|

Başbakan Yıldırım: Soçi'de önemli bir karara varılacak

Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Başbakan Yıldırım, Soçi'deki zirvede Suriye konusunda önemli bir karara varılacağını söyledi.

Yeni Şafak
16:22 - 22/11/2017 Çarşamba
Güncelleme: 17:33 - 22/11/2017 Çarşamba
AA
Başbakan Binali Yıldırım
Başbakan Binali Yıldırım

Başbakan Binali Yıldırım, "Ülkemizin uzun yıllardan beri mücadele ettiği PKK terör örgütünün, bugün başka adlar altında PYD, YPG, SDG vesaire adlar altında ve müttefik bildiğimiz ülkelerce açıktan desteklenerek zemin kazandırılmaya çalışılmasının mantıklı bir izahı yoktur. Tek bir izahı var, bölgede var olan istikrarsızlığın devam etmesi ve terör örgütleriyle Türkiye'nin başının ağrıtılması, enerjisinin azaltılması" dedi.

Yıldırım, Davutpaşa Kongre Merkezi'nde Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Akademik Yıl Açılışı ve Fahri Doktora Tevcih Töreni'ne katıldı.

Başbakan Yıldırım'ın açılış konuşmasından önce Fahri Doktora Tevcih Töreni gerçekleştirildi. Yıldırım, törenin ardından "Teknik Üniversite'den mezun olunca bir A4 kağıdında diploma verdiler. Bu daha fiyakalı" şeklinde konuştu.

Yıldırım, bugün 109 yıllık tarihi olan YTÜ'de olmaktan bahtiyarlık duyduğunu belirterek, yeni akademik yılın hayırlı olmasını diledi.

Üniversitenin şahsına tevdi ettiği fahri doktora unvanından dolayı da teşekkür eden Yıldırım, köklü eğitim kurumlarından biri olan Yıldız Teknik Üniversitesi'nden bu unvanı almanın kendisi için ayrıca bir gurur vesilesi olduğu söyledi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin geleceğinin hazırlandığı, yetiştirildiği bu güzide mekanlarda bulunmanın her zaman kendilerini heyecanlandırdığını dile getirerek, "Sizlerin başarısı, keşfettiğiniz her yenilik, edindiğiniz her bilgi, ülkemizin muhasır medeniyetler seviyesindeki hedeflerine ciddi katkı sağlıyor" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin kalkınma ve ilerleme yolunda çok büyük mesafe kat etmesinde şüphesiz üniversitelerin çok ama çok önemli bir rolü olduğuna işaret eden Yıldırım, YTÜ'nün özellikle araştırma ve geliştirme, yenilikçi teknolojilerin ülkeye kazandırılması konusunda ciddi bir mesai yaptığını, gayret gösterdiğini, teknoparklarda önemli faaliyetlerin icra edildiğini aktardı.

Yıldırım, üniversitelerden beklediklerinin sadece liseden gelen öğrencileri yetiştirmek olmadığına işaret ederek, "Üniversitelerimizin, ülkemizin geleceğe hazırlanması, hedeflediğimiz muhasır medeniyetler seviyesine erişmesi, Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın 10 büyük ekonomisi içerisinde yer alması hedeflerinde çok ciddi rolleri, görevleri var. Üniversitelerimiz mutlaka ve mutlaka milli ve yerli ürün geliştirilmesinde öncü rollerini daima hatırda tutmalıdır" diye konuştu.

"Bölgedeki sorunları daha da büyütecek her türlü girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz"

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin, bölgesel ve küresel şartların sürekli değiştiği son yıllarda kendi kendine her alanda yeterli bir ülke olmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayarak, "Bölgemizde var olan krizlerin yakın bir gelecekte bitmesini tabii ki arzu ediyoruz ama yaşadığımız şartlar, şahit olduğumuz olaylar bu bölgede sorunların çözülmesinden rahatsızlık duyan birtakım güçlerin olduğunu da ortaya koyuyor. Ülkemizin uzun yıllardan beri mücadele ettiği PKK terör örgütünün, bugün başka adlar altında PYD, YPG, SDG vesaire adlar altında ve müttefik bildiğimiz ülkelerce açıktan desteklenerek zemin kazandırılmaya çalışılmasının mantıklı bir izahı yoktur. Tek bir izahı var, bölgede var olan istikrarsızlığın devam etmesi ve terör örgütleriyle Türkiye'nin başının ağrıtılması, enerjisinin azaltılması. Bunun farkındayız ve bu yöndeki gelişmelere karşı tedbirlerimizi de ülke olarak bugüne kadar nasıl aldıksa bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Gerek Irak'ta gerek Suriye'de var olan istikrarsızlığı daha da derinleştirecek, bölgedeki sorunları daha da büyütecek her türlü girişimin bugüne kadar karşısında olduk, karşısında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Bir süreden beri Türkiye'nin Rusya ve İran'ın müşterek inisiyatifiyle geliştirilen Suriye'deki çözüm sürecinin bugün Soçi'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılacağı toplantıda önemli bir karara varılmış olacağını ve Birleşmiş Milletler gözetimindeki Cenevre görüşmeleri için ciddi bir hazırlığın tamamlanmasının da gerçekleştirilmiş olacağını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Üniversite sadece bir meslek öğretmiyor. Bir mühendis olmuyorsunuz, doktor, öğretim elemanı, akademisyen olmuyorsunuz, aynı zamanda evrensel düşünme yeteneğini de geliştireceğiniz hür düşüncenin alabildiğince hakim olduğu bir mekan olarak karşınızda. O bakımdan burada öğretim gören arkadaşlarımızın mutlaka ve mutlaka üniversite sonrası hedef ve vizyonlarını bu sıralardayken şekillendirmesi çok ama çok önemli. Bu zamanlar sizin altın zamanlarınızdır. Burada ne yapın yapın, mesela yabancı dil öğrenme işini mezun olmadan halledin. Yoksa hayata atıldığınızda buna daha az zamanınız olacak, belki de hiç zamanınız olmayacak. Artık bir yabancı dil bile yeterli olmuyor, daha fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Hele bilgi, iletişim teknolojilerinin bu derece hayatımıza girdiği, yapay zekanın endüstri 4.0 gibi tamamen bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik gelişmelerin bir hayat tarzına dönüştüğü bu dönemde mutlaka küresel düşünce melekesinin kazanılması lazım ve yabancı dil eğitiminin tamamlanması lazım."

"Bir Türkiyeyi üçe katladık"

Başbakan Yıldırım, kendilerinin 70'li yıllarda üniversitelerde okuduklarını, bu dönemde üniversite okuyanların çok şanslı olduklarını dile getirerek, "O dönemlerde sağ-sol olaylarından üniversitelerde maalesef sağlıklı bir eğitim yoktu. İstanbul Teknik Üniversitesi biz, hiç eğitim görmeden 1 yıl kapalı kaldı. Hiçbir günahımız olmadığı halde bir yıl geç mezun olduk. O bakımdan siz şanslısınız. Enerjinizi alıp götürecek, anlamsız kavgaların, gürültülerin olmadığı bir ortamdasınız. Onun için vakti nakit olarak göreceksiniz, ona göre de çalışacaksınız." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, zamanın paradan daha kıymetli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her gün hesabınıza 86 bin 400 saniye yatıyor. O gün kullandınız kullandınız, bir sonraki güne bakiyesi kalmıyor. Bakiyesi kalmayan tek hesap zaman hesabıdır. Paranız olsa harcarsınız, harcayamadığınızı öbür gün üzerine koyar ama zaman öyle değil. Bakiyesi gün bittiğinde biten, o gün ne yaptıysanız onunla yetineceğiniz bir değerinizdir. O yüzden vaktin değerini bilelim. Ben 1977'de mezun olduğumda, hayata başladığımda yabancı dil hep karşıma sorun olarak çıktı. Halbuki orta okulda, lisede okuduk, yetmedi üniversitede okuduk fakat mezun olduğumuzda baktık ki hiçbir şey bilmiyoruz. Çünkü öğretme yöntemi maalesef dil öğrenmesi için değil, gramer öğrenmesi esasına göreydi. Biz tekrar 40 yaşından sonra hanımı, çoluğu, çocuğu bırakarak gidip yurt dışlarında lisan öğrenmek mecburiyetinde kaldık. Yoksa okuduğunuz onca mühendislik dersi, onca teorik bilgiyi hayata uygulayamadığınız zaman, uluslararası literatürleri, dokümanları takip edemediğiniz zaman sizin öğrendiğiniz o mühendislik bilgisi maalesef gerçek hayatta işinizi görmüyor. O bakımdan sevgili öğrenciler benim size önemli bir tavsiyem, yabancı dil sorununu mezun olmadan bitirmiş olun."

Yıldırım, son 15 yılda hükümetlerinin Türkiyeyi birçok yönde geliştirdiklerini vurgulayarak, "Bir Türkiye'yi üçe katladık. Ekonomide çok anlamlı bir büyüme gerçekleştirdik. Büyük projeleri hayata geçirdik. Türkiye'de bugün sağlık, ulaştırma, eğitim ve diğer bütün alanlarda ciddi ilerlemeler oldu. Altyapıda yapılanları biliyorsunuz. Türkiye'nin bugün bölünmüş yol, havacılık, demir yolları konusunda, hele hele iletişim alanında katettiği mesafe son 15 yılda, 80 yılda katettiğinin 3, 4 katı. Havacılıkta dünyada bir numara oldu Türkiye. Onun için dünyanın havalimanını yapma ihtiyacı duyduk, inşallah seneye birinci etabını açmış olacağız. Çünkü artık zenginlik merkezleri Batı'dan Doğu'ya doğru hareket etmeye başladı. Bu göç 50 yıl önce tersineydi ama şimdi Doğu, Asya, Uzak Doğu'da büyüme devam ediyor, Batı'da yavaşladı, bazı ülkelerde durdu. Onun için göç tersine dönüyor ama öyle bir coğrafya Mevla bize nasip etmiş ki ister Batı'ya, ister Doğu'ya göç olsun mutlaka bu coğrafyadan, bu topraklardan geçmek zorunda." ifadelerini kullandı.

70'li yıllarda havacılığın merkezinin Amerika'da, 80'lı yıllarda Avrupa'nın batısına, 90'lı yıllarda Orta Avrupa'ya, 2000'li yıllarda Türkiye'ye geldiğini aktaran Yıldırım, bu yüzden yıllık 200 milyon yolcu kapasitesine sahip havalimanını Türkiye'nin yaptığını söyledi.


#Binali Yıldırım
#Soçi
6 yıl önce