|

"Ney insana benzer"

Üsküp Yazı Festivali kapsamında Üsküp Yunus Emre Enstitüsünün davetlisi olarak Makedonya'da bulunan Türk müzisyen, Ömer Faruk Tekbilek açıklamalarda bulundu. Usta sanatçı, hayatında her zaman Hazreti Muhammed'i örnek aldığını vurgulayarak, müzikteki en önemli önderinin ise bugün hayatta olmayan ilk hocası olduğunu söyledi.

Yeni Şafak
13:48 - 21/06/2017 Çarşamba
Güncelleme: 13:53 - 21/06/2017 Çarşamba
AA
Tekbilek, kaval, ney ve bağlamanın yanı sıra zurna, ud ve tüm ritim aletlerini çaldığını belirterek, ancak neyin kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Tekbilek, kaval, ney ve bağlamanın yanı sıra zurna, ud ve tüm ritim aletlerini çaldığını belirterek, ancak neyin kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.

Üsküp Yazı Festivali kapsamında Üsküp Yunus Emre Enstitüsünün davetlisi olarak Makedonya'da bulunan Türk müzisyen, Ömer Faruk Tekbilek açıklamalarda bulundu.

Dünyaca ünlü ney ve bağlama virtüözü Ömer Faruk Tekbilek, neyin insana benzediğini belirterek, "Tabii buradaki en önemli şey, nefes. Çünkü neyin 'Hu' nefesimizde Hakk'ın ismi var zaten. Cenab-ı Hak ismini nefesimize koymuş. Hem nefes alırken hem nefes verirken 'Hu' diyoruz" dedi.

Müzikle henüz 11 yaşında, bu sanatla uğraşan iki ağabeyinden esinlenip tanıştığını aktaran Tekbilek, 16 yaşında İstanbul'a göç edene dek geçen süre zarfında, müzik konusunda ciddi bir şekilde kendini geliştirdiğini, İstanbul'a geldikten iki gün sonra da Ahmet Sezgin'in yanında kavalcı olarak iş bulduğunu anlattı.

Tekbilek, 9 yıl içinde İstanbul'da Ahmet Sezgin'den sonra Yıldıray Çınar, Huri Sapan ve Mine Koşan gibi önemli isimlerle çalışma fırsatı bulduğunu belirterek, stüdyolarda da çalışıp ciddi birikim kazandığını, 1976 yılında da ABD'ye göç ettiğini söyledi.

İstanbul'a göç ettikten 2 yıl sonra ney üflemeye başladığını dile getiren Tekbilek, neyin kavaldan daha mükemmel bir müzik aleti olduğunu, bunun yanı sıra bağlama da çaldığını ifade etti.

"Okulu bıraktım, okumayı bırakmadım"

İlkokuldan sonra eğitimine imam hatip ortaokulunda devam ettiğini ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitiminin yarıda kaldığını belirten Tekbilek, "Okulu bıraktım ama okumayı bırakmadım. Devamlı kendimi geliştirdim. Yani o yüzden manevi yönden, temeli imam hatipten almanın rahmetini hayatım boyunca gördüm" dedi.

Neyin, Hakk'a olan hasreti anlattığını vurgulayan Tekbilek, "Ney insana benzer. Tabii buradaki en önemli şey, nefes. Çünkü neyin 'Hu' nefesimizde Hakk'ın ismi var zaten. Cenab-ı Hak ismini nefesimize koymuş. Hem nefes alırken hem nefes verirken 'Hu' diyoruz. O Hu'nun zevkiyle, bereketiyle her zaman kendimi şanslı hissettim" ifadelerini kullandı.

"Milliyetçilik insan icadı"

Tekbilek, kaval, ney ve bağlamanın yanı sıra zurna, ud ve tüm ritim aletlerini çaldığını belirterek, ancak neyin kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.

Müzik yapıldığında ruhun ruhla temas ettiğini söyleyen Tekbilek, hayatı boyunca yakının Ermeni, Kürt, İranlı ve Yunan müzisyenler olduğunu ancak hiçbir zaman farklı milletlerden olmalarından etkilenmediklerini kaydetti.

Tekbilek, "Sadece insan olarak hep birbirimizi sevdik. Müzik yaptığınız zaman kabuk kalkıyor, ruh ruha birbirimize temaşa ediyoruz" dedi.

Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de insanı milliyetçilik üzerine tanımlamadığını, milliyetçiliği insanların icat ettiğini vurgulayan Tekbilek, "Müzik insanın ortak lisanı" ifadelerini kullandı.

Tekbilek, dünyanın dört bir yanında verdiği konserlerde içindeki huzuru insanlara da aktarmak istediğine dikkati çekerek, yaptığı bütün parça ve albümlerde de bu mesajı ilettiğini söyledi.

Konservatuarların faydası büyük

Türkiye'deki müzik piyasasının durumu hakkında da değerlendirmede bulunan Tekbilek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tasavvufta da derler: 'Her zerre cevval, her zerre seyran, koşuşup dururlar kemale doğru.' Yani tekamülün geri vitesi yoktur, hatta freni bile yoktur. Tekamüle giderken de bazen yavaşlar, bazen durur, dururmuş gibi olur. Her duruş ileriye atılım için aslında bir birikimdir. 70'lerde falan çok bereketliydi. Ondan sonra modernizmin çıkmasıyla 70'lerle 2000'ler arasında geriye çekilme oldu. Ondan sonra başladı yavaş yavaş adalaşmaya. Bir de şeyin de çok faydası oldu muhakkak ki, konservatuar kuruldu Türkiye'de. 1975'ten sonra oldu ve onun da ürünleri şimdi çok."

Hazreti Muhammed'i örnek alıyor

Usta sanatçı, hayatında her zaman Hazreti Muhammed'i örnek aldığını vurgulayarak, müzikteki en önemli önderinin ise bugün hayatta olmayan ilk hocası olduğunu söyledi.

Tekbilek, "O toprak oldu, sonra ben İstanbul'a geldim. Orhan Gencebay, benim ağacımın gövdesi oldu. Orhan ağabey, hem müzik hem de insan olarak hayatımdaki en büyük idealim" dedi.

Makedonya'da ilk kez müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanan Tekbilek, Balkanlar'da daha önce bir kez Bosna Hersek'te, birçok kez de Yunanistan'da konser verdiğini anımsattı.

Tekbilek'in Üsküp'teki konseri, bu akşam Makedonya Opera Ve Bale Salonu'nda gerçekleşecek.

#müzisyen
#Ömer Faruk Tekbilek
#sanatçı
#türkiye
#Üsküp
7 yıl önce