Bursa Belediyesi tarafından düzenlenen 16. Bursa Edebiyat Günleri sona erdi. Bu yılki teması “27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a Darbe Edebiyatı” olan etkinlik, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Darbeler belgeseliyle başlayan Edebiyat Günleri’nde 12 ilden 39 şair, yazar ve akademisyen yer aldı. 1960 yılından bu yana Türkiye’nin yaşamak zorunda kaldığı 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz süreçlerinin edebiyat, hayat, siyaset ve kültür alanındaki etkileri hakkında sunumlar yapıldı.
15 Temmuz’a dikkat çeken Şair Ali Emre, “Böyle bir direniş tarihte yok. Edebiyat anlamında 28 Şubat’ta sınıfta kaldık ama 15 Temmuz şiir alanında sevindiriciydi. Kadınlar sahada erkeklerden daha önemli işler yaptı. Şiirde de bunu görebiliyoruz. Temmuz direnişiyle birlikte Mehmet Akif kürsüye, minbere yeniden çıkmıştır. Sokağa çıkanlar, Asım’ın neslidir” dedi.
Etkinliğin ilk oturumunda edebiyatın demlenmesi gerektiğini belirten Metin Önal Mengüşoğlu, “Darbelere sessiz kalan toplumun zamanla okuma oranı arttı, teknoloji gelişti. Ayrıca Mehmet Akif, Necip Fazıl çizgisinin İslamlaşmaya verdiği destek sonrası halkın bilinci arttı ve 15 Temmuz’da sokağa çıktı” dedi. Hüsamettin Arslan, “On sene sonra doğacak çocukların 15 Temmuz’u bilmeleri için onlarca roman, şiir, tiyatro oyunu yazılmalı. Darbeye karşı duranların iç dünyasının yansıması olmalı” ifadelerini kullandı. Öykü yazarı Akif Hasan Kaya ise dergilerin darbe girişimine sessiz kalmadığına dikkat çekti.
Bursa Edebiyat Günleri’nde oturumların yanısıra yazarlar liseli edebiyatseverler ile buluştu, Cahit Koytak ve Hüseyin Atlansoy’un katıldığı Şiir Akşamı düzenlendi. Kapanış gecesinde ise Kurtuluş Kayalı, Turan Karataş ve Cahit Koytak edebiyat ödüllerine layık görüldü. Etkinlik, ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu konseriyle sona erdi.
- Aydın ve halk arasında uyum olmalı
- Kültürel Hayat ve Darbeler başlıklı oturumda Mehmet Doğan, darbe kelimesinin kökeni hakkında bilgi verdi. 1935’teki dil devrimini kültürel alanda yapılan darbe olarak tanımlayan Doğan, Mustafa Kemal’in Konya konuşmasına vurgu yaparak aydın ve halk arasında uyum olması gerektiğini vurguladı. Yazar Ercan Yıldırım ise popüler kültürün Türk düşüncesine etkisinin büyük olduğunu ve “Matbuat hayatımız ulema dilinden gelirken şimdi bir troll dili yerleşmeye başladı” dedi.
