Kemal Öztürk, Salih Tuna, Mehmet Acet, Fatma Barbarosoğlu ve Tamer Korkmaz'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:
Sorun tahmin ettiklerinden daha büyük
Uçaksavarların kurulduğu olağanüstü güvenlik önlemleri altında, 27 ülkenin devlet ve hükümet başkanları tek teker Vatikan'a geldiler.
Hıristiyanların tek bir çatı altında birliğini temsil eden Apostolik Sarayı'nın kapısında onları mor renkli etekleriyle kardinaller karşıladı. Hz. İsa'nın, havarilerin görkemli tasvirleriyle süslenmiş gösterişli salonda liderler yerlerini aldı.
Katolik dünyasının ruhani lideri ve Kutsal Roma'nın manevi babası, Papa Fransiscus süt bembeyazı kıyafetleri içinde salona girdiğinde, tüm liderler saygıyla ayağa kalktılar. Papa eliyle onları kutsadı ve yerlerine oturmaya davet etti. Kendisi de hepsinden yüksek, görkemli ve etkileyici (tahta benzer) koltuğuna oturdu.
Bahçeli'ye 'başbakanlık' bile teklif etti
Referandum sonucunda “evet” çıkmazsa Türkiye'nin içine düşeceği “felaketler” bir bir dile getiriliyor ya…
Madem öyle niye referandum yapılıyor, demeye başladılar.
Bu fıkra tadında cevapları galiba son numaraları!
Malumunuz, daha evvel dolaşıma soktukları, “yeni sistemle tek adam olacak” numaraları çalışmadı.
Daha doğrusu, oradan randıman alamadılar.
Zira, (bizzat kendilerinin 2007'de ürettikleri 367 garabetiyle müsebbibi oldukları) seçilmiş cumhurbaşkanı ile seçilmiş başbakan halinin “çift başlılıktan” başka bir şey olmadığını ve “kriz” üreteceğinin herkes farkında. (Kaldı ki, sistem değişirse “tek adam olacak” diyenler 2011'den beri “diktatör” demiyorlar mıydı? Bir de şu var: Hitler ve Mussolini parlamenter rejimden üremedi mi?)
6 bölgede 'evet' önde
Bu şirketlerden biri Genar.
Genar Başkanı İhsan Aktaş'la geçenlerde havaalanında karşılaştık.
Kendisine “Vaziyet nasıl?” diye sordum.
Eliyle uçağın havalanma anını anlatan bir işaret yaptı, “Uçağın burnu kalkış pozisyonu aldı. Evet oyları yükseliyor” dedi.
Naylon tesadüf sonucu ortaya çıkan bir 'icat'
I- Nesnelerin hayatımıza ilk girişi, hayatımıza girerken beraberinde getirdiği davranış kodları önemlidir.
Çünkü kapitalist ekonomide hiçbir nesne artık sadece “kendisi” değildir. Yeni nesne, bagajında başarının, cazibenin tohumlarını taşımak zorundadır.
Naylon tesadüf sonucu ortaya çıkan bir “icat”. Doğum yeri ABD, halka açıklanan doğum tarihi 27 Ekim 1938.
Du Pont şirketi tekstilde kullanılabilecek yeni sentetik maddeyi açıkladığında, ipek bağımlılığından kurtulunacağı için memnun, ama naylonun dayanıklılığından dolayı satışların düşme ihtimalinden dolayı da tedirgin idi.
Satışların düşmemesi için titiz bir plan uygulandı.
Derin Galatasaray'ın bir senaryosu muydu?
Hakan Şükür ile Arif Erdem, FETÖ üyeliğinden değil “sekiz yıldır aidatlarını yatırmadıklarından” dolayı ihraç edildiler. Büyük bir tepki ile karşılaşan kulüp yönetimi, “vaziyeti kurtarabilmek için” böyle bir “sihirli!” formül buldu.
Bu tashih, Galatasaray kulübünün mali genel kurulda “oy çokluğuyla” FETÖ mensubu iki eski futbolcuya sahip çıktığı gerçeğini değiştirmiyor. Skandalın “aidattan” telafi edilmeye çalışılması ortadaki vahim durumu geçiştirmeye yöneliktir.
Dursun Özbek'in dün yaptığı “İhracın nedeni aidat değil, terör örgütü bağlantısıdır” şeklindeki açıklaması da ikna edici değildir. Bir tür göz boyamadır. Netice, tatmin edici olmamıştır.