|

Seyirci filmin içinde

Hintli yönetmen Richie Mehta, binlerce Hintlinin Google'a gönderdiği 400 saatlik videolardan India in a Day filmini ortaya çıkardı. Hindistan'ın bir gününü anlatan film İf İstanbul'da gösterildi. Filmin yönetmeni Mehta, bu filmin yeni sinema dilinin ilk adımları olduğunu söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/02/2017 Pazar
Güncelleme: 07:22 - 26/02/2017 Pazar
Yeni Şafak
India in a Day filmi için Hintliler
400 saatlik video görüntüleri
gönderdi.
India in a Day filmi için Hintliler 400 saatlik video görüntüleri gönderdi.

Ekim 2015'te Google Hindistan'daki insanlardan bir günlerinin nasıl geçtiğini anlatan videolar çekmesini istedi. Hindistan'dan binlerce insan bu çağrıya kulak verip kendi hayatlarını filme çektiler. Hindistan'ın ünlü genç yönetmenlerinden Richie Mehta da bu videolardan India in a Day 'Hindistan'da Bir Gün' filmini ortaya çıkardı. İf İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nde gösterilen filmin yönetmeniyle bir araya geldik. Mehta, "Bu film sosyal medyanın narsist yönü yüzünden var aslında. Çok fazla video izliyoruz. Gerçek ve yalanı ayırt etme yeteneğimiz gelişiyor. Bu sinemada yeni bir dile neden olacak. Bu şekilde de kurmaca ve belgeselin bir birleşimi doğacak" diyor. India in a Day, birkaç hafta içinde Youtube'ta yayınlanacak ve herkes tarafından izlenebilecek.



Video çekmek günümüzün en büyük çılgınlığı. India in a Day, sosyal medyadaki bu çılgınlığa bir gönderme diyebilir miyiz?



Bir noktada evet. Sosyal medya kültürüne direkt bir yorum yapmıyor. Ama ben özellikle gerçek dünya hakkında bir şeyler söyleyen görüntüleri kullanmayı tercih ettim. Bu film sosyal medyanın narsist yönü yüzünden var aslında. Zaten bu fikir bu projenin içinde. Ama ben buna odaklanmak istemedim. Geçrek hayatla ilgili bir film yapmak istedim. Bu filmin sosyal medya üzerinde bir şey söylemeye ihtiyacı yok ama teknolojideki gelişim hakkında bir şeyler söyleyebilir. Aslında daha büyük felsefi soru bu.



Bu film yeni bir sinema dili olabilir mi? Bahsettiğiniz büyük soru bu mu?



Elbette. Tam olarak bunu söylüyorum. Çünkü telefonlarda çok fazla video izliyoruz. Gerçek ve yalanı ayırt etme yeteneğimiz gelişiyor. Filmlerdeki orijinal davranışları artık çok daha iyi tanıyoruz ve bu sinemada yeni bir dile neden olacak. Bu şekilde de kurmaca ve belgeselin bir birleşimi doğacak.





NORMAL FİLMDEN FARKI YOK


İlk başa dönelim. Filme başlamadan önce ne kadar görüntü vardı size ulaşan?



400 saatlik görüntü vardı. Bazı insanlar iki saniyelik video göndermişti bazılarıysa 20 saat.



Hepsini izlediniz mi?



Yarısını izledim. 15 kişilik bir ekip vardı, onlar hepsini izlediler. Videoları iyi kötü diye sınıflandırdıktan sonra her hafta grupla buluşup puanlandırma sistemi hakkında konuştuk. 3 ay sonra ben ve kurgu yapan arkadaşlar seçtiğimiz görüntülerden nasıl bir film yapacağımıza karar verdik. 3 ayda görüntüleri izledik 6 ayda da kurguyu tamamladık.



Kurgularken nasıl bir yöntem uyguladınız?



Değişik bir metod oldu. Görüntüleri izlerken not aldım ve bu notlardan bir film yazdım. Notlarımdan bir senaryo çıkardım. Ben bunu yaparken de kurguyu yapan arkadaşlar görüntüleri kategorilere ayırdı. Trafik, yemek, uyanmak, işe gitmek gibi...





Böyle bir film yapmanın normal bir film yapmaktan farkı neydi?



İkisi arasında çok da bir fark yok aslında. Çünkü nomal bir filmde yazdığım senaryo fikirlere dayanıyor. Burada ise senaryoyu bana verilen görsellerin diline göre yazdım. Videoların dilini anlamam üç ayımı aldı. İhtiyaç duyulan yetenek ve benim kullandığım kısım aynı. Sadece dil farkı var ikisi arasında.



BİR DAHA YAPMAM


Filmin en büyük zorluğu da burada galiba.



Kesinlikle öyle. Aynı zamanda da ilginç kılan bir uğraş oluyor. Filmi de ilginçleştiriyor. Tam da bu zorluk yüzden bir daha böyle bir film yapamam.



Bazı görüntüler çok profesyonel çekilmiş. Onları siz mi eklediniz?



Hayır. Bazı insanlar çıldırmış gibi çok profesyonel görüntüler gönderdi. O sırada Hindistan'da olduğum için filme katkı olsun diye telefonumla bir video çektim sadece.



Videolardaki görüntüler çok doğal.



Evet. Her şey olduğu gibi... Böyle bir filmde izleyiciler neyin orijinal olup olmadığını çok kolay belirleyebilir. Bazı insanlar kameraya konuşurken çok sahte olabiliyor. Bazı insanlar da kamerayı önüne koyup konuşmaya başlıyor ve çok gerçek oluyor. Bir yönetmen olarak bana kalmıyor neyin gerçek olup olmadığını söylemek, seyirci bunu anlıyor. Bu filmle ilgili en ilginç ve güzel olan şeylerden biri de birçok insan kendilerini değil başkalarını çekmeyi tercih etti. Bu insanların dünyayla iletişim kurmak için bir şansları varsa bu şansı başkaları için kullandılar. Bu benim için çok etkileyiciydi.





Hindistan'daki ailem Türk dizilerine bayılıyor


Biz Hindistan sinemasını dizilerini yakından takip ediyoruz siz de bizim sinamemızı takip ediyor musunuz?


Hayır. Çünkü hayatım Kanada ve Londra arasında gidip geliyor. Çok fazla televizyon izleyemiyorum. Amerikan, Avrupa ve eski Hint sinemasını izleyerek büyüdüm ama bugünkü Hint sineması ve dizileri hakkında bilgim yok. Türkiye'den de festival ve sanat filmlerini izliyorum. Şöyle de bir şey var. Hindistan'daki ailem Türk dizilerini çok severek izliyor.












#Richie Mehta
#Hindistan
#Narsist
7 yıl önce