|

Çok dilli belediyecilik

HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Türkiye'de BDP, Suriye'de PYD somut örneklerini izleyerek çok dilli belediyeciliği inşaya başlayabileceklerini söyledi.

İha
00:00 - 18/02/2014 Salı
Güncelleme: 14:25 - 18/02/2014 Salı
Yeni Şafak
Çok dilli belediyecilik
Çok dilli belediyecilik

TBMM'de BDP grup toplantısında HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü konuştu. Konuşmasına Kürtçe olarak başlayan Ertuğrul Kürkçü, yaptığı Kürtçe konuşmada, "Ana dilim kimliğimdir" ifadesini kullandığını belirtti. Resmi dilden farklı dillerin 90 yıldır soykırıma tabi tutulduğunu belirten Ertuğrul Kürkçü, "Her çocuk, her insan resmi dili ana diliymişçesine zorlanıyor. Ana dilinden ve kültüründen utanmaya, onu uygarlık dışı bir şey olarak görmeye güdüleniyor" diye konuştu.

Ertuğrul Kürkçü, şöyle devam etti:

"Türkiye'de BDP, Suriye'de PYD somut örneklerini izleyerek çok dilli belediyeciliği inşaya başlayabiliriz. HDP'nin genel yönetimlere yükselişi Kemalist ırkçılığın tek millet, tek devlet sığınıp, 12 yıldır kendinden önceki hükümetler gibi halklarımıza karşı kültürel soykırımı sürdüren AK Parti'nin Türkiye'nin batısında da yerel yönetimlerden indirilmesinin ilk adımı olacak haklarımız, AK Parti'nin politik ve kültürel boyunduruğundan, ırkçı ve milliyetçi hegemonyadan özgürleşmek için kendi güçlerine güvenmelidir."

Hükümetin şuana kadar hasta tutsakların salıverilmesi için hiçbir yapıcı adım atmadığını belirten Kürkçü, "554 hasta tutsak cezaevinde. Cezaevinde kalamaz raporu olmasına rağmen hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor. Cezaevleri şuanda 544 hasta tutsakla dolu" ifadelerini kullandıktan sonra bazı hasta hükümlülerle ilgili bilgi verdi. "Mehmet Ağar'ın hizmetlerinden ve ona hizmet vermekten AK Parti vazgeçmiyor" açıklamasında bulunan Kürkçü, "17 ayrı faili meçhul cinayetle suçlanıyor kendisi ve bu duruşmaya katılmak mecburiyetinde olmadığı açıklandı. Bir muhalif olması durumunda başına neler gelebileceğini söylemeye gerek yok. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adaleti bundan ibaret. Bütün adaleti bütün hakim ve savcıları kendisine bağlamak. Bu adaletin sonucu barışa hizmet etmiyor. Barış son derece pamuk ipliğine bağlı bir şekilde duruyor" şeklinde konuştu.

"MUHALEFET ACISINI TATTIRMAK İSTİYORUZ"

"Biz Tayyip Erdoğan'a muhalefette olmanın acısını tattırmak istiyoruz" diyen kürkçü, askerde hayatını kaybeden askerlere dikkat çekerek, "Tayyip Erdoğan'ın yolunu açmadığı barış halkın evlatlarını aramızdan almaya devam ediyor. İnsanlar askerlik hizmetinin verildiği kurumların baskıcı, insanları ezen, aşağılayan, sözüm ona vatan hizmeti denilen şeyin insanların kendisine karşı yapılan zulmü kabullenmek olarak gerçekleştiği kışlalarda bugüne kadar bini aşkın asker hayatını kaybetti" açıklamasında bulundu.

AK Parti iktidarı döneminde üniversitelerin birer kışlaya döndüğünü belirten Kürkçü, "Bu öğrenciler tek tek özel hayatlarına varıncaya kadar fişleniyorlar. Hangi kafeye gidiyorlar, kim hangi mitinge gidiyor, sevgilisi kim, bunların hepsi fişleniyor. Gençleri en özgür, onurlu olduğu çağda bu kadar çok onursuzluğa mahkum edenlerin sonunda 'gezi isyanı neden oldu' diye derin derin düşünmesine gerek yok, gezi isyanını siz kışkırttınız, insanlarda size onurlu cevap verdiler" dedi.

KABATAŞ'TAKİ OLAY

Kabataş tartışmalarına da değinen Kürkçü, şunları dedi:

"Hükümet bu soruşturmayı tamamlamayarak o kadını da istismar etti. Ama hakikat ortada, böyle bir taciz ve tecavüz olmadığı ortada. Bu kadının iddiasının peşinde sonuna kadar gidebilmesinin destekçisi oluruz, ama henüz iddia halinde olan bir şeyin gezi direnişi karşısında kullanılmasına müsaade etmeyiz. Halka karşı bir güven esası üzerine kurulmuş hükümet etme düzeni nasıl olabilir de sistematik yalanla sürebilir."

10 yıl önce