|

Ego savaşlar bitmek bilmiyor

Yönetmen Cemile Kırmızı Karadaş, Ortadoğu Film Sanat (OFS) Sinema Okulu'nda genç sinemacılara ve yönetmen adaylarına ders veriyor. Yeşilçam'ı özlemle anan Karadaş, "Eskiden şartlar acımasızdı ama insanların birbirlerine saygısı vardı. Şimdi ego savaşları bitmiyor setlerde" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/10/2017 Pazar
Güncelleme: 04:27 - 8/10/2017 Pazar
Yeni Şafak
Cemile Kırmızı Karadaş
Cemile Kırmızı Karadaş

Sinemaya meraklı gençler Ortadoğu Film Sanat (OFS) Sinema Okulu'nda sinemanın ABC'sini, her şeyini öğreniyor. Oyunculuktan yönetmenliğe montajdan sunuculuğa kadar 19 branşta 8’er aylık eğitimler veren sinema okulunu diğerlerinden ayıran en önemli fark ise sette nasıl davranılacağını set adabı dersi ile öğretiyor olması. Eğitmenler arasında Atıf Yılmaz, Okan Uysaler, Osman Seden, Zafer Par, Türker İnanoğlu, Temel Gürsü gibi isimlerle çalışmış yönetmen Cemile Kırmızı Karadaş da var. Bugün sinema sektöründe en büyük eksikliğin set adabı olduğunu söyleyen Karadaş, "Ben Yeşilçam'ı da görmüş bir yönetmenim. Eskiden şartlar çok acımasızdı. Ama her şey tıkır işlerdi ve çok güzel filmler çekerdik. Ekip ruhu vardı. Şimdi her şey var ama disiplin yok. Sette en büyük kavgalar hep egodan çıkıyor" diyor.

SET ADABI YOK

"Biz çekerken çok eğlendik. Sette aile gibi olduk. Sette çok güzel zaman geçirdik." Bir filmin ardından yapılan galalarda ve röportajlarda tüm oyuncuların ağız birliği yapmış gibi sarf ettiği cümleler bunlar. 'Kan kustum, kızılcık şerbeti içtim'in sinema versiyonu. Tabi bütün setler için geçerli değil bu. Ama bazı setlerde ne kavgalar yaşandığını magazin programlarında görebiliyoruz. Oyuncular ve teknik kadronun sette kimse nasıl davranacağını bilmediğini söyleyen Karadaş, "Herkesi kapsamıyorum ama bazı başrol oyuncuları bile böyle. Set adabı görmeden sete geldikleri için kendilerini herkesten üstün görenler oluyor. Bizim için çay dağıtan da önemlidir, yardımcı oyuncular da figüranlar da" diyor. Karadaş, sette yaşananların tüm filmin enerjisine yansıdığını düşünüyor.

ÇOK PARA KAZANAN İYİ OYNADIĞINI SANMASIN

"Sete geç kalırsanız kimse sizi beş dakika beklemezdi. Bir minübüsümüz vardı, herkes onu kullanırdı. Saat 6'da hareket ederdi. Telefon yok. İletişim yok. Herkes sete çalışarak gelirdi. Ben kameranın altında sufle verdim. Kayıktan gemiye sufle verdiğimi hatırlıyorum. Başım dönüyor, kusuyordum ama devam ediyordum. Bağıra bağıra sufle vermekten faranjit oldum" sözleriyle sektörün eski günlerini özetleyen Karadaş, "Yine de iyi ki o acımasız koşullarda çalışmışım, çok şey öğrendim" diyor. Karadaş, tüm sinemacılara şu notu düşüyor: "Şimdi öyle değil. Çok para kazanan çok güzel oynadığını, çok iyi yönettiğini zannetmesin. Bu adabı öğrenmeyen çok para kazansa da iyi oyuncu değildir."

  • Profesyonel bir ekip yetiştiriyoruz
  • Set adabını her branşta özel ders olarak verdiklerini söyleyen OFS Sinema Okulu Müdürü Orhun Taşyürek, "Bu derste öğrencilerimize sette nasıl davranmaları gerektiğini öğretiyoruz. Oyuncu olmak öğrenilir ama sette nasıl davranacağını bilmek de önemli. Konservatuvarlarda ve sinema kurslarında set adabının üzerinden yüzeysel geçiliyor. İnsanlar sadece çekim sırasında sessiz olmak sanıyor. Öğrencilerimiz Kızım ve Ben filmimizde gördüler set adabını. Setler her zaman güllük gülistanlık geçmiyor, kavgalar oluyor. Bunların hepsi filmin enerjisine de yansıyor. Filmin çekimleri başlamadan bunların önüne geçmeye çalışıyoruz. Profesyonel set ekibi yetiştiriyoruz" diyor.
#Orhun Taşyürek
#OFS
#Sinema
7 yıl önce