ABD'nin en etkili 30 Türk kadınından biri olan Aylin Uysal, geçtiğimiz hafta gerçekleşen uluslararası kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik konferansı UXİstanbul'un konuşmacılarındandı. Microsoft'un ardından dünyanın en büyük ikinci yazılım şirketi olan Oracle'da Kıdemli Tasarım Direktörü olan Uysal, Oracle'dan önce Silicon Graphics, Inc. ve SAP'da çalışmış. Uysal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nde lisansını, San Francisco Sanat Akademisi'nde Bilgisayar Grafikleri alanlarında yüksek lisansını tamamlamış. Son kullanıcı deneyimlerinden yola çıkarak daha iyiyi yakalamaya çalıştıklarından bahseden Uysal, "Yeni nesil, teknolojinin içinde dünyaya geldiği için her şeyden kolay sıkılıyor. Onlara bir şey sunmak yerine üretime katmamız gerekiyor. Dünya genelinde yazılım alanında açık var. Gençlerin üretici durumuna gelmesi bu açığı kapatarak ihtiyaçları giderebilir" diyor.
ODTÜ'deki eğitiminin ardından Amerika'ya giden Uysal, gerekçelerini de şöyle anlatıyor: "Mezun olduğumda iş fırsatlarının büyük çoğunluğu satış odaklıydı. Endüstriyel tasarım bölümü mezunu olarak Ar-Ge eksikliği ve uzmanlığımı uygulamak istemem, Türkiye'den ayrılmamın temel nedeniydi. Aynı eksikliğin bugün de devam ettiğini üzülerek görüyorum. Bu yüzden ABD'ye master yapmaya gittim. Eğitimimim sırasında bilgisayar grafiklerine ilgi duymaya başladım. Masterımı yarıda bırakıp bu alanda devam ettim. Hırsım ve şansım sayesinde Silicon Graphics'den iş teklifi aldım. İlk başlarda yarı zamanla sonra tam zamanlı çalıştım. İlerleyen süreçte Inc. ve SAP'da çalıştıktan sonra Oracle'a geçtim ve hâla burada devam ediyorum. Ülkeme dönmek istiyorum ama hâla çalışabileceğim alanlar kısıtlı." Oracle'da 25 kişilik bir ekibin başında olan Uysal, 16 milletten insanla beraber çalışarak farklı uluslararası deneyimleri kendi ekibinde topluyor.
ABD'de lise ve ilkokullarda kodlama gibi derslerin müfredata eklendiğininden bahseden Uysal, Türkiye'de de böyle uygulamalar yapıldığı takdirde yazılım alanında tohumların atılacağına dikkat çekiyor. İçinde bulunduğumuz çağda gençlerin ihtiyaçlarına cevap vermenin zorlaştığını anlatan Uysal, "Gençler interneti çok akıcı kullanıyor fakat sosyal medya ağlarından çabuk sıkılıyor. Onlara yazılımı öğreterek yeni içerikler üretmelerini sağlamalıyız. Piyasada bu konuda açık var. Şirketler bu çocukları fark ederek kendi güçleriyle birleştirilebilir. Küçük çocuklara kodlama yaptırarak farklı düşünmelerini sağlamalıyız. Yetişkinler ayfonlardaki Siri uygulamasına saçma sorular sorarken gençler yol tarifi gibi faydalı soruları soruyor. Yeni nesil yetişkinlere göre bu uygulamaları daha doğal karşılıyor. Bu yüzden onları teknolojiden uzaklaştırmak geleceklerini olumsuz etkiler" şeklinde konuşuyor.
Silikon Vadisi'nde ilk çalıştığı yıllarda Türklerin sayıca az olmasına karşılık şimdilerde arttıklarını anlatan Uysal, "Gelen Türkler özellikle mühendis. Türkler sürekli Amerikan şirketleri için çalışıyor. Çünkü Türkiye'de kendilerini geliştirebilecekleri şirketler yok. Bu hususta Türk şirketlerine görev düşüyor. Akademik kurumlar ve üniversitelerle olan işbirliklerine daha fazla yatırım yapmalılar. Beyin göçünü engellemek için Ar-Ge'ye mutlaka yatırım yapmak, girişimciliği açık fikirli bir şekilde yargılamadan değerlendirmek gerekiyor. Yetenekli gençleri Türkiye'de tutmak istiyorsak, kendilerini ifade edebilmelerine ve zihinlerini özgür bırakmalarına olanak tanımalıyız. Cazip çalışma koşulları ile desteklenen Ar-Ge fırsatları, yetenekli mühendisleri ve tasarımcıları elde tutmanın anahtarıdır diyebilirim. Bizim gibi dışarıya gitmiş insanlara da görev düşüyor. Ülkelerine dönüp sistemdeki açığı tecrübeleriyle kapatmalı" diyor.
ABD'de yayın yapan TurkOfAmerica dergisi tarafından, ülkenin en etkili 30 Türk kadınından biri olarak gösterilen Aylin Uysal, 30 ismin de Amerikan kamuoyuna olan sosyal ve kültürel etkileri ile tanındığını söylüyor. Öğretmen olan annesinin bu ödülü almasında etkili olduğunu belirten Uysal, "Onun gibi bir rol modele sahip olmak başarımda çok önemli bir yere sahip. Topluma özellikle öğrencilerine faydası olan bir kadındı. Ben de dünyanın neresinde olursa olsun ihtiyaç sahipleri için fon oluşturuyorum. Mesleki başarımın yanı sıra yaptıklarımın Amerika'da bilinmesi o listeye girmemde etkili oldu. Bir de Silikon Vadisi gelişmiş bir seviyede olmasına rağmen erkeklerin dünyası gibi gözüküyor. Bazen çok yüksek seviyede toplantılara girdiğimde tek kadın ben oluyorum" diyor.
