7 Haziran'da yapılacak seçim maratonunda Başbakan Ahmet Davutoğlu hedeflerinin yüzde 55 olduğunu açıklarken, muhalefet ise hedefini “koalisyon” olarak belirledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yemekte buluştuğu AB Büyükelçilerinin, “Seçimlerden koalisyon ihtimali çıkabilir mi? Koalisyona hazır mısınız” sorusuna “MHP de HDP de koyduğumuz kriterler bağlamında koalisyon alternatifimiz olabilir” yanıtını verdi.
MHP taban tabana zıt olduğu HDP'nin içinde bulunduğu bir koalisyona asla evet demeyeceğini açıklarken, CHP'nin bu iki farklı partiyi aynı anda koalisyon ortağı alternatifi olarak görmesi 'siyasi duruş' tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bu gelişmelere HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın “2015 yılı içinde erken gelen seçim olabilir” açıklaması da eklenince “üst akıl devrede mi” sorusu akıllara geldi. CHP'nin duruşu ve koalisyon alternatiflerini Star'a değerlendiren siyasetçi ve uzmanlar şunları söyledi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu: Kılıçdaroğlu kendi partisinin iradesini seslendiren değil, eski Türkiye üzerinden kendi kazanımlarını elde eden ve Türkiye'ye tahakküm ve baskı kuranların sözcüsü niteliğinde. Bu, siyasi hayatımız açısından kabullenilebilir bir şey değil. Ana muhalefetin şirazesinden çıktığının işaretidir. Geri sayım stresi sanıyorum bu olsa gerek.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın: Ana muhalefetin ne kadar vizyonsuz, ne kadar sığ düşündüğünü, basit siyaset yaptığını ortaya koyuyor bütün bu iddiaları. Zira birçok ülkede ana muhalefetler, bir sonraki seçimin iktidarına aday olan siyasi partilerdir, ama bizdeki ana muhalefet, 'ana muhalefeti koruyabilir miyim' endişesi içinde. Birileri siyaseti dizayn etme peşinde olabilir. Özellikle AK Parti karşıtlığında, milli irade karşıtlığında bir araya gelen bir kısım siyasiler, içeriden ve dışarıdan işbirlikçiler, yeni bir dizayn peşinde koşabilirler, ama millet bütün bu oyunları, tezgahları bozdu. 7 Haziran'da bir Osmanlı tokadı yiyecekler.
DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi: Kemal Derviş geldi. CHP'ye ayar verdi, gitti. Kendisinin bakan olacağını söyledi. Sayın Derviş'i biz denedik biliyoruz. Türkiye'ye ve bizim partimize yaptıkları da ortadadır. İkinci senaryosu da CHP, HDP ve MHP koalisyonudur. Çünkü ancak bu şekilde Türkiye'de dış güçlerin istediği adımlar atılabilir. Özerklik ancak böyle uygulanır. Öcalan ancak böyle serbest kalabilir. Bunu ısıtıp yavaşça gündeme taşıyıp, halkı alıştırmaya çalışıyorlar. Sayın Derviş hiçbir zaman bireysel bir adım atmadı. Her zaman uluslar arası örgütlerin kendisine verdiği görevleri yerine getirdi. Bu koalisyonlar dışarıdan yönetmenin projesidir.
*Stratejik Düşünce Enstitüsü İç Politika ve Demokratikleşme Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz: CHP geçtiğimiz dönemin en büyük mağlubudur. Şimdi de tek başına iktidar ihtimal dahilinde değil. Böyle olunca koalisyon yolunu arıyor. Fakat bu mantığı zorlayan şey şu: Koalisyonda hem MHP hem HDP'nin olması trajik bir durum. Tamamen birbirine karşıt olarak tanımlanan MHP ve HDP'yi aynı çatı altında beraberliğe davet etmek; CHP Öcalansız müzakere isterken MHP sürecin tamamına karşı duruyor, HDP taşıyıcı aktör. Bunların beraberliğinden bahsediliyor. Basit bir mantıkla bile bu zor. Burada hiçbir mantıkla iler tutar yanı olamayan bir zırva var. Bu zırvanın mantıkla telifi mümkün değil. Bu projeye dış aktörlerin temennisi kendileri açısından anlaşılabilir. Ama asıl önemli olan seçmenin bakışı. Büyük bir siyasi hata olarak tarihe geçecektir. Tıpkı önceki Ekmelettin İhsanoğlu projesi gibi bu da ellerinde patlayacaktır.
