Dünya Müslüman Tıp Birlikleri Federasyonu (FIMA), geçtiğimiz hafta İstanbul’da toplandı. Afrika’da yaşanan sağlık sorunlarının masaya yatırıldığı toplantıya genç doktorların ve sağlık bölümleri öğrencilerinin de ilgisi büyük oldu. Dünyanın farklı coğrafyalarından gelen bu 400 Müslüman genç, düzenlenen kamplarda geleceğin sağlık sorunlarını tartıştı ve Müslüman kimlikleriyle bu alanda önemli başarılara imza atmak için fikirlerini yarıştırdı. Gençlikle ilgili çalışmalarda aktif bir şekilde yer alan ve FIMA Youth'un başkanlık görevini yürüten Dr. Muhammed Atak ise temel amaçlarının İslam’la özdeşleşen bir bakış açısını yeryüzüne kazandırmak olduğunu söylüyor. Atak, “Ümmet birliğinin sağlanamaması en çok şikayet ettiğimiz konulardan biri. Biz de sürekli şikayetçi olmak yerine yaptığımız çalışmalarla yeni bir söylem oluşturmak istiyoruz” diyor. Kampa Amerika’dan katılan Oirir Hussier, ülkesinde Müslüman doktor sayısının az olması nedeniyle bu mesleği seçtiğini söylerken Amirah Wasilah Abdulwahid de Singapur’da Müslüman kadın doktorlarının yetersizliğinden yakınıyor. Geleceğe dair büyük hayalleri olan Müslüman genç doktor ve adaylarının hedefleri ise ortak: İslam’ın nuruyla şifayı yeryüzünde hakim kılmak.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcı olarak çalışan Dr. Muhammed Atak, FİMA başkanlığının Pakistan’dan devraldıklarını söyleyerek “Federasyonun başkanlığını İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M.İhsan Karaman yürütüyor. Hayat Vakfı’nın organize ettiği federasyonun başkanlığı 4 yıl Türkiye’de olacak” şeklinde konuşuyor. Kendi ülkelerinin İslami Sağlık Dernekleri (IMA) kapsamında aktif çalışmalar yürüten gençlerin sağlıktaki eşitsizlikleri gidermek için uğraştıklarını belirten Atak, “Yeryüzünde haksızlığa uğrayan bir coğrafya var. O da Afrika. Onları kendi dinamikleriyle üst seviyelere ulaştırmak istiyoruz. Bu nedenle çalışmalarımıza Afrika ile başladık. Diğer ülkelerin de kendi sağlık sorunlarıyla mücadele edeceğiz. Sadece söylemlerle değil bilimsel çalışmalar yaparak ortaya yeni şeyler koyacağız” ifadelerini kullanıyor.
Türkiye’nin bu tür çalışmalarda oldukça aktif olduğunu söyleyen Atak, “Suudi Arabistan önceden çalışmalara en büyük finansal desteği veren ülkeydi. Şimdi bu desteği azaltınca diğer ülkeler daha görünür oldu. Pakistan da oldukça aktif ülkelerden biri. Amerika ve İngiltere gibi Müslüman olmayan ülkeler de çalışmalarımıza katılıyor. Gençlerden ise çalışmalarımıza en çok Malezya’dan katılmak isteyenler oldu” diyerek devam ediyor: “Gençler en çok Batılılaşma, zaman yönetimi, eğitimdeki eksiklikler ve bağımlılık gibi konulardan şikayetçi. Biz de sağlıkta israf, yaşlılık, obezite, kanser ve daha pek çok sağlık sorunlarına eğileceğiz. Alternatif tıp konusunda da gençlerin bakış açısını irdeledik. Gençler, Türkiye’ye belli periyotlarla gelecekler. Türkiye’den de öğrenciler yurtdışına gidecek. Bu hareketliliği sağlayacağız.”
Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Singapurlu Amirah Wasilah Abdulwahid, küçük yaşlardan itibaren doktor olmak istemiş. Uzmanlığını Kadın Hastalıkları üzerine yapmak istediğini belirten Abdulwahid, “Singapur’da İslami Sağlık Derneklerinde de çalışıyorum. Ülkemizde Göğüs hastalıkları ve kulak burun boğaz hastalıkları çok yaygın. Ayrıca Singapur’da Müslüman toplum çok az olduğu için hem Müslüman hem de kadın sağlıkçı azlığının sıkıntısını yaşadık çoğu zaman. Bu nedenle bu mesleği seçtim” diyor. Ailesi Somalili ve kendisi doğma büyüme Amerikalı olan Oirir Hussier ise Washington Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi 2.sınıf öğencisi. Tıbbı seçmesindeki asıl faktörün tüberküloz ve sıtma gibi hastalıklar hakkında inceleme yapmak ve nasıl yayıldıklarını anlamak olduğunu söyleyen Hussier, “Amerika’da Müslüman ve Somalili olup bu anlamda iyi çalışmalar ortaya koyanlar olmadı. Ben bunu başarmak istiyorum. Ayrıca annem ben çocukken hastalığı nedeniyle pek çok işini yapamadı. Benim yaşadıklarımı diğer çocuklar yaşamasın istiyorum. Beyin cerrahisi alanında uzmanlaşmak istiyorum" diye konuşuyor.
Güney Afrikalı Muhammed Sheik, 5.sınıf tıp öğrencisi. Ülkesinde aktif çalışmalarda yer alan Sheik, “Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı alanında uzman olmak istiyorum. Yetişkin doktorlar aktif olarak çalışmalar yürütüyor ama gençler o kadar aktif değil. Bu yeni çalışmalarla artık gençler de aktif olacak. Güney Afrika kısmen gelişmekte olan bir ülke olduğu için kırsal bölgelerde ve diğer bölgelerdeki halkın sağlık hizmetlerine daha iyi bir şekilde erişmesine katkım olsun istiyorum” diye konuşuyor. Ülkesinde kronik hastalıklar, diyabet ve yüksek tansiyonun sıkça görüldüğünü de sözlerine ekleyen Sheik, “Aile hekimimizin halkla kurduğu diyalogtan çok etkilendim. Benim bu meslekten beklediğim tek bir şey var. O da insanları mutlu etmek” şeklinde konuşuyor. Singapurlu Mohammad Ilyas Syahmi Mustafa ise İrlanda’da 4.sınıf tıp fakültesi öğrencisi. Kardeşi serebral palsi hastası olduğu için bu mesleği seçtiğini ifade eden Mustafa, “Bu hastalığı olan kimseler topluma çok fazla karışamıyor. Sonuçta herkes bu dünyada kısa bir süreliğine bulunuyor ve gün bittiğinde “Güzel bir şeyler yaptım” demeli” şeklinde konuşuyor.
Malezyalı Zarifah Arissam Kamarudin ise 2.sınıf tıp fakültesi öğrencisi. İleride başarılı bir beyin cerrahı olmak istediğini ifade eden Kamarudin, “Müslümanların sağlık alanında dünyaya yön vermesi çok önemli. Bu nedenle güçlerimizi birlileştirmeliyiz. Ülkemde obezite, diyabet ver hipertansiyon çok yaygın. Bu konuda da farkındalık sağlayacak çalışmalar yapmak istiyorum” diye konuşuyor. Üsküp’te yaşayan Makedonyalı Hatice Osmani ise tıp fakültesi 2.sınıf öğrencisi. En büyük hayalinin herkesin ücretsiz bir şekilde faydalanacağı bir hastane açmak olduğunu söyleyen Osmani, “İnsanlar mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Sağlıklı insan mutlu insandır çünkü. Kadın doğum alanında ilerlemek istiyorum. Biz Müslümanız ama kadınların gidebileceği kadın doktorlar oldukça az. Umarım sayılarımız çoğalır” ifadelerini kullanıyor.
