|

Gönder listeyi bakalım terörist var mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel’de görüştüğü Merkel’e, Almanya’nın, Türkiye’yi rahatsız eden adımlarına ilişkin rahatsızlığını açıkça iletti. İncirlik ziyareti konusunda “Listeyi gönderin, isimler uygunsa izin veririz” diyen Erdoğan, Die Welt muhabirini soran Merkel’e, “Kafayı Deniz’e takmışlar. Sizde çok Deniz var. Önce 4 bin 500 dosyanın neticesini verin” karşılığını verdi.

Yeni Şafak
03:15 - 27/05/2017 samedi
Güncelleme: 03:18 - 27/05/2017 samedi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel’de görüştüğü Merkel’e, Almanya’nın, Türkiye’yi rahatsız eden adımlarına ilişkin rahatsızlığını açıkça iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel’de görüştüğü Merkel’e, Almanya’nın, Türkiye’yi rahatsız eden adımlarına ilişkin rahatsızlığını açıkça iletti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO zirvesi için gittiği Brüksel dönüşünde beraberindeki gazetecilere açıklamalarda bulundu, sorularını cevapladı: Brüksel temaslarımızda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesini konuştuk. Terörle mücadelede istihbarat paylaşımının üzerinde hassasiyetle durduk. Bunun yanında, İslamofobi ve Müslüman karşıtlığıyla mücadelede kendilerinin de hassasiyetleri olduğunu bize ilettiler. Cenevre ve Astana süreçleri hakkında bilgi istediler, bilgilendirdik. Savunma sanayii alanında ne gibi işbirliği yapabiliriz, bunları konuştuk. Ve Türkiye AB ilişkilerine ivme kazandırılması hususunda desteklerini istedik.

AB'DEN TERÖRLE
MÜCADELEYE DESTEK İSTEDİK

Daha sonra AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker AB üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda olumlu bir görüşme yaptık. Türkiye-AB göç anlaşmasının uygulanması ve vize konusunu müzakere ettik. Terörle mücadelede Türkiye’ye destek olunmasını istedik. Referandum sürecinde yaşananların geride bırakılması gerekiyor. Artık yeni bir süreci başlatma temennisi Tusk ve Juncker tarafından da gündeme getirildi.

AB Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani ile de bir görüşmemiz oldu. ‘Türkiye ve Avrupa Parlamentosu arasındaki ilişkilerde karşılıklı anlayışı esas alalım’ dedik. Türkiye’ye bakışı çok çok olumlu, pozitif.

BUNU NASIL YAPARSINIZ

Akabinde Almanya şansölyesi Angela Merkel ile görüşmemizde artık bir güvene ihtiyacımızın olduğunu belirttik. Almanya’daki PKK ve FETÖ’ye gösterilen koruyucu yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini özellikle gündeme getirdik. Almanya'da PKK’lıların nasıl anlayışla karşılanmasından, aynı şekilde FETÖ elemanlarının güvence altına alınmasından duydugumuz rahatsızlığı dile getirdik. Ve, darbeci askerlerin iltica taleplerinin kabul edilmesine tepkimizi en sert sekilde gündeme getirdik ve ‘Bunu nasıl yaparsınız?’ diye sorduk.

HUKUKU BAHANE GÖSTERDİ

Maalesef bu hususların kendilerinin elinde olmadığını, Almanya’da hukukun ve anlayışın iltica taleplerine karşı biraz farklı olduğu tarzında şeyler söyledi. Oysa bu tür şeyler, esasında büyük oranda İçişleri, Adalet bakanlıklarının bilemedin hükümetin elinde olan bir iştir, süreçtir. Ki ben Almanya’da da bunların anlatıldığı kadar zor bir süreç olduğuna ihtimal vermiyorum. Ama kendilerini savunmak için dediğim tarzda şeyler söylediler.

İSİMLER UYGUNSA İNCİRLİK İZNİ VERİLİR

Parlamenter heyetin İncirlik’i ziyaret talepleri oldu. Biz dedik ki, bundan öncekinde isimleri gönderdiniz, isimleri uygun gördük, böyle bir ziyarete müsaade ettik. Bunda da kimler ziyaret edecekse, listeyi Dışişleri bakanınız gönderir, listedeki isimler uygunsa tabii olabilir... Zira Alman milletvekillerinin arasında bazen teröristlere açıkça destek verenler de olabiliyor. Nitekim kendi partilerinin milletvekili olmayabilir ama diğer partilerden olabilir ama, birilerinin teröristleri açıkça desteklemelerinin, adeta teröristlerle beraber hareket etmelerinin hoş karşılanamayacağını ifade ettik. Şimdi dışişleri bakanlarımız kendi aralarında görüşecekler ona göre adım atacağız.

4 BİN 500 DOSYANIN NETİCESİNİ VERİN
Merkel’le görüşmenizde bazı tutuklu isimler de gündeme geldi mi?

Onlar kafayı Deniz’e (Terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklanan Die Welt muhabiri Deniz Yücel) takmış durumdalar. Ben de kendilerine ‘Sizde çok Deniz var, ben size bunların dosyalarını da verdim’ diye hatırlattım. ‘Ayrıca sizden iltica talebinde bulunanlar var. Bunları koruma altına alıyorsunuz. Önce 4 bin 500 dosyanın bize neticesini verin’ dedim. Çünkü bu taleplerimizle ilgili olarak halen bir netice alamadık. Oralarda PKK cirit atıyor, FETÖ cirit atıyor. Bir de ‘Geçenlerde terörist subaylar size geldi iltica talebinde bulundular, kabul ettiniz. Bunları bize teslim edin’ dedik. Tabii ki tüm bu hususlarda kendilerinden tatmin edici bir izahat alamadık!

NATO'NUN AKTİF
KATILIMINA DESTEK

NATO zirvesinde ise küresel terörle mücadelede NATO’nun daha aktif rol alması gündeme hakimdi. 28 ülkenin de üzerinde durduğu konu buydu. Yük paylaşımı konusu da gündeme geldi. ‘NATO’nun DEAŞ’la mücadelede küresel koalisyona katılımını destekliyoruz’ dedik. ‘Bu mini zirvede bu kararın alınması ve ilan edilmesi mühimdir’ dedik ve bu karar da alındı. Türkiye, PKK, DEAŞ ve FETÖ’ye karşı, yani üç terör örgütüyle birden mücadele eden tek NATO ülkesidir. Ve burada hedef olarak sadece DEAŞ’ı hedef göstermenin yanlış olduğunu, diğer terör örgütlerinin de ıskalanmaması gerektiğini de ayrıca gündeme getirdik. Türkiye’nin hava ve füze savunma yeteneklerinin takviye edilmesi hayati önem taşıyor dedik.

NATO’nun DEAŞ’la mücadeleye aktif katılımı, beraberinde bir başka soruyu da getiriyor. Acaba DEAŞ ile mücadelede NATO unsurlarıyla YPG arasında bir ilişki olacak mı?

Bu daha önce NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le özel görüşmemizde gündeme gelmişti. NATO'nun YPG’ye öyle müspet bir bakışı sözkonusu değil. YPG'ye öyle tertemiz, pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi olan AB üyesi ülkelerle de konuştuk. YPG'yi ve bizim bu konudaki tavrımızı onlara da anlattık. ABD’nin malum, Rakka’da yapacağı bir operasyon var. Kimle beraber, YPG ile beraber. Ama yine biz tekrar belirttik; ‘Ülkemize yönelik herhangi bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız’ dedik. Şu andaki süreç Irak için de geçerlidir, Suriye için de geçerlidir.


AB'den yeni takvim
AB temsilcileriyle ve üye ülkelerin temsilcileriyle görüştünüz
. Siz
“beyaz bir sayfa” açıldı diyebilir misiniz?

Şimdi tabi kendileri de birtakım çalışmalar yapmışlar. Şu anda kendilerinden bu yaptıkları çalışmaya yönelik biz 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde dışişleri ve AB bakanlıklarımızla bir çalışma yapacağız ve adımları atacağız. Tabi vize meselesi değil sadece, Kızılay ve AFAD'ın oralara yapacakları para yardımı hususunu da gündeme getirdik. Bu husus da gündemde kaldı. Bu konu üzerinde de çalışmaları karşılıklı yürüteceğiz.

Yükü Binali Bey
'le
paylaşacağız
AK Parti Genel Başkanı oldunuz ve yeni anayasanın öngördüğü sistem uygulanmaya başlandı. Acaba 2019’a kadar buna benzer adımlar atılacak mı?

Şu anda attığımız adımlar anayasa değişikliği içerisinde atılabilecek adımların ta kendileri. Partili cumhurbaşkanı olma imkanı, bunlardan biridir. Onun adımını biz anayasa değişikliğinin ardından böylece atmış olduk. Mesela gazeteciler soruyor: ‘Siz grup konuşması yapacak mısınız? Parlamentoya gelecek misiniz?’ Parlamentoya gelirsin, gelirsin de genel kurula girmezsin. Parlamentoya gelmekle genel kurula girmek başka şeyler. Ama parlamentoda bizim grup odamız var, grup odama gelebilirim. Abdullah Bey, malum 4 ay başbakanlık yaptığında ben bir takım çalışmalarımı orada yürütmüşümdür. Ayrıca, yapılan salı günkü grup toplantılarında, konuşma yapabilirim. O zaman yapmadım, ama şimdi yapmam mümkün. Ama diyelim ki ben gelemedim, orada genel başkan vekili olarak Binali bey grup konuşmasını aynı şekilde yapabilir, buna da mani bir hal yok. Şu anda mesela yurt dışındayız, salı günü olsaydı bu, partinin grup toplantısını pekala sayın Başbakan da yapabilirdi. Bu da bir şeyi gösterecek şimdi. Türkiye’de bir reformun nasıl gerçekleştirildiğini gösterecek.

Bakanlar Kurulu'na artık hep siz mi başkanlık edeceksiniz?

Şu anda cumhurbaşkanı olarak bizim de üzerimizde yükler var. Sayın başbakanla, tabi bu işin paylaşımını yapacağız. Diyelim ki belli aralıklarla biz bakanlar kurulunu toplarız, onun dışında da sayın başbakan bakanlar kurulu toplantısını yapar.

Muhtarlarla buluşma devam edecek mi?

Ederiz elbette, seve seve ederiz.

Kılıçdaroğlu'na
cevap verdim
Sayın Bahçeli’nin açıklamalarınıza cevaben bazı açıklamaları oldu...

Burada ciddi bir yanlış anlama var. Benim bu yolculuğa çıkarken yapmış olduğum basın toplantısındaki açıklamalarımın muhatabı sayın Bahçeli değildi. Bana göre birileri sayın Bahçeli’yi yanlış yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne benim ifadelerim içerisinde Bahçeli’nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili orada en ufak bir ifade var. Tam aksine, anamuhalefetin başındaki zatın birçok yanlışlarını pazara çıkaran bir cevap bu. Ona yönelik idi. Çünkü, şu anda ben partimin başındayım. Partimle ilgili herhalde bir cevap verme yetkim var. Bu konuda da, FETÖ’ye karşı bu denli kararlı bir duruş sergileyen, adeta savaş açmış birisi olarak, eğer partimizin içinde böyle birisi varsa, bunu bize tevsik edin, biz bunu bir dakika partimizde tutmayız, göndeririz. Ama kalkıp partimizle alakalı olmayan, İstanbul Belediye Başkanının damadıyla alakalı bir konu. Şimdi bir defa, onun partimizi siyasi temsil yetkisi var mı, yok. Öbür taraftan yargı onu denetimli serbestlikle bırakmış. Bu yargıyla alakalı bir konu. Onun üzerinden bir siyasi rant devşirme yoluna gitmek bizi üzer. Bu konuda da herhalde sessiz kalmamak gerekir. Ama maalesef, bu denli bu twitlerin atılmış olması doğru değil. Kaldı ki ben öyle twit işleriyle uğraşamam.

FETÖ İLE EL ELE
YÜRÜYORLAR
Kılıçdaroğlu da kendi ifadesiyle kontrollü darbenin ipliğini pazara çıkaracağına dair açıklamalarda bulundu...

Hala orada mı Kılıçdaroğlu ya? İpliğini pazara çıkaracakmış. Çıkarsın, zaten onun ipliği pazara çıkarması o kadar uzun sürüyor ki. Bu kadar uzun metrajlı ipleri nasıl buluyor anlamakta zorluk çekiyorum.

Şimdi bir defa, onun da kongre sorunu var. Eğer varsa geç kalmasın hemen çıkarsın. Ama önce o kendi içindeki FETÖ’cüleri bir temizlesin. FETÖ’yle elele yürütüyorlar işlerini.



#Recep Tayyip Erdoğan
#NATO
#DEAŞ
il y a 7 ans