|

Tezhip sanatında modern esintiler

1988 yılından itibaren tezhip sanatı ile meşgul olan ve Klasik Türk Sanatları Vakfı'nda tezhip hocalığı yapan Fatma Özçay, Islamicarts dergisine konuştu. Tezhip çalışmaları hakkında bilgiler veren Özçay, yeni bir tarz oluşturma gayretinde olduğunu ve tezhibin çağdaş sanat kavramlarına uyarlanma temayülünün olduğunu belirtti.

Yeni Şafak
16:08 - 23/06/2017 Cuma
Diğer
Fatma Özçay, tezhip sanatının dünü ve bugünü üzerinde açıklamalar yaptı.
Fatma Özçay, tezhip sanatının dünü ve bugünü üzerinde açıklamalar yaptı.

Geleneksel İslam sanatları dünyasında, inceliği, hassasiyeti ve klasiklerden aldığı ilhamla ön plana çıkan çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası alanda tanınırlık kazanan Fatma Özçay, tezhip sanatının dünü ve bugünü üzerinde açıklamalar yaptı.



“Ruhumu ve hislerimi gösteren sanat gerçek dünyamdır benim. Bazen cennetteki çiçekleri hayal ediyorum ve onları tasarlamaya çalışıyorum, bu da beni onları gerçekten görmüşüm gibi mutlu ediyor. Beni tanımak istiyorsanız, sanat eserime bakın ki, hislerimi, rüyalarımı, inancımı ve ruhumu görebilesiniz" diyen Özçay, tezhip sanatının klasik ya da modern icrası arasında özde bir fark olmadığını belirtti.


Tezhip sanatına adanan 20 yıl

Her ikisi de usta hattat olan ağabeyleri Mehmed ve Osman Özçay’dan cesaret alan Fatma Özçay, 1988 yılında tezhip çalışmaya başladı ve o zamanlar Kubbealtı Kültür Sanat Vakfı'nda eğitimci olan Dr. Çiçek Derman’dan iki yıl ders aldı.

Derman'dan aldığı eğitimden sonra tüm ilgisini tezhip sanatına adayan Özçay, 20 yılı aşkın çalışmalarından sonra yeni fikirlerden oluşan bir tarz oluşturmak için çalışmalara başladı. Yeni çalışmalarının karakterinden izler taşıdığını belirten Özçay, "Şimdi hat olmadan, kendi karakterimi gösteren ve yeni fikirlerden

oluşan yeni bir tezhip tarzı oluşturmak istiyorum, zira sadece tezhip sanatını icra ederken kendimi daha özgür hissediyorum" diye duygularını açıkladı.


Zahriye'den Hayaller'e

'Hayaller' adlı çalışması üzerine konuşan Özçay, "Serbest tasarımı çizerken, boşluğu, her şeyin hala genişlemekte ve dönmekte olan bir noktadan başladığını düşünüyordum. Bu da bu noktanın mührü gibi Allah'a bağlandığını bana hatırlattı" diyor.

Tasarımı ister klasik, ister özgür tarzda olsun, tezhibin her aşamasında manevi boyutun hissedildiğini gösteren Özçay'a göre, tezhibin icrası insan ruhunun anlam ve kutsallıkla bağına olan sonsuz arayışının ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.


Tezhibin, aslında kişinin kendini tanıma süreci olduğunu belirten Özçay, "Bir Müslüman sanatçının Allah'ın rızasını umarak çalıştığı zaman, eserlerinin anlam ve ruh kazanacağına inanıyorum. Bu yüzden her zaman güzelliğe ulaşma umuduyla çalışıyorum; Her ne pahasına olursa olsun ışığa ulaşabilmek için ışığın etrafında dönen bir kelebek gibi, son nefesime kadar devam edeceğim, zira gerçek güzellik sadece Allah'ın varlığındadır" diyor.

#Fatma Özçay
#Tezhip
#Klasik İslam Sanatları
7 yıl önce