|

Oğullarınıza önce kadına saygıyı öğretin

Pakistan'da kadınların aktif bir şekilde siyasette yer alması için çalışmalar yürüten Samia Dr. Raheel Qazi, Pakistan İslami Şurası'nın tek kadın üyesi. Pakistan Meclisi'nde milletvekilliği de yapan Qazi, "Ben de Pakistan'ın Merve Kavakçısıyım. Kadınlar, oğullarına önce saygıyı öğretmeli. Dünyada başörtülü kadınlara olan bakış bu şekilde değişebilir" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/03/2017 Pazar
Güncelleme: 23:46 - 11/03/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Samia Dr. Raheel Qazi
Samia Dr. Raheel Qazi

akistan İslami Şurası'nın tek kadın üyesi Dr.Samia Raheel Qazi, geçtiğimiz hafta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği İz Bırakan Kadınlar Zirvesi'ne katıldı. Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği'nin Asya Bölgesi başkadını olarak görev yapan Qazi, kadınların gerek siyasette gerekse sosyal hayatta aktif rol alması için yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Ortaokul yıllarından itibaren siyasete meraklı olan Qazi, o yıllarda da kız arkadaşlarının sesi olmak için okul başkanlığı görevini yürütmüş ve üniversite hayatı boyunca da benzer çalışmaların içinde yer almış. Babası Qazi Hussain Ahmed'nin yolundan gitmeyi tercih eden ve üniversitede Aile ve Kadın üzerine eğitim alan Qazi, Balouchistan Üniversitesi'nde "İslam Araştırmaları" dalında yüksek lisans yaparak Punjab Üniversitesi'nden de doktora eğitimi almış. 2002-2007 yılları arasında Pakistan Meclisi'nde vekillik yapan ve Cemaat-i İslami Partisi Kadın ve Aile Komisyonu ile Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığı görevini yürüten Qazi, başörtüsü konusunda oluşturduğu farkındalık nedeniyle kendini Merve Kavakçı'ya benzetiyor ve kadınlara bir de çağrıda bulunuyor: "Oğullarınıza ilk önce kadına saygıyı öğretin!"



Siyasete olan merakınız çok küçük yaşlarda başlamış. Neden siyaset?


Siyasete katılmamda babamın etkisi oldu. Babam, Pakistan'da İslam bilgini ve demokrasi aktivisti olarak pek çok çalışmaya imza attı. Öğrencilik yıllarımda siyasete başladım. O zamanlar okul başkanı seçilmiştim ve çok mutlu olmuştum. Düşüncelerimi özgürce söylerdim ve kız arkadaşlarımın da sesi olurdum. Bu çalışmalarıma üniversite yıllarımda daha çok yer verdim. Kadın olmanın zorluklarını yaşasam da hiçbir zaman pes etmedim. Şu an içinde bulunduğum temsilciler meclisinde 19 erkek arasındaki tek kadınım.



ERKEK EGEMENLİĞİNİ ÖNCE EVDE YIKIN


Siyasette kadın olarak zorluklar yaşadığınızdan bahsediyorsunuz. Ne gibi zorluklar yaşadınız?


Ülkem Pakistan'da hemen her alanda erkekler baskın. Doğal olarak beni ilk etapta kabullenmeleri kolay olmadı. Sert biçimde eleştirenler de oldu. Ama artık alıştılar. Çünkü Pakistan'da artık kadınlar da eğitim almaya başladı. Yavaş yavaş onların da eğitim seviyesi yükseliyor. Tıpta, hukukta, sosyal hayatta artık sesimiz biraz daha fazla çıkıyor. Biz kadınlar olarak haklarımızın farkındayız ama bu farkındalıkla birlikte sorumluluğumuz da arttı. Bu sorumlulukla birlikte bazı şeyleri yerine getirmemiz gerekiyor.





Ne gibi sorumluluklar bunlar?


Kadınlar işe önce ailede başlamalı. Temelde problemler ailede başlıyor. Çünkü sosyal yaşantıda olduğu gibi ailede de erkekler baskın. En büyük sorunluluğumuz erkek egemenliğini yıkmak.Önce bunun değişmesi lazım.



OĞULLARINIZA SAYGIYI ÖĞRETİN


Bugün dünya kadınlarının en önemli sorunu ne sizce?

Kadınlar kendilerini yalnız hissediyor. Aile kurarken de kendi tercihlerini ikinci plana atıyorlar ve yalnızlık hissine kapılıyorlar. En önemli problemimiz haklarımızın farkında olmamamız.



Kadınlara çağrınız var mı?


Kadınlara çağrım oğullarına kadına saygıyı öğretmeleri. Saygının nesilden nesile aktarılması gerekiyor. Dünyada başörtülü kadınlara bakış bu şekilde değişebilir. Özellikle eğitim konusuna çok fazla eğilmeliler. Benim de bir kızım ve bir oğlum var. Onlara hep kadınlara saygıyı öğrettim.



Peçem yüzünden sokakta yürümeme izin vermediler


Başörtülü ve peçeli olduğunuz için sorun yaşadınız mı?

Tabii. Yaşamaz olur muyum? Pakistan, Müslüman bir ülke olduğu için herkes bu halime saygı gösteriyor. Ama ülke dışında çok fazla ayrımla karşı karşıya kaldım.



Hangi ülkerde ne gibi sorunlarla karşılaştınız?

İngiltere'de acı bir olayla karşılaştım. Başörtülü olduğum için gerici olduğumu söylüyorlardı. Bu şekilde hem ülkemin hem de benim gelişemeyeceğimi dile getiriyorlardı. Hatta sokakta dolaşmama bile izin vermediler. Bana bunları söyleyen kadını kendimce ikna etmeye çalıştım. O da daha sonra İslamiyet'i seçmiş. Onlara başörtüsünün hiçbir şeye engel olmadığını anlatmaya çalışıyordum. Nasıl ki cerrahlar da çok önemli bir iş yapıyorlar ve bunu yaparken de eldiven, maske kullanıyorlar. Benim de yüzümün ve saçımın görünmesine gerek yok diye düşünüyorum. Bu şekilde giyinmem benim düşünmeme ve konuşmama engel olmuyor. Dünyanın artık bunu anlaması lazım.



Kadınların polis olmasını sağladım


Bu sorunları aşmak için ne gibi çalışmalar yaptınız?

Başörtüsü sorunu ve İslamofobi ile ilgili iki tane kitap yazdım. Ayrıca Fransa'da 4 Eylül 2003'te başörtüsü yasağı başlamıştı. Ben sürekli bugüne vurgu yapıyorum. Biz kadınların bugünü unutmaması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de de sadece başörtülü kadınların değil tüm kadınların 4 Eylül'ü farkındalık günü olarak kutlamaları gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki Merve Kavakçı Türkiye'de başörtüsü konusunda bir farkındalık oluşturdu ben de kendi ülkemde siyasete girerek aynı farkındalığı sağladım. Ama görevim bitmedi tabii. Bunu tüm dünyaya daha kararlı bir şekilde göstermeliyiz.



Ülkenizdeki kadınları teşvik etmek için neler yapıyorsunuz?

Kadınlar siyasette daha çok yer alsın diye uğraşıyorum. Şu an benim dışımda iki tane daha kadın parlementoda görev yapıyor. Bu sayıyı arttırmamız lazım. En çok eğitimde farkındalık oluşturmak için çalışmalar yapıyorum. Çabalarımız sonucunda şu an ülkemizde kadınlar için oldukça alan açılmış durumda. Örneğin üniversitelerde ve polis istasyonlarında kadınlar daha sık bir biçimde yer alıyor.



Ümmetin umudu Türkiye


Türkiye'yi ve Türk kadınlarını nasıl buluyorsunuz peki ?

Türkiye'de İslam yumuşak. Diğer Batı ülkeleri için de bu daha kabul edilebilir bir şey. Çünkü Batı kendinden başkasını kabul etmiyor. Türkiye daha kabul edilebilir. Bu umut verici. 15 Temmuz 'da sizin için çok dua ettik. Kesinlikle uyumadık. Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan bizim de liderimiz. Hatta gelecekteki umudumuz. Siz Türk kadınları ise oldukça güçlü ve inanılmaz samimisiniz. Ayrıca çok sağlam bir karaktere sahipsiniz. Daha önce bu karakterde kadınlar görmemiştim. Ayrıca aile bağlarınız çok kuvvetli. Bunu da ayakta tutan siz kadınlarsınız diye düşünüyorum.


#Oğul
#Saygı
#Pakistan
#Öğüt
7 yıl önce