|

Mavi Marmara'yı unutmadık

Filistin'in farklı bölgelerinden Türkiye'ye eğitim almak için gelen 3 genç, ülkelerinde yaşanan sosyal adaletsizliği ve hukuk ihlallerini toplantılar ve etkinlikler düzenleyerek duyurmaya çalışıyor. Üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan Gazzeli Ebtihal Abujazar, "Filistinliler, İsrail'e karşı eğitimi bir silah olarak kullanıyor. Ülkelerinde yeni keşifler yapıyorlar ama bunu İsrail adıyla duyurmak istemiyorlar. Hatta ödülleri bile geri çeviriyorlar" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 23/04/2017 Pazar
Güncelleme: 07:30 - 23/04/2017 Pazar
Yeni Şafak
Eğitim en büyük silahımız
Eğitim en büyük silahımız

Ebtihal Abujazar, İbrahim Abu Arafeh ve Mai Khalaf... Filistin'in farklı bölgelerinden Türkiye'ye okumak için gelen bu üç genç, ülkelerinde yaşanan sosyal adaletsizliği ve hukuk ihlallerini duyurmak için canla başla çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde İLEM (İlmi Etüdler Derneği) Kudüs Konuşmaları Serisi'nde bir konferans veren gençler, İsrail'in yayılmacı politikasını konu edinerek nasıl bir yol izlemesi gerektiğini tartıştı. İbrahim Abu Arafeh, Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde yüksek lisans eğitimine devam ederken bir yandan da yazılımcı olarak çalışıyor. Yaklaşık 4 yıldır Türkiye'de yaşayan Mai Khalef de İstanbul'da gazetecilik yaparken aynı zamanda uluslararası ilişkiler bölümünde tez yazıyor. Ebtihal Abujazar ise şimdilerde Marmara Üniversitesi'nde İslam Hukuku alanında Arapça dersleri veriyor. Aynı zamanda doktora eğitimine de devam eden Abujazar, eğitimi bittikten sonra Gazze'ye dönerek ülkesine hizmet etmek istiyor. Filistin'de okuma- yazma oranının yüzde 97'lerde olduğunu belirten Ebtihal Abujazar, "Filistinliler, İsrail'e karşı eğitimi bir silah olarak kullanıyor. Özellikle bilim, tarih ve araştırma konularında yüksek seviyedeler. Ülkelerinde yeni keşifler yapıyorlar ama bunu İsrail adıyla duyurmak istemiyorlar. Hatta ödülleri bile geri çeviriyorlar" diyor.

YENİ NESİL ÜLKESİNE SAHİP ÇIKIYOR

Gazzeli Ebtihal Abujazar, Marmara Üniversitesi'nde İslam Hukuku alanında Arapça dersleri veriyor. İsrail saldırılarında erkek kardeşi şehit olan Abujazar'ın babası da 13 yıl boyunca İsrail hapishanesinde tutuklu kalmış. Gazze'de çok zor günler geçirdiklerini belirten Abujazar, "1994'ten 2000'e kadar Gazze işgal altındaydı. Tıp fakültesi okumak istemiştim ama yurtdışına gidemedim. Çünkü kimliğim yoktu. Ben de mühendislik okudum. Okula gidip gelirken çok zorlandım. Sürekli bombalar atılıyordu. 2014'teki son saldırılarda 21 yaşındaki erkek kardeşim şehit oldu. 2008-2009'da da büyük bir saldırı olmuştu. O zamanda bir diğer kardeşim yaralandı" diyor. Abujazar, "Nüfusun neredeyse tamamı okuma yazma biliyor. Çoğu Filistinli yurt içi ve yurt dışında eğitimine devam ediyor. Filistin halkının yaşadığı sıkıntıları dünyayay anlatıyorlar. Yeni nesil Filistin'i daha çok savunuyor" şeklinde konuşuyor.

EVİMİZE KÖPEKLERLE SALDIRDILAR

25 yıl Filistin'de yaşayan İbrahim Abu Arafeh, şimdilerde Bahçeşehir Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği bölümü alanında yüksek lisans yapıyor. İsrail askerleriyle pek çok kez karşı karşıya geldiğini ve Jerusalem'da büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren Arafeh, " Ben 4 yaşındayken evimizi İsrail polisleri basmıştı. Evimizi talan etmiş, babamı da tutuklamışlardı. Ayrıca bize saldırması için odamıza köpekler bırakmışlardı. Ablamın eğitim diplomalarının hepsini yırtmışlardı. Şu an orada yaşanan sıkıntılar devam ediyor. İsrail, Filistin'de yerleşim yerleri yapıyor ve Filistinlileri evlerinden kovuyorlar. Buna en büyük finansal desteği de Amerika Başkanı Donald Trump'ın damadı veriyor" diyor. Birzeit Üniverstiesi'nde okuduğu sıralarda askerlerin kendilerini sürekli kontrol ettiğini belirten Arafeh, "Kudüs'ten Batı Şeria'ya gidebilmek için bir sürü engelden geçiyordum. O günler çok zordu. Filistin'de hala öğrenciler tutuklanmaya devam ediyor ve ev tutuklanmaları oldukça çok fazla. Bu konuya konferansımızda da değindik" diye konuşuyor.


MAVİ MARMARA EN GÜZEL ÖRNEKTİ

Filistin halkını zor günlerin beklediğini dile getiren Arafeh, "Trump'ın seçim vaatlerinden biri de İsrail'in başkentini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımaktı. Eskiden uluslararası olarak Kudüs işgal altında sayılıyordu. Ama Trump'ın girişimleriyle artık Kudüs hiç işgal altında değilmiş gibi bir algı oluşturuldu. Yani Trump'la işgaller meşrulaştırıldı. Müslüman ülkeler artık buna bir tepki göstermeli ve dur demeli. Filistin davasına en çok Türkiye sahip çıkıyor. Hatta bu davayı, uğruna ölecek kadar savunuyorlar. Buna en güzel örneği Mavi Marmara'yı verebiliriz" ifadelerini kullanıyor. Geleceğe dair umutları olduğunu da dile getiren Arafeh, "Tüm yaşananlar böyle sürüp gitmeyecek ve Filistin bir gün özgür olacak. Biz de bunun için çalışıyoruz" şeklinde konuşuyor.

Kimlik sorunu yaşıyoruz

İstanbul'da bir firmanın basın işlerini yürüten Mai Khalaf, aynı zamanda uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yapıyor. Ailesiyle birlikte İsrail vatandaşı olarak Hayfa şehrinde yaşayan Khalef, "Biz Filistinli Müslümanlar olarak yaşadığımız bölgede adeta kimlik sorunu yaşıyoruz. Ortaokuldan sonra üniversite okumak için Kudüs'e gittim. Kitaplar hiç Filistin'den bahsetmiyordu. Haritalarda bile sadece İsrail var. Ezanı da gürültü olarak görüyorlar. Sanıyorum ki gelecekte problemlerimiz artarak devam edecek" diye konuşuyor. Filistinli olduğu için Türkiye'de fazlasıyla değer gördüğünü belirten Khalaf, "Aslında gelecekte Türkyie'de yaşamak isterim. Çünkü ileride gazetecilik yapmak istiyorum. Ama İsrail'e gitsem onların söylediklerini yazıp onlara hizmet etmek zorunda kalacağım. Bunu da istemiyorum" ifadelerini kullanıyor.

#Mavi Marmara
#Ebtihal Abujazar
#Gazze
#Filistin
7 yıl önce