|

Selçuklu Sarayı'nda ezber bozan çini

1. Alaeddin Keykubad tarafından Kayseri'de yaptırılan Keykubadiye Sarayı kazılarında, bugüne dek hiçbir üslupta rastlanmayan bir çini ortaya çıktı. Bahçıvan figürlü çininin öyküsünü Yeni Şafak'a anlatan kazı başkanı Prof. Dr. Ali Baş, motifin saray mimarisi ve kültürü hakkında ipucu vereceğini söyledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 23/02/2017 Perşembe
Güncelleme: 01:37 - 23/02/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Keykubad Dağı’nın eteklerinde 1225'li yıllarda yapılan sarayın Moğol istilası esnasında tahrip edildiği, ardından da kullanım dışı bırakıldığı tahmin ediliyor.
Keykubad Dağı’nın eteklerinde 1225'li yıllarda yapılan sarayın Moğol istilası esnasında tahrip edildiği, ardından da kullanım dışı bırakıldığı tahmin ediliyor.

Anadolu Selçuklu Sultanı 1.Alaeddin Keykubad tarafından Kayseri'de yaptırılan Keykubadiye Sarayı gün yüzüne çıkıyor. 1950'lerin başlarında Zeki Oral tarafından keşfedilerek ilim dünyasına ve kamuoyuna duyurulan saray için kazı çalışmaları, Prof. Dr. Ali Baş öncülüğünde yeniden başladı. Çalışmalarda arkeoloji dünyasını heyecanlandıran bir keşif yapıldı. Kobalt mavi, siyah ve turkuvaz maviye boyalı, sır altı tekniğinde yapılan, bugüne dek hiç rastlanmayan bir üslupla yapılmış çinide, elinde kürek tutan, ön ve arkada birer bitki ile sınırlandırılan bir erkek görülüyor. Sola dönük vaziyette küreğiyle toprağı bellerken betimlenen figürün, bir bahçıvanı yansıttığı tahmin ediliyor. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baş, ilk kez Kayseri Büyükşehir Belediyesi Şehir dergisinde duyurulan keşfin öyküsünü Yeni Şafak'a anlattı.





TÜRK TİPİNDEN FARKLI


Anadolu Selçuklu hakkında yapılan en önemli kazının Beyşehir'deki Kubadabiye Sarayı olduğunu ve burada da çok sayıda çiniye ulaştıklarını belirten Baş, Kayseri'deki üslup ile ilk kez karşılaştıklarını söyledi. Baş şöyle konuştu: "Bu üslubun bizim geleneksel minyatür, maden sanatımızda örnekleri vardı ama çinide yoktu. Çinide Uygur geleneği dediğimiz bir tip vardır. Çekik gözlü, hokka burunlu özelliklere sahiptir. Minyatürlerde, çinilerde vardır. Ama buradaki figür öyle değil. Etnik anlamda da dini anlamda da farklı olabilir. Özetle Türk tipi diye bahsettiğimizin dışında bir figür üslubu bu. Sekiz kollu yıldızı Selçuklu'da her yerde görürsünüz. Oradaki figürlerle bu figür arasıda farklılılar var. Kayseri yöresi için de ilginç bir keşif."





Yeni keşiflere yol açacak


Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle iki yıldır süren kazıların saray mimarisini keşif için bir yol açtığın kaydeden Prof. Baş, "Anadolu Selçuklu'nun cami, medrese ve han mimarisini iyi biliyoruz. Ama saray mimarisiyle çok bir bilgimiz yok. Keykubadiye Sarayı'nı biliyorduk. Fakat orası özel mülkiyetti. Gidip gezme imkanı olsa bile iki küçük kalıntıdan başka bir şey göremezdiniz. Bu kazı bize Anadolu Selçuklu döneminin saray mimarisini, saraydaki kültür ve sanatını gösterecek. El sanatlarından çok sayıda çini ve cam çıkıyor. Bunlar saray için çok önemli. Selçuklu saray mimarisini çok iyi yorumlama şansımız olacak" diye konuştu.





#Selçuklu
#Kayseri
#Keykubadiye Sarayı
7 yıl önce