|

Edebiyat dünyası için küçük bir hazine

Ortadoğu dilleri uzmanı, araştırmacı Claudia Ott, Yüzbir Gece Masalları hakkında bilinen seyri değiştirdi. Bilinen en eski tarihli yazmanın 18. yüzyıla dayandığı 'Yüzbir Gece'nin 1243 tarihli kopyasını bulan Ott, "Bu keşif edebiyat dünyası için küçük bir hazine" diyor.

Yeni Şafak
11:44 - 8/03/2017 Çarşamba
Güncelleme: 11:46 - 8/03/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Claudia Ott.
Claudia Ott.

Bugüne dek bildiğiniz tüm Yüzbir Gece Masalları'nı unutun. Ortadoğu dilleri uzmanı, araştırmacı Claudia Ott, Binbir Gece Masallları'nın kardeşi olarak bilinen Yüzbir Gece Masalları hakkında bilinen seyri değiştirdi. Masalların 18 ve 19. yüzyıllara ait altı farklı değişik el yazması olduğu biliniyordu. Üçü Fransa'da, ikisi Tunus'ta korunan bu beş nüsha, Tunuslu araştımacı Mahmud Tarsuna'nın titiz çalışmasıyla 1979 yılında bir araya getirilmişti. Daha sonra 1836 yılına ait altıncı el yazlası ise 2005 yılında yayımlandı. Bu zamana dek, Yüzbir Gece Masalları'nın oldukça “genç” olduğu kabul ediliyordu. Ta ki Ott, Berlin'deki Ağa Han Müzesi Hazineleri, İslam Sanatı Şaheserleri sergisini gezene kadar...


COĞRAFYA KİTABINDAN ÇIKTI

Araştırmacı Ott, burada Endülüs hat tarzıyla yazılan bir metni farketti. 1234 yılına ait bu eser, “Kitab fihi hadıt mi'at layla va-layla – Yüzbir Gece Hikayesi Kitabı” adını taşıyordu. Endülüslü yazar Muhammed İbn Abi Bakr az-Zuhri'nin coğrafya kitabıyla birlikte ciltlenmşti. Yapılan teknik incelemeler sonucu kitabın “Yüzbir Gece Masalları”nın ta kendisi olduğu ortaya çıktı. Ve böylece keşfedilmeyi bekleyen bu saklı hazine gün yüzüne çıktı. Tarihi 'Binbir Gece Masalları'ndan çok daha eskiye dayanan bu kadim kitaptaki masallar 'rengârenk konuları, farklı motifleri, kahramanları ve mekânları' ile büyüleyici, görkemli bir hikâye hazinesi olarak değerlendiriliyor.


DOĞU'DAN DEĞİL BATI'DAN

Yüzbir Gece Masalları bizi fantastik hikayeleriyle birlikte Hindistan'a doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Fakat masallardaki karakter ve motifler Endülüs renkleri hakim. Bu noktada Yüzbir Gece, Arap kültür dünyasunın doğu merkezinde değil, batısında yer alan masallardan oluşuyor. Claudia Ott tarafından dünya edebiyatına miras bırakılan bu eser, 30.yılını kutlayan Ayrıntı Yayınları'nın 1001. kitabı olarak, İbrahim Tüzün ve İbrahim Günaydın'ın çevirisiyle Türkçe'de yayımlandı. “Yüzbir Gece”yi Arapça el yazması orjinalinden Almancaya çeviren Claudia Ott'tan dinledik...


Öncelikle tarihi seyri değiştiren bu el yazmalarını nasıl keşfettiniz?

2010 yılında Berlin'de düzenlenen İslam Şaheserleri Sergisi'nde bir metinle karşılaştım. Bu metinde bir Endülüs teması vardı. Açık bir kitap ve bir el yazması vardı. Sergiyi dolaşırken metni buldum. İncelememe izin verilmesini rica ettim. Bu masalların kopyalarının, nüshalarının en eskisi 1700'lü yıllara dayanıyordu. Ve herkes Yüz Bir Gece Masalları'nın çok genç bir eser olduğunu sanıyordu. El yazmalarını keşfettiğim zaman 1243 tarihli olduğunu gördüm. Yani bu bilinen en eski nüshadan bile 600 yıl daha eskiydi.


Eseri teşhis ettikten sonra nasıl bir yol izlediniz?

Önce bilimsel bir araştırma ve inceleme yapmamız gerekiyordu. Acaba yazılan gerçekten o tarih meydi teknik bir incelemeyle bulabilecektik. Bu kitap aslında yalnızca Yüzbir Gece Masalları'ndan oluşmuyordu. Başka bir coğrafya kitabıyla birlikte üst üste koyup ciltlemişler. Her iki kitabı da yazmış olan hattatın en son sayfada düştüğü not ve tarih; coğrafya kitabının sonuna denk geliyor. Bu yüzden bir yanlışlık olmaması adına acaba Yüzbir Gece de bu tarihte mi yazılmış diye teknolojik bir araştırma yaptık ve doğru tarihi bulduk. Bu incelemelerden sonra çeviri olayı başladı. En çok hoşuma giden kısmı ise başka dillere çevrilmesi oldu.


İZLERİN YERİNİ KİMSE BİLMİYORDU

Yüzbir Gece Masalları'nın önemi nedir peki?

Ortaçağ'da Yüzbir Gece Masalları bir sürü kaynakta belirtiliyor. Hatta Almanların ünlü Grimm Masalları'nda bile izleri görülüyor. Fakat bu izlerin nereden geldiğini kimse bilmiyordu. Çünkü bu kitap keşfedilmemişti. O zamanki Endülüs'ten yayılan kültür hareketi Fransa, İtalya ve Almanya'yı etkilemiş. Bu kitabın bilimsel olarka kanıtlanmış olması da bizim için çok olumlu bir gelişme. Edebi açıdan da büyük bir katkısı var.


EGZOTİK VE BÜYÜLEYİCİ

Nelere rastlıyoruz Yüzbir Gece Masalları'nda?

Aslında bu, edebiyat açısından bilinen dünyayı kapsayan bir kültür. Esas kaynakları Hindistan'dan gelmekte. Dolayısıyla Avrypa'daki Müslümanlar için Doğu kültürü sayıılıyor. Oradaki Endülüslü Araplar, Arap kökenli olmadığını, Hint kökenli olduğunu da ekliyor. Hatta Araplar da bunu İranlılar üzerinden almış. İsimlerinde de görüldüğü üzere Şehrazat, Şehriyar gibi karakterler var. Dolayısıyla daha egzotik daha doğauda olan bir olay ve daha büyülü geliyor.


Hangi dillere çevrildi?

Almanca, İtalyanca, Rusça, Korece, Romence ve son olarak Türkçe. Farklı dillere çevrilmeye devam edecek.


BİR KÖPRÜ NİTELİĞİNDE

Binbir Gece Masalları ile kıyaslarsak, Yüzbir Gece'ni keşfi edebi dünyası için nasıl bir anlam ifade eder?

Bu kitap edebiyat dünyası için küçük bir hazine. Avrupa'nın Arap kültüründen ne kadar etkilenmiş olduğunu gösteriyor. Şehrazat'n anlatımıyla ne kadar güçlü bir etki ve büyü yaratmış olması bakından önemli. Avrupa ve Doğu arasında bir köprü niteliğinde.



Kitabın künyesi:

Yüzbir Gece Masallar


Hazırlayan Claudia Ott


Aytrıntı


Yayınları


2017


320 sayfa


#Binbir Gece Masalları
#Yüzbir Gece Masallar
#Claudia Ott
7 yıl önce