanı inanılmaz yetkilere sahip. Örneğin Nobel ödüllü bir finansçıyı genel müdür olarak atamak istesem, Cumhurbaşkanı onaylamadığı sürece atayamam. Bu tür atamaların hepsini Cumhurbaşkanını onayına tabi. Bütün kararnameler Cumhurbaşkanını onayına tabi. İnanılmaz yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanı. Peki, hesap veriyor mu, yargılanabilir mi? Vatana ihanet hariç hayır. Şu anda Cumhurbaşkanı ile meclisteki hükümet ayrı siyasi eylemlerden geldiğini varsayarsak, bizdeki uzlaşma kültürünün de göz önüne alırsak, bu sistem krizlere gebedir. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği Türkiye'nin önünü açacaktır" diye konuştu.






"Türkçe bilmeyen Kürt bir ailenin çocuğuyum"

Dünyanın süper gücü gibi geçinen ülkelerin futbol takımı tutar gibi etnik ve mezhepleri tutmamaları gerektiğini söyleyen Şimşek, "Etnik ve mezhep ayrımı üzerinden oluşturulan Ortadoğu siyaseti yıkım getirir. Biz farklılıkları zenginlik olarak görüyoruz. Ben 6 yaşına kadar Türkçe bir kelime bilmeyen Kürt bir ailede doğmuş, anne babası okuma yazma bilmeyen bir ailenin çocuğuyum. Benim hanımım da Ankaralı. Bizim 3 tane çocuğumuz var. Biz sabah kalktığımızda bunlar Türk mü Kürt mü demiyoruz. İstanbul dünyanın nüfus açısından en büyük Kürt şehri. Siz bunu nasıl ayırırsınız. Onun için bütün sorunlarımızın çözümü kardeşlik hukukudur" diye konuştu.



Dünyada liberal demokrasilerin can çekiştiğini belirten Şimşek sözlerini şöyle tamamladı:



"Sadece Türkiye'de değil, dünyada liberal demokrasiler can çekişiyor. Çünkü korku, terör, göç ve korumacılık var. Dünya aslında ciddi bir tehlikeye girmiş durumda. Avrupa şu anda anlayış olarak Birinci Dünya Savaşı ve Ortaçağa dönmüş durumda. İslamofobi konusunda bizim birlikte yaşamamız lazım. Farklılıklara saygı göstermek lazım. Bunun için liberal demokrasinin yaşatılması lazım. Ama liberal demokrasi terör tehdidi altında. Terörün olduğu yerde bir parti onu destekliyor, hendek kazmasına müsaade ediyorsa sizin yerel demokrasi maalesef sonlanıyordur."





#Bursa
#Uludağ Ekonomi Zirvesi
7 yıl önce