|

Politikanın özel alanı: Göç

Son yüzyılda savaşlar başta olmak üzere birçok nedenden dolayı insanlar göçe maruz kaldı. Hece Yayınları göç kitaplığına yeni bir katkıyla okuru buluşturuyor. Öğretim üyesi Alexander Betts tarafından hazırlanan “Zorunlu Göç ve Küresel Politika” adlı kitap bu durumun nedenlerine ‘Uluslararası İlişkiler’in gözlüğüyle bakıyor.

Yeni Şafak
17:51 - 12/04/2017 Çarşamba
Güncelleme: 17:57 - 12/04/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Politikanın 
özel alanı: Göç
Politikanın özel alanı: Göç
İBRAHİM ARPACI
Seher Kumraroğlu’nun çevirdiği Hece Yayınları’ndan çıkan “Zorunlu Göç ve Küresel Politika” adlı kitap, Alexander Betts’in Oxford’da yüksek lisans öğrencilerine verdiği tezlerin belirli bir çalışma ile bir araya getirilmiş halidir.

Alexander Betts, 21. yüzyıldan Avrupalı bir akademisyen ve yazar. Oxford Üniversitesi kıdemli öğretim üyesi. Çalışma alanı ise Küresel Göç ve Türevleri. Alexander Betts, özellikle Irak savaşından sonra ciddi bir şekilde ortaya çıkan zorunlu göç ve devamında orta doğuda hızla yayılan göçün hem otonomisini hem de küresel bazda ne tür bir plan ve programın sonucu ve bu sonucun ne tür bir devinime neden olduğu gibi çıkarımlarla kendisini ispatlamış bir yazar. Belki de yazardan da daha çok, üzerine ilgi duyduğu konuyu sahada araştıran, zaman zaman “Avrupa’nın bir vicdanı varsa ki var; o kalbe sesleniyorum” diyerek kendi içsel eleştiri çeperini örmüş ve kendi mahallesindekilere “hey ne yapıyorsunuz” diyebilen ve bunu da akademik tez ve görüşleriyle ortaya koyan bir yazar.

DÜNYA POLİTİKASININ KALBİNDE

Kitapla ilgili anektodlar verecek olursak, yazarın ifadesi ile “Yirminci yüzyıl boyunca ve yirmi birinci yüzyılın başlarında milyonlarca kişi evlerinden kaçmak zorunda bırakıldı. Bunun sebepleri ve sonuçları, yerinden edilmeye gösterilen uluslararası tepki dünya politikasının kalbinde yer almaktadır; ancak bu önemli konular bu konudaki en temel disiplin olan Uluslararası İlişkiler tarafından ihmal edilmiştir.

Bu boşluğu dolduran kitap, Uluslararası İlişkiler teorisini sistematik bir biçimde zorunlu göçe ilişkin uluslararası politikaya uygular. Uluslararası İlişkilerin olgusal araçlarını zorunlu göçün deneysel verileri ile bir araya getiren ilk ders kitabıdır. Uluslararası ilişkilerin temel tartışmaları ve olguları olan Uluslararası ilişkiler teorisi, egemenlik ve devlet statüsü, güvenlik, uluslararası işbirliği, küresel yönetişim, küresel Kuzey-Güney ilişkileri, küreselleşme ve bölgeselcilik ve bunların zorunlu göç ile olan ilişkilerini aydınlatır. Zorunlu Göç ve Küresel Politika, örnekler kullanarak ve derinlemesine vaka incelemeleri ile giderek artan bir önem ve karmaşıklığa sahip olan bu konuyu önemli ve temelinden farklılık yaratacak bir biçimde ele alır.”

CİDDİ BİR BOŞLUĞU DOLDURUYOR

Betts, kitabında “Göç” dediğimiz olgunun aslında politik bir düzenin de sonucu ya da nedenselliği olarak ortaya çıktığı için; göçü sebep nazariyesi üzerinden inşa edebilmek için küresel politika ile birlikte ele alınması gerektiğinden hareketle; bu alanda ciddi bir boşluğun olduğunu ve bu kitabın bu boşluğu doldurmaya yönelik bir çalışma olduğunu salık veriyor...

Kitabının zaman zaman farklı başlıkları altında belki de bu konuda sorumluluk sahibi olan siyasetçilere de bir izlek oluşturacak şekilde Göç’ün Anayasası’nı ilkelerini veriyor dememiz abartı olmayacaktır. Nitekim uluslararası platformlarda aldığı ödül ve teşviklerde bunun bir göstergesi olsa gerektir.

Bu kitabı göç üzerine yazılmış olan kitaplardan belki bir yönüyle ayrıcalıklı kılan şey, bu kitabın zorunlu göçün karmaşık içeriğini anlamak ve açıklamak için hem teorik hem de uygulamaya yönelik geçmişte ve devam edegelen süreçleri inceleyen şaşırtıcı derecede derinliğe sahip olmasıdır…

“Zorunlu Göç ve Küresel Politika, adlı bu kitap, uluslararası ilişkiler kalıplarının zorunlu göçe ilişkin küresel politikanın incelenmesinde kullanılmasına yönelik ilk ciddi araştırmayı ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Yazarın da ifadesi ile bu kitap her ne kadar öğrenciler için bir ders kitabı olarak yazılmışsa da, bu yayın, zorunlu göçün incelenmesi ile ilgilenen kıdemli akademisyenler ve politika belirleyiciler için de ilgi çekecek bir kaynak olduğu muhakkak.

Alexander Betts kitabında her ne kadar Avrupa’nın yasal anlamda belirli bir göç politikasının olduğunu vurgulasa da, bunun uygulamada farklı sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, her ülkenin göç ve göç sorununa bakış açısının farklılığından dolayı bir bölgede belirli bir sınıf topluluk, mülteci durumuna düşüyorken, farklı bir bölgedeki insanlar daha farklı bir muameleyle karşılaşabildiğini belirtiyor. İşte tam da bu noktada Küresel Politikanın göç konusunda ciddi bir potansiyelinin olduğu ve bu potansiyelin birçok askıda duran meseleye çözüm getireceğini belirtiyor.

KENDİ TOPRAĞINDA YERSİZ

Kitabın dikkat çeken diğer bir yönü ise bugüne kadar dünya nezdindeki hareketli göçü mercek altına alan yazar ciddi tespit ve çıkarımlarda bulunduğunu görüyoruz. Örneğin, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nin, Betts’in bu kitabına atıf yaparak göç konusunda uluslararası noktada ciddi boşluklar meydana getirmek sureti ile “göçün anatomisini yeteri kadar kavrayamadık” özeleştirileri bu kitabın sahibine yapılan bir atıf olsa gerektir.

Son tahlilde, göç ve göçmenlerle ilgili tanımlarından anlaşılacağı üzere yazar, dikkatleri algıladığımız göç tanımlamasından daha farklı bir yere vererek kitabın kendi içerisinde ilgi çekici bir farkındalık oluşturmaktadır. Ayrıca göçün sadece uluslararası boyutta bir yerden bir yere intikal değil, kişilerin kendi toprakları üzerinde de bir göçe maruz kalabildiğinden bahisle; bu anlamda ciddi literatüel bilgi havzası meydana getirdiği kitabı okuyan okuyucu tarafından fark edileceği kanısındayız.

  • KİTABIN KÜNYESİ

  • Zorunlu Göç ve Küresel Politika
  • Alexander Betts
  • Çev.: Seher M. Kumbaroğlu
  • Hece Yayınları
  • Şubat 2017
  • 304 sayfa
#göç
#zorunlu
#kitap
7 yıl önce