|

Nürnbergli 15 Temmuz şehidinin belgeseli: Korkma oğlum

Doğup büyüdüğü Almanya'nın Bavyera eyaletine bağlı Nürnberg şehrini 2014'te terkedip Türkiye'ye yerleşen ve 15 Temmuz'da şehit düşen Serhat Önder'in belgeseli yapıldı. Jet seslerinden korkan oğluna son söz olarak "Korkma oğlum" diyen Önder'in belgeseline de "Korkma oğlum" ismi verildi.

Yeni Şafak
12:57 - 24/07/2017 Pazartesi
Güncelleme: 13:07 - 24/07/2017 Pazartesi
AA
Önder'in belgeseline "Korkma oğlum" ismi verildi.
Önder'in belgeseline "Korkma oğlum" ismi verildi.
Doğup büyüdüğü Almanya'nın Bavyera eyaletine bağlı Nürnberg şehrini 2014'te terkedip Türkiye'ye yerleşen ve 15 Temmuz'da şehit düşen
'in belgeseli yapıldı.
Yönetmenliğini Ekrem Aydın'ın üstlendiği, "Korkma Oğlum" isimli belgesel, Türk Kızılayının katkılarıyla çekildi. Türk Kızılayı Küçükesat Şube başkanlığını yürüten
, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında eşi ve iki çocuğuyla birlikte Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Jet seslerinden korkan oğluna son söz olarak "Korkma oğlum" diyen Önder, beraberinde bulunan gruba ateş açılması sonucu hayatını kaybetti.
Türk Kızılayı da destekliyor
Kendisi de Almanya'da doğup büyüyen yönetmen Aydın, yaptığı açıklamada
'le Almanya'da tanıştıklarını söyledi. Aydın, belgeselin Çankırı, Ankara, İstanbul, Almanya ve Suriye'de çekildiğine işaret ederek, "Biz, 'Abimiz Almanya'dan anayurda dönmüş tek şehit. Bunun da çalışmasını biz yapalım, altında bizim imzamız olsun' diye yola çıktık. Türk Kızılayı da bunu destekleyeceğini belirtti. İşin arkasında durdular, belgesele sahip çıktılar ve böyle bir çalışma yaptık." dedi.
Türkiye'de
ilk kez uygulanan bir teknikle çekildi

Alışılagelmişin dışında bir belgesel dili kullandıklarını aktaran Aydın, şöyle devam etti:

"Arşiv görüntülerinin, arşiv kayıtlarının yer aldığı, dış seslerin olduğu belgeselden ziyade baştan sona işi aile bireyleri sürüklesin istedik. Belgeselde şehidin babası, annesi, en yakın arkadaşı olan kardeşi, eşi ve görev arkadaşı olarak Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık var. Konuşmacılar sağda, solda muhabirle değil, doğrudan seyircinin kendisiyle konuşuyor. Dertlerini, içlerinden geçenleri seyirciye aktarıyorlar. Uyguladığımız tekniği daha önce Türkiye'de uygulayan olmamış. Biz bunu Türkiye'ye biraz geliştirerek uyguladık. Samimi bir iş oldu neticede. Seyirciyle konuşmacının arasına üçüncü bir kişi sokmamış olduk."

Babasının Serhat'ı bulması da yer aldı

Aydın, belgeselde canlandırma ve mizansenlerin olduğunu aktararak, "Canlandırmalarda oyuncu kullanmadık. Tamamen olayın içindeki kişinin yerine koyuyoruz kendimizi. Serhat'ın o gece evden dışarı çıkma sahnesinde onun gözünden, onunla birlikte sokağa çıkıyoruz. Aynı şekilde babanın Serhat'ı hastanede bulduğu bir sahne var. Bütün duyguyu da tamamen ses tekniğiyle veriyoruz. Filmde yer alanların anlattıklarıyla bağlantılı ara görüntüler var. Serhat'ın yakınlarının sosyal hayatlarından görüntüler görüyoruz" diye konuştu.

15 Temmuz'u hafızalara kazıyacaklar

Geçen yıl Ömer Halisdemir için çekilen "30 Kuş" adlı kısa filmin yönetmenliğini de yapan Aydın, şunları kaydetti:

"Türkiye'ye dönme arzum vardı ama henüz bunu fiili olarak gerçekleştirmemiştim. Geçen yıl 14 Temmuz akşamı bir iş için buradan Bosna'ya hareket ettik. Bir iki gün geç gitsek buradaki direnişe dahil olacaktık. Zaten Almanya'dayız ve orada vatandan uzağız. Tam vatan için bir şeyler yapma fırsatı varken kaçırınca içimizde bir burukluk oldu. Türkiye'ye dönüş sürecimi ben 15 Temmuz’dan sonra hızlandırdım. Şimdi mesleğimizle, filmlerle 15 Temmuz'un akıllarda kalmasını sağlayacağız. Var olduğumuz ve gücümüz yettiği sürece 15 Temmuz'ları unutturmamak için bu tür çalışmalar yapacağız."

#15 Temmuz
#FETÖ
#Şehit
#Türk Kızılayı
7 yıl önce