|

Şuşa çok etkiledi

Türk dünyasının dört bir yanından sinemacıları bir araya getiren 3. Korkut Ata Film Festivali, Bakü’de başladı. Katılımcılar Şuşa’daki atmosferden ise çok etkilendi. Derviş Zaim duygularını “Olağanüstü bir doğa. Bunun içinde bir sürü çekilmiş acılar da var” diyerek özetledi.

Sevda Dursun
04:00 - 10/10/2023 Salı
Güncelleme: 00:13 - 10/10/2023 Salı
Yeni Şafak
Korkut Ata.
Korkut Ata.

Türk dünyasından sinemacıları bir araya getiren 3. Korkut Ata Film Festivali, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde başladı. Haydar Aliyev Merkezi’nde düzenlenen açılış törenine, festival için TÜRKSOY üyesi ülkelerden Azerbaycan’a gelen yüzden fazla sinema profesyoneli katıldı. Etkinliğin açış konuşmasını yapan Azerbaycan Kültür Bakanı Yardımcısı Ferit Caferov, Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin Azerbaycan Sineması’nın 125. yılının kutlandığı bir döneme denk gelmesinden dolayı duymuş olduğu memnuniyeti ifade etti. TÜRSKOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, açılış konuşmasında Türk Dünyası için sinemanın ne kadar önemli olduğuna değinerek, salonda bulunan yönetmen, yapımcı ve oyuncuları özellikle Türkçe’nin yaygınlaşması ve doğru kullanımına özen gösterilmesi hususunda önemli görevler düştüğünün altını çizdi.

KORKUT ATA ASLINA RÜCU ETTİ

Festivali Yeni Şafak okurları için değerlendiren oyuncu Ahmet Yenilmez, bu yılki festivalin başka bir önemi olduğunun altını çizdi. Yenilmez, “Festivalin Bakü’de olması, Şuşa’ya atfedilmesi hatta Şuşa’nın Türk Dünyası Kültür Başkenti olması çok güzel tesadüfler. Şuşa, hem Türk kültürü hem edebiyatı hem bilim sanat hayatı için çok ayrı anlamlar barındırıyor. Son Karabağ zaferinin ardından Korkut Ata Film Festivali de bir başka anlam kazandı. Tabiri caizse aslına rücu etti. İşin sanatsal boyutunun yanı sıra Türk dünyasının tek yürek olarak atması gibi bir resimle karşı karşıyayız. Sadece burada bulunmak bile bazen tarihe müthiş bir iz bırakıyor” dedi.

FESTİVAL SAYESİNDE TANIŞIYORUZ

Yönetmen Metin Günay ise Korkut Ata Film Festivali’nin başka devletlere de örnek bir organizasyon olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu yeni doğmuş bir çocuk, inşallah büyüyerek dil bütünlüğü içinde çok ciddi yapımlara imza atılır. Türkçe’nin ortak dil olmasını her fırsatta dile getiriyoruz, işte bunun için en etkili yol, film ve dizilerden geçiyor. Dil birliği sağlandığı zaman ekonomi birliği, turizm birliği, ordu birliği kısacası her şey daha kolay olur. Olmaya da başladı zaten, bunun emareleri görülmeye başlandı. Festival sayesinde üç senedir sektör çalışanları bir araya geliyor. Daha önce birbirimizi tanımıyorduk bile.”

SİNEMA YAPIM FONU OLUŞTURULACAK

Festival direktörü İhsan Kabil, festivalin bu yıl Şuşa ve Bakü’de yapılmasını çok manidar bulduğunu şu sözlerle ifade etti: “Şuşa, hem Karabağ zaferinin sembol isimlerinden biri hem de Azerbaycan topraklarında ortak kültürümüzün bir değeri olarak ortaya çıkıyor. Türk dünyası arasında siyasi ve iktisadi yakınlaşmalar önemli fakat kültür boyutu olmayınca zayıf kalacağı da aşikar. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen festivalimiz artık gelenekselleşiyor. Yarışma bölümleriyle çok önemli bir platform haline dönüştü. Bunun yanı sıra bütün bu organizasyonu bir arada tutacak ortak sinema yapım fonu oluşturulması için adımlar atıldı. Önümüzdeki sene daha da güçlenerek bir başka Türk coğrafyasında yolumuza devam edeceğiz.”

FESTİVALDE NELER OLACAK?

Festivalde, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi çeşitli Türk bölgelerinde üretilen yaklaşık 40 sinema filmi, belgesel ve animasyon gösterilecek. Festival programı kapsamında uzun metraj ve belgesel kategorilerinde yarışma, sinema profesyonellerinin katılımlarıyla düzenlenecek Türk Dünyası Sinema Forumu gibi özel etkinlikler de yer alıyor. Festivalin kazananları yarın Bakü’de yapılacak ödül töreniyle duyurulacak.

KARABAĞ AZERBAYCAN’DIR

Türk dünyası sinemacılarının etkinlik duraklarından en önemlisi Şuşa’ydı. Bakü’den yola çıkıp 7 saat sonra Şuşa’ya ulaşan misafirler, yakın zamanda kurtarılan şehrin önemli yerlerini gezdi. Şuşa tabelasının önünde “Karabağ Azerbaycan’dır” diyerek fotoğraf veren sanatçılar, duygulu anlar yaşadı. Geziye katılan Derviş Zaim, “Olağanüstü bir doğa var burada, bunun içinde bir sürü çekilmiş acılar da var. Yol boyunca gördüğümüz manzaralar insan fıtratıyla ilgili maalesef bir sürü olumsuz duygulara sevk etti. Yaşadıklarımız, hazmedilmesi zor bir deneyim” diyerek duygularını dile getirdi. Gagavuzya’dan gelen yazar Güllü Karanfil, “Şuşa’yı hep ekranlardan izlemiştik. Şu anda buranın şahidi oldum. Her yerde çalışma yapılıyor. Azerbaycan’ın kısa sürede burayı ayağa kaldırması sevindirici. Hepimiz ilk defa geliyoruz. Buranın havasından suyundan çok fazla sanatçı çıkmıştır. Yine aslına dönecek” ifadelerini kullandı.



#Azerbaycan
#Şuşa
#Bakü
#Karabağ
7 ay önce