Onlar ömürlerinin ikinci baharlarında ‘yarım kalmış’ hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Kimi ikinci üniversitesini okumuş kimi ise ilk kez mezun olmanın heyecanını yaşıyor. Aralarında çocuğuna inat üniversiteye başlayan da var yıllardır hayalini kurduğu o sıralara oturmak isteyen de. Hedeflerinin peşinden giden amca ve teyzeler bu yıl okullarından mezun oluyorlar. Cübbe giyip kep atmak için yıllarca gün saydılar. Başarabildiklerini göstermek için notlarını hep yüksek tuttular. İkinci üniversitesi İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü'nden mezun olan Canan Kocaboz, "Bu kapının arkasında sosyal bilimler okumak istiyordum. Tek hayalim oydu. Mezuniyetimle bu hayalimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum" diyor. Bayram Uysal ve Abdurrahman Akbaba da çocuklarına inat üniversite sınavına girmiş. 3 çocuğuyla aynı yıl üniversiteye başladığından bahseden Akbaba, "Çocuklarım derslerine karşı duyarsızdı. Beni örnek alsınlar diye sınava girdim. Puanım hep onlardan yüksek oldu" şeklinde konuşuyor.
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun olan 46 yaşındaki Canan Kocaboz, babasının ısrarıyla ilk önce Biyoloji Bölümü okumuş. Sosyal Bilimler alanının içinde ukte kaldığını söyleyen Kocaboz, "İstanbul Üniversitesi benim hayalimdi. 1987 yılında bu kapı üniversite demekti. Yıllar sonra sosyal bilimler okuma hayalimi aynı okulda gerçekleştirdim. Tek hayalim bu kapının arkasında okumaktı" diyor. Kep atmanın heyecanını yaşayan Kocaboz, duygularını şöyle aktarıyor: "Yeni bir mesleğim oldu. Yıllarca Biyolog olarak çalıştım şimdi Sosyolog olarak devam edeceğim. Kişiliğimle daha çok özleşiyor. Artık sivil toplum kuruluşlarında çalışmak istiyorum. Gençler bana hep iyi bir rehber öğretmen olabileceğimi söyledi. Kepi atınca daha farklı oldm, kendime geldim. Kızım üniversite sınavına girdi. O da bir üniversite kazanınca mezuniyetinin daha anlamlı olacak."
Ortadoğu Teknik, Atılım ve Anadolu Üniversitesi'nde 5 bölüm bitiren 51 yaşındaki Şakir Kayadan, okuma azmiyle gençlere örnek oluyor. Hayatını okumaya adadığını söyleyen Kayadan, "Okumayı çok seviyorum. İlk ODTÜ Kimya bölümünü okudum ve yüksek lisans yaptım. Sonra Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü tamamladım. Daha sonra Atılım Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümünü dereceyle bitirdim. 'Okumanın yaşı yok' diyerek önce Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü, şimdi de Adalet Bölümünden mezun oldum. Çok mutluyum, herkese tavsiye ediyorum. Bu yıl 5. mezuniyetimi yaşıyorum. Okudukça okuyasım geliyor. Sırada Hukuk Fakültesi var. Hukuk fakültesini bitirmeden okumaktan vazgeçmeyeceğim" diyor.
Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde Belediyede Fen İşleri sorumlusu olarak görev yapan 49 yaşındaki Abdurrahman Akbaba, çocuklarına inat olsun diye üniversite sınavına girmiş.Cumhuriyet Üniversitesi Yıldızeli Meslek Yüksekokulu'nda Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü kazanmış. Çocuklarının mezuniyetine katıldığı için kep atamayan Akbaba, "7 çocuğum var. Üçüyle aynı anda üniversiteye başladık. Derslerim iyi olduğu için biraz yüzlerini astılar. Babamız başarılı, bizim notlarımız düşük dediler, bana kırıldılar. Kıyaslama yaptılar. Daha önce de okuyabilirdim ama okumadım. 25 yıl sonra okuyup mezun olmak bence daha keyifli. Onlara sizden önce okulu bitireceğim dedim ve bitirdim. Okumuyorlardı. Gevşek davranıyorlardı" şeklinde konuşuyor.
61 yaşındaki Kadim Köse ise, Cumhuriyet Üniversitesi Yıldızeli Meslek Yüksekokulu'nda Büro Yönetimi ve Asistanlık bölümü okumuş. 80'li yıllarda darbe olduğu için zor dönemlerden geçtiğini söyleyen Köse, daha sonra askere gittiğini ve okuma isteğinin yarım kaldığını dile getiriyor. Üniversite öğrencilerini gördükçe yüreğinin sızladığını belirten Köse, "İçimde ukte kalmıştı. Daha önce sınavlara girecektim ama çocuklarımda okuyordu. Onlarla beraber girmeye utandım. Gülerler diye düşündüm. Sonra 'Gülerse gülsünler ben bu okulu okuyacağım' dedim. Herkes bana destek oldu. Rektör özel olarak ilgilendi. Hocalarım çok yardımcı oldu" diyor. Bu hayalini 60 yıl sonra gerçekleştiren Köse şimdi daha huzurlu olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Cübbemi giydim, kepimi attım. Çok heyecanlandım. Herkes beni alkışladı. Üniversite hocaları bile beni örnek aldı. 'Sen bu yaşta okuyorsun bizim doktora yapmamız şart' dediler. Cübbeyi giyince Allah'a şükrettim. Mezun olmasaydım gözüm açık giderdi."
Burdur'da ambulans şoföru olarak görev yapan 51 yaşındaki Bayram Uysal, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Asistanlık Bölümü’nden bu yıl mezun olmuş. Ortaokul ve liseyi dışarıda bitirdikten sonra çocuklarının derslerinde biraz daha gayretli olması için üniversite sınavına giren Uysal, "Benim kızım derslerine karşı biraz duyarsız. Bu yıl üniversite sınavına girdi. Benim gayretimi örnek almalıydı. Giydiğim cübbeyi törende çocuklarım yaşındakilerde giymişti. Çok duygulandım. Onlara hep okumanın önemini anlattım. Bir yandan iş diğer yandan okul çok zor oldu. Ama cübbeyi giydiğim anda yaşadığım zorlukları unuttum" diyor.
