|

Japonya’yı bekleyen keskin gelecek

Shinzo Abe, Japonya'da siyasetçi bir aileden geliyor. Dedesi, 1957-1960 yılları arasında Japonya'nın başbakanlığını yapmış Nobusuke Kishi'dir. Babası Shintaro Abe ise 1982 ile 1986 arasında Dışişleri Bakanlığı yapmıştır. Abe, Japonya'nın 2.Dünya Savaşı sonrasında doğan ilk Başbakanıdır ve en uzun süre görev yapan başbakanlarından biridir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/02/2017 Cuma
Güncelleme: 02:00 - 17/02/2017 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Emir Karakaya- Tokyo


Abe 2006 yılında, 52 yaşında iken Japonya'nın en genç Başbakanlarından biri olarak göreve başlamıştır. Abe, ekonomi alanında mali reformlara ağırlık vermek gerektiğini savunmuş ve imparatorluk konusunda da muhafazakâr bir çizgide durmayı tercih etmiştir. Abe, dış politikada özellikle bölgede iyi ilişkiler kurmanın yollarını aramıştır. Abe savunma konusunda da anayasanın 9.maddesini yorumlayarak Japonya'nın savunma birlikleri oluşturabilmesinin önünü açmıştır. Ayrıca Japon Savunma Teşkilatını tam bakanlık seviyesine yükseltmiştir.



YENİ JAPONYA VE ABENOMİKS


2013 yılında yaptığı yeni yıl konuşmasında “Yeni Japonya” yolunda ileriye gitmekte kararlı olduğunu ifade eden Abe, aynı konuşmada, Japonya'nın bazı adalar üzerindeki egemenliği hakkındaki tartışmalarda ve ekonomik gerileme ile mücadele hususlarında da kararlı olduğunu ifade etmiştir. Sıkı çalışanın mükafatını aldığı ve insanların yarınlarının bugünlerinden daha iyi olacağını bildiği bir Japon ekonomisi inşa etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Abenomiks olarak da anılan ekonomik planını devreye sokmuştur. Bu ekonomik plan kadim bir hikayeye dayanan 3 “ok” tan oluşmaktadır. Bu oklardan birincisi para politikasıdır. Bunun için Japonya Bankası ile mutabakata varmış ve %2'lik bir enflasyon hedefi belirlemiştir. İkinci ok ise mali politikadır, buna göre özel yatırımı teşvik eden bir politika izleyeceklerini ifade etmektedir. Üçüncü ok ise büyüme hedefleridir. Bu üç ok ile beraber Japon ekonomisi sarsılmaz, ve tıpkı yan yana duran oklar gibi güçlü olacaktır. Abenomiks etkisini kısa süre içerisinde göstermeye başlamıştır. Yen dolar karşısında zayıflamış, işsizlik oranı düşmüş fakat Yen'in zayıflaması ithal ürünlerde fiyat artışına sebep olmuştur. Abe yönetimi ise bunun geçici bir sorun olduğunu Yen'in zayıflamasının ihracat artışını doğurmasıyla beraber bu sorunun ortadan kalkacağını savunmuştur. Abe bu dönemde dış politika konusunda Amerika ile işbirliğinin devamının önemine ve aynı zamanda ASEAN ülkeleri ve diğer bölge ülkeleri ile işbirliği ve Japonya'nın öncülüğünde gelişen bir Asya-Pasifik'in devamına vurgu yapmıştır.



Ocak 2015 sonlarında Suriye'de Japon vatandaşlarının kaçırılmasına ilişkin, “Japonya teröre asla boyun eğmeyecek ve dünyadaki istikrar ve barış için aktif bir biçimde çalışmaya devam edecek” açıklamasını yaptı.



'UMUT ORTAKLIĞI'NDAN UMUTSUZLUĞA MI?


Abe Nisan 2015'te ABD Kongresinde yaptığı konuşmada Amerikan-Japon ortaklığına vurgu yaparak, ortaklığı “Umut Ortaklığı” olarak nitelemiştir. Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeleri de dahil ederek Japonya ve Amerika'nın liderlik etmesi gerektiğini belirtmiş ve Pasifik pazarında ortak değerlerimizin, yani demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlüğün, dünyanın dört bir yanına dağılmasına ve kökleşmesini sağlayabiliriz demiştir. Fakat Kasım'da Amerikan başkanı seçilen Trump'ın bunun aksine söylemleri ve Amerika'nın bu ortaklıkta yer almayacağını açıklaması, Amerika'nın Japonya ve diğer Asya-Pasifik ülkelerinden birliklerini çekebileceği gibi konular Abe yönetimini oldukça zor durumda bırakmıştır. An itibariyle TPO hakkındaki umutlu fikirler yerini umutsuzluğa bırakmış durumdadır. Aynı zamanda Trump yönetiminin politikalarının tahmin edilemiyor olması Abe hükümetini zorlamaktadır.



Abe 2017 yılındaki yeni yıl konuşmasında savaştan sonraki yıllar içinde doğan çocuk sayısının dibi 2016'da gördüğünü ve bununla mücadele etmeleri gerektiğine vurgu yaptı. Konuşmasında tarihe referanslarda bulunarak, yaşlanan nüfusları, bir türlü artı değerde sabitleyemedikleri büyüme oranları, sürekli potansiyel tehdit oluşturan doğal felaketler ve Japonya'nın egemenliğine karşı çıkan ihtilaflarla mücadele etmeleri gerektiğini belirtmiştir. “Bu yıl Abe kabinesi, Japon halkı ile birlikte büyük bir gayretle yeni bir ulus ortaya koyacak ve gözünü geleceğe 2020 ve ötesine dikecektir. 2017 bizim bu ulusun geleceğini şekillendireceğimiz yıl olacaktır. Ben ulusumuz için büyük bir dönüm noktası olacak bu yılın başlangıcıyla birlikte bunları gerçekleştirmeye oldukça kararlıyım.”



ABD İLE İLİŞKİLERİN SEYRİ BELİRLEYİCİ


2017 yılı için Abe yönetimi şu anda ekonomik gelişmeyi yine en önemli hedefleri olarak belirlemiş durumda. Fakat 2017 yılı Abe hükümeti için oldukça keskin virajlarla dolu. Eğer Donald Trump kampanya sürecinde söylediklerini uygulamaya koyarsa Japonya'da sular ısınacak gibi gözüküyor. Abe, Amerika ile olan ittifakın Japon diplomasisinin vazgeçilmez temel unsuru olduğunu ifade ediyor ve Trump ile yakın ilişkiler kurmaya özen gösteriyor. Fakat Trump her ne kadar Japonya ile ilişkilere önem veriyorsa da Japonya hakkındaki söylemleri hükümeti endişelendirmeye yetiyor. Özellikle Amerikan-Japon güvenlik anlaşması hakkındaki söylemleri ve Japonya'nın nükleer silah geliştirmesine izin verebiliriz demesi Japonya'nın savaş ilan etme ve ağır silah geliştirme hakkını elinden alan anayasanın 9. Maddesi üzerindeki tartışmaları alevlendirecek. Bilindiği üzere 1947'de yürürlüğe giren anayasanın 9.maddesinde Japonya dünya barışı için savaş ilan etme hatta kendisini savunma hakkından dahi feragat etmiştir.


Kısacası 2017 yılı Shinzo Abe ve hükümeti için ekonomideki hamlelerin aynı şekilde ve çizgide devam edeceği fakat Amerika'nın yeni başkanının politikalarına bağlı olarak da hem ekonomik hem güvenlik konularında zor bir yıl olacağa benziyor. Yeni yıl Japonya ve başbakanı için ne getirir şu anda bilinmese de Abe'nin koyduğu hedeflere ulaşmak için gerek Amerika ile gerekse diğer ülkeler ile ilişkileri geliştirmek, ekonomik reformlarını gerçekleştirebilmek için elinden geleni yapacağı kesindir.


#ABD
#Donald Trump
#Japonya
7 yıl önce