Türkiye’de iktidara geldiği günden bu yana daha adil bir toplumsal düzen için birçok reformu hayata geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin’den Keşmir’e, Suriye’den Arakan’a birçok coğrafyadaki mazlumların da sesi oldu. Davet edildiği uluslararası toplantılarda zulme uğrayan halkların yaşadığı haksızlıkları gündeme getiren Erdoğan, küresel sistemdeki politik ve maddi adaletsizlikleri de sık sık vurgulayarak daha adil bir uluslararası düzen için reform çağrısı yapıyor. Söylemleri zaman zaman çatışmalardan beslenen ülkelerden tepki alan Erdoğan, mazlum halklardan ise büyük destek görüyor.
Dünya 5’ten büyüktür
Daha adil bir uluslararası toplum çağrısını sık sık yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014 yılındaki 69. BM Genel Kurulu’nda, birçok kritik küresel meselede çözüm üretemeyen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesini (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) eleştirmek için söylediği “Dünya 5’ten büyüktür” sözü daha sonra dünya siyaset literatürüne girdi. BMGK üyelerinin çözümsüzlüğe neden olan veto hakkını eleştirerek, “5 tane daimi üyenin dudakları arasına kilitlenmiş bir dünya adil olamaz. Dünya 5’ten büyüktür ve artık görevini yapması lazım” ifadelerini kullanan Erdoğan’a birçok ülkeden de zaman içinde destek geldi. Erdoğan, reform çağrısını “BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin, dünya gerçekleri ile bağdaşmayacak şekilde Birleşmiş Milletler’i etkisiz hale getirmesi, küresel vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir” sözleriyle vurgulamıştı.
Filistin davasının savunucusu
İktidara geldiği günden bu yana işgalci İsrail’in politikalarını eleştirerek Filistin halkının yanında yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2009 yılında Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, daha sonra “One Minute” olayı olarak bilinecek çıkışıyla büyük ses getirmişti. Uluslararası toplumda büyük bir yankıya yol açan olay sırasında, konuşmasını sık sık kesen İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve moderatör David Ignatius’a tepki gösteren Erdoğan, “Sayın Peres, siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözüyle işgalci cumhurbaşkanına tepkisini göstermiş ve forumu terk etmişti. Bu olayın ardından sadece Filistin’de değil, tüm Arap ve Müslüman dünyasında büyük takdir toplayan Erdoğan sonrasında yapılan uluslararası toplantılarda da sık sık İsrail işgalini gündeme getirdi. 2019 yılında BM toplantısında kürsüye elinde Filistin topraklarının seneler içinde İsrail tarafından yutulmasını gösteren haritalarla çıkan Erdoğan, “Ben merak ediyorum bu İsrail neresidir, acaba bu İsrail’in toprakları nereleri kapsıyor, 1947’de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967’de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi?” ifadeleriyle alkış aldı.
Mülteci sorununa çözüm çağrısı
Suriye iç savaşından sonra ağırlaşan mülteci problemine çözüm arayışında da yine Erdoğan en ön safta yer aldı. 2015 yılında ailesiy ile Avrupa’ya kaçmaya çalışırken denizde boğularak cesedi sahile vuran ve uluslararası toplumda infial yaratan Aylan Kurdi’nin ölümü sonrası da uluslararası topluma çözüm çağrılarını yineledi. Erdoğan, 2015 yılında “Project Syndicate” isimli uluslararası düşünce platformunun web sitesinde yayınlanan makalesinde, “Üç yaşındaki Aylan Kurdi’nin Türkiye sahillerinde ölü bulunan bedeninden ürperen uluslararası toplum, Akdeniz ve Ege denizinin soğuk sularında her gün onun gibi birçok çocuğun hayatını kaybettiğini de hatırlamalı” ifadelerine yer vererek, kapsamlı çözüm çağrısı yapmıştı. Ayrıca 2016 yılında BM Genel Merkezi’nde düzenlenen “mülteciler” konulu liderler zirvesi’ne katılan Erdoğan, “Cansız bedeni kıyılarımıza vuran Aylan bebeğin o acı görüntüleri hafızalarımızdan silinmemiş olmalı. Uluslararası toplum bu süreçte sadece insani ve vicdani değerlere sahip çıkamayarak maalesef çok kötü bir sınav verdi. Bebeklerin, kadınların sivillerin öldüğü, öldürüldüğü bir dünyada kimse masum kalamaz. Geçen her gün ve her saat bu insani ve ahlaki yıkımın daha da arttığını biliyoruz. Zaten çok geç kaldığımız bu krizleri durdurmak için hemen derhal ve kararlı bir tavırla harekete geçmeliyiz” şeklinde konuşmuştu.
Gelir adaletsizliği vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada büyüyen gelir adaletsizliğine de çeşitli uluslararası platformlarda dikkat çekerek bu konunun birçok problemin temel kaynağı olduğunu ifade ediyor. 2019 yılında Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada dünyadaki adaletsizliğin, istikrarsızlığı, güç mücadelelerini, krizleri, israfı beraberinde getirdiğini belirterek diğer ülkeleri de hep birlikte bu sorunun üstesinden gelmeye davet etti. Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlığın, sefaletin, cehaletin kol gezmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, “Dünyanın şanslı bir azınlığı dijital teknolojiyi, robotları, yapay zekayı, obeziteyi tartışırken, 2 milyarı aşkın insanın yoksulluk, 1 milyara yakın insanın açlık sınırının altında yaşıyor olması çok acıdır. Şayet her birimiz güvende değilsek hiçbirimizin güvende olamayacağı gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Bu kürsüden yıllardır insanlığın kaderinin sınırlı sayıdaki ülkenin ihtiyarına bırakılamayacağını söylüyorum. Burada, sizlerin huzurunda tekrar ediyorum: dünya beşten büyüktür. Zihniyetimizi de kurumlarımızı da kurallarımızı da değiştirme zamanı çoktan gelmiştir” demişti.
Arakan’ı da dile getirdi
Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan sorunların dışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın uzak köşelerindeki mazlum toplulukların da sesi oluyor. Myanmar hükümetinin uzun yıllar süren baskıları sonucu yüzbinlerce Arakanlı Müslümanın vatanlarını terk ederek komşu ülkelere sığınması konusunu en çok gündeme getiren liderlerden biri yine Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuştu. 2017 yılında BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen, “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Rohingya Temas GrubuToplantısı”nda konuşan Erdoğan, “Çocukların feryatlarının, anaların yardım çığlıklarının mesafe tanımadığını da unutmamalıyız. Bizler, yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Bu anlayışla bir an evvel harekete geçmeli, yaşanan insanlık trajedisine son vermeliyiz” diye konuşmuştu.
KKTC tanınmalı
Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan sorunların dışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın uzak köşelerindeki mazlum toplulukların da sesi oluyor. Myanmar hükümetinin uzun yıllar süren baskıları sonucu yüzbinlerce Arakanlı Müslümanın vatanlarını terk ederek komşu ülkelere sığınması konusunu en çok gündeme getiren liderlerden biri yine Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuştu. 2017 yılında BM Genel Merkezi’nde gerçekleşen, “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Rohingya Temas GrubuToplantısı”nda konuşan Erdoğan, “Çocukların feryatlarının, anaların yardım çığlıklarının mesafe tanımadığını da unutmamalıyız. Bizler, yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Bu anlayışla bir an evvel harekete geçmeli, yaşanan insanlık trajedisine son vermeliyiz” ifadelerini kullanmıştı.
