|

Darbecilerin tankı varsa halkın kamuoyu var!

Cuntacılar damperli tokatın acısını unutamıyor

Yeni Şafak
15:33 - 15/07/2017 Cumartesi
Güncelleme: 17:37 - 15/07/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Cuntacılar damperli tokatın acısını unutamıyor
Cuntacılar damperli tokatın acısını unutamıyor

Türk halkı 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimi sırasında Çanakkale ruhunun ölmediğini tüm dünyaya gösterdi. Milletin tankını, uçağını, silahını yine millete çeviren darbeci hainlere, ellerinde bayrakları gönüllerinde imanları olan binlerce insan karşı durdu. O gece tankların geçiş güzergahlarını kapatan itfaiyeciler, kamyoncular, kamyon kullanan Şerife bacılar bazı kışlalardan tank çıkışına da engel olarak, ülkenin kaderini değiştirdi. Yeni Şafak, 15 Temmuz’un yıldönümünde sokakları kuşatan itfaiye araçları ve kamyonların sürücüleriyle görüştü.


Fetullahçı Terör Örgütü'nün cuntacı hainleri 15 Temmuz gecesi, sokakları savaş alanına çevirdi. Türkiye'nin şimdilerde öğrendiği 'terör operasyonu' bahanesiyle kışlalardan birbiri ardına çıkan tanklar, namlusunu kendi vatandaşına doğrulttu. Darbe yapıldı haberleri dolaşırken evde tedirgin şekilde haberleri izlediğini söyleyen 51 yaşındaki Şerife Boz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Meydanlara gelin" sözü ağzından çıkar çıkmaz hiç durmadan yalın ayak sokağa fırladı. Çeliktepe Levent'ten Boğaz Köprüsü'ne kadar koşan Boz, “Bir şeyler olduğunu biliyorduk ama detayına hakim değildik. Vatanım, bayrağım, milletim için canımı veririm diyerek gittim. Devlet için, millet için, din için oradaydık. Çocuklarımı bırakıp arkama bile bakmadım" dedi.



ŞERİFE BACININ KAMYON ÇIKARMASI

O gece çatışmanın ortasına yürüdüklerini belirten Boz, "Tankların yanına, karakola kadar gittim. Askerle yüz yüze geldik. Ölseydik ailece ölecektik. Demek ki daha içecek suyumuz varmış. Köprüden evime yürüyerek döndüm. O geceyi bir hayal gibiydi. Düşman düşmana yapmaz, askerimiz bunu nasıl yapar dedim. Sabaha kadar köprünün üzerinde ağladım. Haftada 3 gün geçtiğimiz köprüyü tanımaz olduk" değerlendirmesinde bulundu. Sabah eve döndüklerinde ise Taksim'e gitmeye karar veren Boz, Çocukları ve torunları başta olmak üzere bu sefer mahalleden kişileri de kamyona doldurup yola çıktığını söyledi. Beşiktaş ışıklara geldiğinde bir grup vatandaşın kamyonun etrafını sardığını belirten Boz, "Kamyonda yer bulan herkes kasaya atladı. Alkışlar ve sloganlar eşliğinde yüzlerce kişi kamyonun üstünde Taksim'e vardık. Kocam evden çıkma demişti ben kamyonla peşinden gittim. Başımı camdan çıkartıp tekbir getirdim. Bütün halk bağırıp sevinçle yanımıza geldi. Bana orada Şerife Bacı diye bağırdılar. Adımı nereden biliyorlar derken meğer Kurtuluş Savaşı kahramanlarından birinin adı da Şerife'ymiş. Bu da ayrı bir gurur oldu benim için" diye konuştu.



BU YIL BAYRAM HAVASINDA GEÇSİN

Geçen bir yılda darbecilerin devletin tüm kademelerine yerleştiğini gördüğünü söyleyen Boz, "Bu hainler tek tek de olsa temizleniyorlar. Her şerde, bir hayır. Her hayırda, bir şer vardır. Allah'a şükür biz hayrı gördük. Halk olarak, bir Müslüman olarak vatanımız, milletimiz için gerek eni yaptık. Yine olsa yine yaparız. Kurtuluş savaşında düşman karşıdaydı 15 Temmuz’da düşmanımız içimizdeydi onlar Allah'ın hesabını unuttular vatanına aşık milletini unuttular. 50 yaşındayım o gün çarşafımla yalın ayak çıktım. Eşim, çocuklarım ve torunlarımla da yanımdaydı. Allah korusun tekrar böyle bir şey olsa silahımızla, duamızla daha güçlü, daha hazırlıklı çıkarız. Ama bir daha çıkışımız daha sert olur. Geçen zaman içerisinde yurtiçinde de yurt dışında da gezdiğim her yerde yaşadıklarımızı ve milletçe yaşananları anlattık. Umreye gittiğimde bile konsoloslukla beraber Türk okullarında 15 Temmuz'u anlattık. Yıldönümü yaklaşıyor bayram havasında geçsin isteriz. Unutmamak için daha da gür bir sesle duyurmak isteriz" dedi.





KAMYON GİBİ KULLANDIM

O gece yaşananlar arasında öyle bir kamyoncu vardı ki haklın sevgisini kazanarak gündeme oturdu. Anadolu yakasında E5 üzerinde bulanan tankların güvenli bölgeye çekilmesi için talimat alan Mehmet Köse, Anadolu Yakası Birinci Bölge Baş Şoförü Erol Varol ile birlikte yolların açılmasını sağladı. Polis kontrolündeki tankların anahtarlarını alıp işe koyulan ikili, Altunizade ve Uzunçayır'da bulunan araçları nasıl kaldırdığını şu cümlelerle anlattı: "Tanklar 55 ton, vincin kapasitesi 20 ton. Tanka ilk bindiğimde düğmelerin Türkçe olduğunu görmek rahatlattı. Kullanımı yabancı gelmedi, kamyon, vinç kullanıyoruz ama tank dedim mi duracaksın. Çünkü tehlikeli bir araç ve zarar verebilir. Bir gaz bir fren ve joystick gibi bir direksiyonu vardı. Zorlanmadan hareket ettirdim. Hasanpaşa İETT Garajı'na teslim ettik. Bize verilen görevi yaptık, sağolsunlar bu vesileyle milletimizin sevgisini kazandık"



GİZLİ GİZLİ TANK MI KULLANDIN?

Askerliğini komando olarak yapan Mehmet Köse, askerde tank kullanmadığını söyleyerek ekliyor: "Anca birliğin önüne süs diye çekiyorlardı. Hatta a skerlik arkadaşlarım arıyor 'ya sen ne ara öğrendin, gizli gizli tank mı kullanıyordun?' diyorlar." Olaydan sonra insanların fotoğraf çektirip ilgilendiklerini söyleyen Köse, "Bu analar ne evlatlar doğurmuş, Allah milletimizden razı olsun bu iman bizde olduğu sürece değil bunlar dünya üzerimize gelse bize bir şey olmaz" diye ifade etti.



GENÇLİK BİZİ UTANDIRDI

Erol Varol ise o gece müdürlerin talimatıyla kamyonları hazırlayıp meydanlara indiklerini belirterek, tüm gece teyakkuzda olduklarını anlattı. Önce yakınlardaki Zırhlı Tugay çıkışını kamyonla kapattıklarını belirten Varol, Sonrasında askeri araçları yoldan çekmek için yola çıktık. Mehmet denemek için tanklardan birinin içine girdi ve sürmeyi başardı" diyor. Mehmet Köse ise gençlikle gurur duyduğunu belirterek şunları söylüyor: "Gezi olaylarından 15 Temmuz'a kadar çok kötü bir gençlik yetiştirdiğimizi sanıyordum, bu gençlik bizi utandırdı. Vatan millet diyince canını bile seve seve veren bir gençlik yetişiyormuş. Allah onlardan razı olsun" diye anlattı.






İTFAİYE ARAÇLARIYLA TANKA DUR DEDİ

Tankların geçiş güzergahlarına park edilerek yolların kapatılmasını sağlayan itfaiye araçları ve kamyonlar, o kanlı gecenin seyrini değiştirdi. 15 Temmuz gecesi 92 noktada bulunan 700'e yakın araca anons geçtiklerini belirten Avrupa Yakası İtfaiye Müdürü Hasan Karakaş, Tüm araçlarımıza telsiz anonsu ile halka moral motivasyon olması için caddelerde tur atmalarını, megafonlardan telkinde bulunmalarını söyledik. Çok güzel oldu halk araçlarımızla birlikte daha güven kazandı” dedi. Karakaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimin ne olduğunu anlamadığımız bir andı. Polis araçları istiyordu ancak polisin darbeci olup olmadığını bilmiyorduk. Daha sonra halktan yana olduğunu öğrendiğimizde, İlk olarak Vatan Caddesi'ne takım araçlarını gönderdik. Saat ikiye doğru ise durum iyice netleşmişti. Halk sokağa dökülmüştü"




ATEŞ ETMEYENİ VURURUM

Darbe girişiminin yaşandığı dakikalarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önünde direnen Karakaş, "Askerler kendilerine doğru yürümeye çalışan olduğunda vuruyorlardı. Kurşun sesinden tahmin ettiğime göre, çatıda keskin nişancı vardı. Ama daha vahim olan, toplu olarak yüründüğünde tarayarak karşılık verilmesiydi. En çok o zaman kayıp verdik" dedi. Karakaş, "Belli bir çizgi vardı. O çizgiyi geçen vuruluyordu. Bir süre sonra polisin de gelmesiyle halk güven kazandı. Özel harekatın katılımıyla da atağa geçildi. Önde bir kepçe aracı arkasında iki polis aracı polisler ve halk beraber İBB'yi darbecilerden geri aldık" şeklinde konuştu. Müdür Karakaş'ın dikkatini çeken bir olay darbeci albayın halka ateş etmeyen eri ayağından vurarak 'Ateş etmeyeni böyle vururum' demesi olmuş.




İNSANLAR SEL GİBİ AKTILAR

Darbe haberini hemen hemen herkes gibi televizyondan haber alan Bahçelievler Park ve Bahçeler Müdürlüğü Şefi Hasan Aydın, cumhurbaşkanının halka çağrısıyla beraber sokağa inmiş. Aydın, "Bahçelievler'de fazla kalabalık yoktu. Ancak Cumhurbaşkanımız'ın çağrısından 3-4 dakika sonra sel gibi insan akmaya başladı. Ben dere taşkınında sel görmüştüm, bir de çağrıyla beraber insanların sel gibi akışını gördüm. Şükür dedim bu iş bitti, ibre bizden yana döndü. Çalışanlarımızı merkeze çağırdık. Hızlıca organize olup gelen talimat doğrultusunda 8 araç ve 30 kişiyle konvoy halinde çıktık. Saat 2'ydi ve Florya,Yeşilköy, Ataköy sokaklarında kimse yoktu" şeklinde konuştu.



SİVİL ARAÇLARDAN CEPHANELİK ÇIKTI

Florya Hava Harp Okulu'na vardıklarında, polisin kontrolü sağladığını belirten Aydın, "Buradaki 3 helikopter havalanmış. Biz kalan 2'sinin çevresine araçlarımızı çekip kalkışlarını önledik. İçerde sivil plakalı minibüsler vardı, onların içinden de cephane çıktı. Diğer kamyonları da pistin belli bölgelerine yerleştirdik. Müdürlük çalışanlarının zamanında müdahalesi ile helikopterlerin kalkışı engellenerek birçok vatandaşın canı da kurtarılmış oldu. Bu millet Çanakkale ruhunu yakaladı artık darbe başta olmak üzere hiçbir kalkışmaya cesaret edemezler. Edeceklerse de bizi tanklar kesmiyor, daha büyük araçlarla gelsinler" ifadelerini kullandı.

#15 Temmuz
#Milli Uyanış
#Darbe Girişimi
7 yıl önce