|

Aşıkların çölünde gezen kalem

Prof. Dr. Gönül Alpay Tekin, yeni bir bakış açısıyla kaleme aldığı Hayat Ağacı’nda meşhur Leylâ ve Mecnûn hikâyesini yeniden yorumluyor. Kitaptaki makaleler daha çok Tekin’in Osmanlı dönemi edebiyatına genel bakışını ve bu bakış açısının nasıl oluştuğunu yansıtıyor.

Yeni Şafak
16:23 - 12/04/2017 Çarşamba
Güncelleme: 16:35 - 12/04/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Aşıklarn çölünde gezen kalem
Aşıklarn çölünde gezen kalem
NİHAL METİN

Kökleri cennette olan, dalları ise dünyaya uzanan; ilk medeniyetlerden itibaren geniş bir coğrafyada, pek çok kültürde yer alan bir imge hayat ağacı. Ve şimdi Prof. Dr. Gönül Alpay Tekin’in, merakla beklenen kitabı için bu ismi tercih ettiğini görüyoruz. Katıldığı televizyon programı ile büyük ilgi uyandıran Gönül Alpay Tekin’in, edebiyat alanında yeni bir bakış açısı ile kaleme aldığı, hepsi birbirinden değerli makalelerinin bir kısmı, Yeditepe Yayınevi tarafından geçtiğimiz ay yayınlandı. Böylelikle Tekin’in büyük bir bilgi birikimi ve yorum gücüyle oluşturduğu, çoğu yurt dışında yayınlanmış makalelerine ulaşmak, ilgilileri için artık çok kolay. Peki, bu kitapta neler yer alıyor?

Öncelikle kitabın en dikkat çekici konularından bazılarına değinerek başlayalım: Yakındoğu’nun köklü medeniyetlerine dayanan, mesnevilerinde çok defa işlenen, Fuzûlî ile zirveyi bulan meşhur Leylâ ve Mecnûn hikâyesi… Alî Şîr Nevâî’nin Ferhâd ve Şîrîn’i… Bu hikâyelerde kullanılan motiflerin geleneksel kökenleri ve etkileşimleri… Yunus Emre’nin, Mevlânâ’nın, Ahmed-i Dâî’nin şiirlerinde yer alan semboller ve çağrışımları… Bunlardan bazılarının ayak izlerinin daha Sümerler zamanında görülüyor olması… İslâm, Hristiyan, Musevî; Yunan, Mısır, Mezopotamya mitolojilerinin sırları ve geçirgenlikleri… İnsanların yüzyıllar boyunca kullandıkları, sözlü ve yazılı geleneklerine yansıyan terimlerin kökenleri, nasıl bir inanışı temsil ettikleri… Akat-Sümer’deki İnanna, Babil’deki İştar, Asur’daki Beltis vd. tanrıçalar…. Marduk, Osiris, Adaonis vd. tanrılar… İlkbaharın gelişi ile tabiatın canlanması ve yapılan kutsal evlilikler…. Sonra yaz sıcakları ve sonbahar ile gelen ayrılıklar ve ölümler… Peki, ya yıldızlar ve burçlar neyi temsil ediyorlar? İşte şimdi o meşhur Leylâ ve Mecnûn hikâyesini, bir de bu açıdan, yani Gönül Hoca’nın yorumuyla okuyalım. Nasıl bir farkındalık uyandırdığına şahit olalım.


GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

Oldukça hacimli olan kitap, 641 sayfa ve 3 ana bölüme ayrılmış 21 makaleden oluşuyor. Kitabı yayına hazırlayan Sibel Kocaer ve Selim Sırrı Kuru, makalelerin kronolojik olarak değil, konu bütünlüğü göz önünde bulundurularak seçildiğini belirtiyorlar. Ayrıca makalelerin daha çok Tekin’in edebiyata ve Osmanlı edebiyatına genel bakışını ve bu bakış açısının nasıl oluştuğunu yansıtan, erken dönem makaleleri olduğunu ifade ediyorlar.

Uzun ve titiz bir çalışma ile hazırlanan kitabın ilk makalesini Tekin’in çalışmalarından oluşan bir kaynakça oluşturuyor. Çok sayıda çalışması olan hocanın, 1960’tan günümüze kadar yayınlanan makalelerinin künye bilgilerini, tam bir liste halinde burada bulabiliyoruz. Kitabın Giriş kısmı ise eşi Şinasi Tekin’e ayrılmış. Yazar “Şinasi Tekin ile Geçen Bir Ömür” adlı ilk makalesinde oldukça içten ve samimî bir üslupla eşini, tanışmalarını ve birlikte geçirdikleri edebiyatla dolu yılları aktarıyor. Bu makale ile Gönül hocanın akademik kariyerinin başladığı yıllara gidiyor, Atatürk Üniversite’sinden Hacettepe’ye, oradan da Harvard Üniversitesi’ne giden macerasına ortak oluyoruz. Yazar makalenin devamında yine aynı samimiyetle, Cunda adasında yabancı öğrencilere yönelik ders veren Osmanlıca Yaz Okulu’nun açılış hikâyesini paylaşıyor ve hayatına etki eden dostlarından, hocalarından bahsediyor.

EDEBİYATIN ANADOLU’DAKİ GELİŞİMİ

İkinci bölüm 19. yüzyılın Özbek edebiyatına dair bir makale ile başlıyor ve sonrasında uzun bir çalışmanın eseri olan “Fatih Devri Edebiyatı” adlı makale yeralıyor. Bu çalışmasında dönemin edebiyatına etki eden siyasî ve kültürel gelişmeler, Fatih’in kişiliği ve ilmî faaliyetleri çok yönlü alarak ele alınıyor. Ortaya konan eserler ve yazarlar; bu yazarların eğitimleri ve hamileri açıklanırken aynı zamanda Osmanlı’nın sahip olduğu geniş kültür yelpazesi de gözler önüne seriliyor. Bu bölümün üçüncü ve son makalesi olan “Türk Edebiyatı: On Üçüncü - On Beşinci Yüzyıllar” adlı çalışmasında ise Tekin, Arapça ve Farsça ağırlığının hissedildiği bir dönemde, Türkçe edebiyatın Anadolu’daki gelişimini anlatıyor.

Üçüncü bölümün ilk makalesi ise yine Ali Şîr Nevâî’nin bir eseri üzerine: Ferhâd ve Şîrîn Mesnevisi. Bu çalışmada yazarın etkilendiği isimler olduğunu belirtmekle birlikte, eserdeki yaratıcılığını ortaya koyuyor. Bir diğer makale ise Arap, İran ve Türk edebiyatlarının en çok işlenen mesnevî konusu olan Leylâ ve Mecnûn hikâyesi üzerine. Hikâye, Hamdullah Hamdî’nin beyitleriyle yeniden değerlendiriliyor. Bir başka makalede yine aynı konu, bu defa değerlendirilen nüsha üzerinden, daha çok biçimsel olarak ele alınıyor ve nüshanın menşei üzerine yorumlarda bulunuluyor.

Hayat Ağacı, Gönül Alpay Tekin’in makalelerin oluşan ilk kitap. Yeditepe Yayınevi bu güzel eseri yayınları arasına katmanın haklı gururunu yaşarken yalnız akademi dünyasına değil, tüm kitapseverlere ulaştırabilmeyi hedefliyor. Ayrıca serinin ikinci kitabı Simurg’un Kanatları’nı da yakın bir zamanda okurlarla buluşturmayı amaçlıyor.

  • KİTABIN KÜNYESİ

  • Hayat Ağacı
  • Prof. Dr. Gönül Alpay Tekin
  • Yeditepe Yayınevi
  • Şubat 2017
  • 641 sayfa
#hayat
#ağacı
7 yıl önce