|

Onlar benim kahramanlarım

Grafiti sanatında 20 yılı geride bırakan Muhamed Emin Türkmen, 15 Temmuz kahramanı Şehit Ömer Halisdemir’in portresini, grafiti haline getirdi. Sosyal medyada büyük ilgi gören çalışma için MET imzasını kullanan Türkmen, “Halisdemir’in anısına yakışır bir iş yaptığımı düşünüyorum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/07/2017 Pazar
Güncelleme: 04:41 - 30/07/2017 Pazar
Yeni Şafak
Türkmen, “Halisdemir’in anısına yakışır bir iş yaptığımı düşünüyorum" diyor.
Türkmen, “Halisdemir’in anısına yakışır bir iş yaptığımı düşünüyorum" diyor.

Batı elinde doğan grafitiyi isyanı yansıtmak ve imza atmaktan öteye taşıyan Muhamed Emin Türkmen, MET adıyla biliniyor ve eserlerini böyle imzalıyor. Grafitilerinde Elif, İqra, Vav kullanan, ölümü hatırlatan ve Doğu Türkistan, Suriye gibi gündem konularına da sessiz kalmayan sanatçı, “Elimden grafiti yapmak geliyor, belki üç beş genç arkadaşımız meselenin farkına varır diye düşündüm. Yapı itibariyle faydalı bir iş değil. Bu sanatı faydalı bir hâle getirmek istedim” diyor. Türkmen’in 15 Temmuz’un birinci yıldönümünde çizdiği Şehit Ömer Halisdemir portresi sosyal medyada ilgi gördü ve birçok kez paylaşıldı. Bulanık tarzda yaptığı çalışmalarla yeni bir akım başlattı. MET ile bu çalışmanın nasıl ortaya çıktığını ve grafitinin gelişim sürecini konuştuk.

* Grafitiye ilginiz nasıl başladı?

Küçüklükten beri bisiklet, dans, kaykay gibi heyecan verici işlerle ilgilendim. Ancak astım hastalığım hareket kaldırmıyordu. Almancı bir komşumuz mahallenin duvarlarına imza atmaya başlamıştı. 1998 yılında onları taklit ederek başladım. Birkaç dergi elime geçti ve yaptığım işin grafiti olduğunu öğrendim. Grafiti asi bir duruşa sahip, renkli, sert çizgileri var. Ergenlik çağındaki bir çocuğun özelliklerini taşıyor. Sanırım bu nedenle ilgi duymaya başladım.

* Grafitinin ülkemizdeki gelişimi hakkında ne söylemek istersiniz?

İlk başladığım dönemde satanist furyası vardı. Halk satanist, polis terörist diye bizi kovalıyordu. Çok defa mahkemeye çıktım, çok defa nezarette kaldım. Ailem de bu durumdan rahatsızdı. Grafiti yapanları kimse sevmiyordu. Şimdiyse geçimimi bu işten sağlıyorum. Grafiti altın çağını yaşıyor. Gençliği hedefleyen bütün markalar grafitiyi kullanmak istiyorlar. Genelde araba ve duvarlara marka isimleri yazıyoruz ancak daha cesur çalışmalar gerekiyor.


KAHRAMANIM BATMAN DEĞİL DELİ BALTA’YDI

* Bu sanatı isyan edip imza atmaktan farklı bir şekilde kullanıyorsunuz. Sosyal mesaj veren çalışmalar yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Dünyaya Müslümanca bakıyorum. Suriye, Doğu Türkistan gibi yerlerdeki zulüm beni rahatsız ediyor. Elimden grafiti yapmak geliyor, belki üç beş genç arkadaşımız meselenin farkına varır diye düşündüm. Yapı itibariyle faydalı bir iş değil. Bu sanatı faydalı bir hâle getirmek istedim.

KLİP İLGİYİ ARTTIRDI
* 15 Temmuz’un ilgi çeken anmalarından birine imza attın. Ömer Halisdemir grafitisinin hikayesi nedir?

Hepsi bir yana 15 Temmuz bir yana diyebilirim. Çünkü bizzat yaşadım. O gece bu ülke için ne yaptım diye düşündüm ve sorumluluk hissettim. Bankamatikte sıra beklemek, evde oturmak yerine ailemle helalleşip sokağa indim. Ezanların susturulduğu, annemin başörtüsünün başından çekildiği zamanları tekrar yaşatmamak istedim. Evden akşam 11’de çıktım, Fatih’e vardığımda saat sabah 4’tü. Bende çok farklı bir iç dünya oluşturdu. Kötü gününde yanında kimlerin olacağını, seninle kimlerin ölüme yürüyeceğini görüyorsun. “Kişi, sevdikleriyle haşrolunacaktır”, buna inanıyoruz. Doğru bildiğim yolda devam ediyorum. 15 Temmuz’un benim için sembol ismi Ömer Halisdemir’dir. Ne olursa olsun Ömer Halisdemir’in o geceki samimiyeti, örnek hareketi kahramancaydı. Bazı belediyelerle görüştüm. Çalışmayı daha büyük bir duvara çalışmak istiyordum ancak olumlu bir geri dönüş alamadık. Ben de evime yakın olan Beykoz’daki boş bir duvara yaptım. Çalışmayla sağolsun, Serdar Ekrem Şirin ilgilendi ve videosunu hazırladık. Bir şarkı eşliğinde klip yapıldı. İnsanlar çok uzaklardan fotoğraf çekmeye geliyor. Halisdemir’in anısına yakışır bir iş yaptığımı düşünüyorum.


* Eserin özelliği nedir?

O çalışmayı geçen yıl kağıda çizmiştim. 15 Temmuz sonrası büyük bir şok yaşadım ve 6 ay çizim yapamadım. Bir çizim yapmam gerekirse de bu Ömer Halisdemir olmalı diye düşündüm. Görsel çalışmalar yapıyorum ama grafiti aslında ad yazma sanatıdır. Ömer Halisdemir’i yaparken bunu hesaba kattım. O portreye baktığınızda ufak ufak MET’lerden oluşmuş bir Ömer Halisdemir göreceksiniz. Yani ben O’yum, O ben Allah’ın izniyle.

* Ölüm üzerine çalışmalarınız göze çarpıyor. Bunun sebebi nedir?

Hz. Ali kıssası gibi dertlerimizin çoğu ne biz doğmadan vardı ne de öldükten sonra kalacak. Bu kıssayı duyduktan sonra ölüm diye bir gerçek olduğunu düşünmeye başladım ve peş peşe ölüm üzerine çalışmalar yaptım, “Remember Death” bunlardan biri. Toz pembe bir dünyada yaşamanın anlamı yok. Habil ve Kabil’den beri bu dünyada iyi ve kötünün mücadelesi olacak.

* Günümüzde galiba görselin görselini sunmak zorunda kalıyoruz...

Evet, grafiti illegal olarak doğan bir sanat. İlk başlarda çalışmalarımızı sadece duvarın önünden geçen kişiler görüyordu. Sonra daha çok kişinin görmesi için trenlere grafiti yapılmaya başlanmış. Bir ara da görünür olabilmek için çalışmalarımızı dergilere gönderirdik. Şimdiyse sosyal medyada paylaşıyoruz ve beş bin kişi görecekse beş yüz bin kişi görebiliyor. Bir de klip çektiğimizde farklı platformlarda da yayınlanabiliyor.

* Graffiti’de usta çırak ilişkisi oluyor mu?

Graffitide farklı bir usta çırak ilişkisi var. Yaş ilerledikçe çizim düşünmeye zaman kalmıyor. Gençken yapılması gerekiyor. Şimdiki gençler daha iyi çalışmalar ortaya çıkartıyor. Hazırda olanı geliştiriyorlar. Garfitide eskiye her zaman saygı duyulur. Mesele iyi çizmek değil birilerine faydalı olmaktır. Grafiti yapan gençlerin bu işe aşık olması gerekiyor.


Program değil el emeği

* Grafiti dünyasında çok ses getiren bulanık çalışmalar yapıyorsunuz. Nereden ilhamla başladınız?

Ben bilgisayarda grafik tasarım da yapıyorum. Bulanık çalışmaları, RGB Hatası, yani renk hatasından yola çıkarak yapmaya karar verdim. İlk başta Vav ve Elif yapmıştım. İlk yaptığımda herkes programla yapılmış bir efekt olduğunu düşündü. Yorumlarda hangi uygulamayı kullandığımı sordular. Daha önce örneğini görmedim. Dünyada epey ilgi gördü. Benzer çalışmalar yapıp gönderenler oldu.

Yazıyla dans eden bir milletiz

* Graffiti sanatında bizim kültürümüz yer alabilir mi?

Türkiye’deki festivallere gelen yabancı sanatçılar bizim eserlerimizde Los Angelos, Berlin duvarlarını görüyorlardı. Grafiti bir Batı sanatı olabilir ancak kendi kültürümü yansıtabilirim. Köklü bir kültürümüz var, yazıyla dans eden bir milletiz. Yaptığın sanata kendi kültürümü katmazsam taklitten ibaret kalıyoruz. Batılılar’ın yaptığı işin Türkçesini yapmış oluyorsun.


* Malcolm X de çizimleriniz arasında var...

Evet, muhafazakar bir aileden geliyorum ve düşüncelerimi yaptığım işe yansıtmayı tercih ederim. Evimizden Kuran sesi ve namaz eksik olmadı. Bizim için Batman veya Superman hiçbir zaman kahraman olmadı. Babamın getirdiği video kasetlerden Hay bin Yakzan, Deli Balta, Kurdoğlu’nu izleyerek büyüdük. Malcolm X de benim için öyle bir kahraman. O da yeraltı işlerle uğraşıp baskı gören biri ve Amerika’da birçok insanın Müslüman olmasına vesile olan birisi.
#Ömer Halisdemir
#Muhamed Emin Türkmen
#15 Temmuz
7 yıl önce