|

Başarımı görmezden geldiler

Çocukluk yıllarından itibaren tekvando sporuyla uğraşan Milli Hakem Yaprak Avcı, şimdilerde kendi gibi başörtülü kızları spora yönlendiriyor. 28 Şubat döneminde başarısının görmezden gelindiğini söylen Avcı, “Benim gibi imam hatip liselerinde okuyup spor yapan kız çocuklarının başarılarını dünyaya duyurmak istiyorum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/12/2017 Pazar
Güncelleme: 06:29 - 16/12/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
FOTOĞRAF: Talha MENTEŞ
FOTOĞRAF: Talha MENTEŞ

Tekvando dalında milli hakem olan Yaprak Avcı, bu spora çok küçük yaşlarda gönül vermiş. Babası profesyonel futbol antrenörü olan ve 5 kız çocuklu ailede erkek gibi yetişen Avcı’nın hikayesi Aamir Khan’ın “Dangal” filmiyle neredeyse aynı. Babasının birgün “Eşofmanlarını giy, antremanlara başlayacağız” demesiyle kendini tatami üzerinde bulan Avcı, o gün bugündür bu spordan kopamamış. En büyük desteği babasından alan Avcı’nın bu sevgisine annesi de karşı koyamamş ve hiçbir maçta kızını yalnız bırakmamış. 28 Şubat döneminde başladığı bu spora şimdilerde hakem olarak devam eden Avcı, o dönemlerde başarısının takdir edilmediğinden yakınıyor. İmam hatip öğrencisi olduğu için okuldaki öğretmenlerinin başarısını görmezden geldiğini ifade eden Avcı’nın en büyük amacı ise imam hatip lisesinde okuyan kız çocuklarının spor alanında elde ettiği başarıları dünyaya duyurmak ve milli sporcu yetiştirmek.

HER YARIŞMADAN MADALYAYLA DÖNDÜM

Kağıthane İmam Hatip Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olan Avcı, 30 yıldır tekvando sporuyla uğraşıyor. Sporcu bir ailenin çocuğu olan Avcı, “Almanya’da yaşadığımız dönemlerde babam antrenörlük yapardı. Arkadaşlarım duygusal filmler izlerken ben Jackie Chan filmleri izler ve dövüşmek isterdim. İlkokulu bitirdiğim yıllarda Almanya’dan Türkiye’ye dönüş yaptık ve benim hikayem de başlamış oldu” diyor. Babasının en büyük hayalinin sporcu bir evlat yetiştirmek olduğunu söyleyen Avcı, “Tekvandoya başladığım ilkokul yıllarımda başörtülü değildim. Ortaokula başladığımda kapandım fakat o dönemde başörtülülere her kapı kapalıydı. Üniversiteye gittiğimde başımı açmak zorunda kaldım. Ulusal ve uluslararası hiçbir yarışmadan madalyasız dönmedim” ifadelerini kullanıyor.

HEDEFİMİZ MİLLİ SPORCU YETİŞTİRMEK

İmam hatip liselerinde okuduğu yıllarda kimsenin kendilerine değer vermedğini ifade eden Avcı, “ Okuldaki hocalarım tekvando yapma demezdi ama başarılarımı hep görmezden gelirlerdi. Mahalle maçlarında ya da ilçe maçlarında derece yapan erkeklere cuma günü tören yapılır ve ödül verilirdi. Bu benim içimdeki en büyük yaradır. Bir de o dönemde sporla uğraşanlar imam hatip lisesinde okuduklarını gizlerlerdi” diyor. O dönemde yaşadığı sorunları bugün kız çocuklarının yaşamaması için çalıştığını söyleyen Avcı, “İmam hatip liselileri Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO)’ya hazırlayan Öncü Spor Kulübü’nde özellikle kız çocuklarının spor alanında kendilerini geliştirmesi için çalışıyoruz. Burada kız çocuklarının kıran kırana maç yapması beni çok mutlu ediyor. Burada adın sporculardan ve kadınlar komisyonundan sorumlu başkanım. Kız imam hatip spor lisesi kurulması en büyük amaçlarımız arasında yer alıyor. Amacımız imam hatip liselerinden milli sporcu çıkarmak” şeklinde konuşuyor.

VURDUĞUNU DEVİR KIZIM!

Üniversite yıllarında başörtülü olarak zor günler geçirdiklerini ifade eden Avcı, “O dönemde şiddet gören arkadaşlarım olmuştu. Eşofmanımı giyerken başımı şapkayla kapatırdım.Bu direncimi kırıyordu ama bu şekilde başımı kapattığım için de içim rahat ederdi” diyerek devam ediyor: “Milli takım kampında bir sakatlık geçirdim. O gün bacağım çok şişti. Bu bir yıl kadar sürdü. Bu durumu annemden gizlemeye çalıştıysam da öğrenmesine engel olamadım. Her maçıma gelip beni izleyen ‘Aslan kızım, vurduğunu devir kızım!’ diyen kadın maçlara çıkmamı yasakladı. Müsabakalara katılamasam da beden eğitimi öğretmenliği ve antrenörlük yapmaya devam ettim. Şimdi de Türkiye Tekvando Federasyonu’nun resmi milli hakemiyim. ” Başörtülü hakemlerin Türkiye’de yeni yeni artmaya başladığını ifade eden Avcı, “ İlk zamanlar İstanbul’da tektim. Sonrasında sayımız artmaya başladı” diyor.

  • Allah’ın 99 isminden biri
  • * Maçlarda kimi zaman eleştirilere maruz kaldığını ifade eden Avcı, “Hakemlik kıyafetimiz pantolon, kıravat, gömlek ve ceket şeklinde oluyor. Kıyafetime laf edenler motivasyonumu düşürmesin diye arkama bakmıyorum. Hakem Allah’ın 99 isimlerinden biri. Onu temsil etmeye çalışıyorum. Tataminin kenarına bastığım an Rabbi Yesir duasını okuyorum. ‘Allah’ım hakkı hak edene vermemizi nasip et’ diyorum. Her maçtan geldikten sonra kafamı yastığa rahat koyuyorum” diyor. Uluslararası yarışmalarda başörtülü olduğu için herhangi bir tepkiyle karşılaşmadığını ifade eden Avcı, “Yabancı sporcular ve antrenörler bizden daha iyi. Kızım ve oğluma da tekvando yaptırmayı çok istedim. Fakat oğlum sağlık sorunları nedeniyle yüzmeye kızım ise voleybola yöneldi. Onlar bu spor dallarında çok başarılı oldular. Spor bizim için hayat demek” diye konuşuyor.
#Tekvando
#Yaprak Avcı
6 yıl önce