Alman Dışişleri Bakanı'nın Cumhurbaşkanımız hakkındaki açıklamaları akıl tutulmasının ötesine geçmiştir. Almanya gibi bir devletin Dışişleri Bakanının açıklamalarının bu seviyeye düşmesi Almanya için de düşündürücü olmalıdır.
"Türkiye'den yanayız ama Cumhurbaşkanına karşıyız" gibisinden akıl dışı sözlerle siyaset yaptıklarını zannediyorlar.
Yaptıkları şey sadece kendilerinin aşırı sağın dalga boyuna mahkum olduklarının ispatıdır. Eğer insan haklarından bahsedeceklerse göçmenlere yapılan muamele konusunda etrafına bakıp öyle konuşmaları gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ile Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bir bütündür. Bu konuları değerlendirmek Gabriel'in haddine düşmez. İç siyasetteki oy kayıplarını Türkiye'ye saldırarak telafi etmeye çalışmaları ters tepecektir. Irkçılardan kopya çekerek oy kazanılmaz. Gabriel'in bize temel değerleri hatırlatması bir ironidir. Tam tersine bu temel değerleri etrafına hatırlatmalıdır.
Avrupa Birliği'ne zarar vermek isteyen ırkçılar uzun zamandır "AB diye birşey yok, Almanya'nın patronajı var" diyorlar. Gabriel Türkiye-AB ilişkilerini sabote etmeye çalışarak ırkçılara "haklısınız" mesajı veriyor sadece. Gabriel uzun zamandır Türk yargısına talimat vermeye kalkan açıklamalar yapıyor. Şimdi de AB kurumlarına talimat veriyor. Gabriel'in ırkçılardan kopya çekerek yaptığı açıklamaların bizim için hükmü yok. Bu seviye artık Almanya'nın sorunudur.