Güneş ışınlarının insan vücudunda oluşturduğu zararın, ozon tabakası hasarıyla daha da arttığını belirten Op. Dr. Seçil Özdemir, “Birçok kişi cildini korumak için güneş kremleri kullanır ancak gözümüzü bu yolla koruyamayız. Özellikle bahar ve yaz döneminde büyük risk altında kalıyoruz. Güneşe maruz kalmak gözde katarakt, yaşa bağlı olarak sarı nokta hastalığı ve göz eti gibi hastalıklara sebep olur. Bu sebeple güneş ışınlarının etkili olduğu 10.00 ila 16.00 saatleri arasında dışarıda az zaman geçirmek, şapka ve güneş gözlüğü kullanmak gereklidir" şeklinde konuştu.
Optik gözlüklerin de zararlı ışınları bir miktar engelleyebildiğini söyleyen Dr. Özdemir “Halk arasında 'kolormatik' olarak bilinen renkli camlar dahi güneş gözlükleri kadar koruyucu değildir. Güneşin yaydığı ultraviyole ışınları; UV-A, UV-B ve UV-C ışınlarıdır. En zararlısı olan UV-C atmosferden geçerken emildiği için güneş gözlüğüyle korunmamız gereken ışınlar UV-A ve B'dir. Bu ışınlardan UV-B daha tehlikeli olanıdır. Bulunduğumuz yüksekliğe, enleme, mevsime, sahip olduğumuz göz rengine göre hasar riski değişir" dedi.
Güneş gözlüğünün yüzde 99'un üzerinde UV filtreleme özelliğine sahip olmasının önemli olduğunu vurgulayan Seçil, “Camın koyuluğundan bunu anlamamız mümkün değildir. Yani aslında sanıldığının aksine daha koyu cam daha koruyucudur diyemeyiz. Hatta aşırı koyu cam seçimi araç kullanımını zorlaştırabildiği için zararlı olabilir. Bu özelliğin gözlüğün kullanım kılavuzuna bakılarak kontrol edilmesi mutlaka gerekmektedir" ifadelerini kullandı. Güneş gözlüğünün boyutunun büyük olmasının göz sağlığı açısından faydalı olduğuna vurgu yapan. Dr. Şahin, “Gözü iyi kaplayan bir gözlük, yanlardan girecek ışınları da engeller. Polarize camlar gözde kamaşmayı ve ışıktan rahatsız olmayı azaltabilir ve görüntü netliğini arttırabilir. Ancak bu özelliğin de zararlı ışınların blokajıyla bir ilgisi yoktur. Optik gözlüklerin de UV blokaj etkisi bir miktar vardır. Günümüzde özel tekniklerle blokaj oranı arttırılabilmektedir" diye konuştu.
Gözlük camının renginin mavi, kırmızı, siyah, kahverengi vs. olmasının da koruyuculuk derecesiyle ilgisi olmadığını paylaşan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak cam rengi, görüntü kalitesini ve kontrast hassasiyeti etkileyebildiği için kişinin yaşam tarzı ve günlük aktivitelerinin göz önüne alınması önemlidir. Güneş gözlüğü bir aksesuar değil sağlık için gerekli bir araçtır. Bebeklerin bile yaşlarına uygun dizayn edilmiş materyallerden yapılma güneş gözlüğü kullanmaları önerilmektedir."
