|

Türkiye’deki Suriyelilerin yasal statüleri ve yükümlülükleri

Türkiye’de ki Suriyeliler yeni bir kavram olarak tanımlanabilecek “geçici koruma” statüsündedir. Geçici koruma kavramı acil akınlar sonucunda göç etmek zorunda kalan kişilerin korunmasını sağlamak üzere geliştirilmiş bir statüyü ifade etmektedir. Başka bir deyişle, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ülkesine geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak gelen yabancılara sağlanan bir koruma türü olarak ifade edilebilir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/06/2017 Salı
Güncelleme: 07:26 - 6/06/2017 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
TANER AFŞAR- HUKUKÇU

2011 yılı bahar aylarından bu yana yaklaşık üç buçuk milyon Suriyeli ülkesini terk ederek Türkiye’ye sığınmış bulunmakta. Suriyeliler Türkiye’ye, ülkelerinde yaşanan iç savaş nedeniyle acil bir önlem olarak sığınma amacıyla gelmişler; Türkiye ise ilk etapta kısa süreli olacağı öngörülen bu geçici durum için gerekli acil tedbirleri almış, yetkililer tarafından “misafir” olarak tanımlanan Suriyelilerin barınak, yiyecek, hijyen gibi temel ihtiyaçları sağlanmıştır. İnsani bir vazife olarak yapılan yardımların üstünden yaklaşık altı yıl geçmiştir. Zaman ilerledikçe Suriyelilerin hukuki statüsünün ve akabinde de Suriyelilere yasal olarak sağlanacak korumanın veya sorumluluğunun türünün tespit edilmesi önem kazanmaktaydı. Bu tespit, hem Türkiye’nin Suriyelilere karşı yükümlülüklerinin çerçevesinin çizilmesi açısından hem de Suriyelilerin hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Uluslararası hukukta iltica çatısı altında en fazla mülteci (refugee), sığınmacı (asylumseeker), göçmen (immigrant) ve yerinden edilmiş kişi (displaced person) terimleri kullanılmaktadır. Hangi terimin kullanıldığına göre uygulanan hukuki prosedürde değişmektedir.

SURİYELİLERİN
“YASAL”
STATÜSÜ NEDİR?

Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca göçe maruz kalmış bir ülke. Suriyeliler ile ilgili yaşanan kitlesel akında gerek medyada gerekse resmi makamlar nezdinde farklı kavramlar kullanılmakta. Peki Suriyelilerin hukuksal statüsü nedir?

Türkiye’de bulunan Suriyeliler iltica hukukuna göre mülteci, sığınmacı, göçmen ya da misafir olarak tanımlanamamakta. Türkiye’deki Suriyeliler yeni bir kavram olarak tanımlanabilecek “geçici koruma” statüsündedir. Geçici Koruma kavramı acil akınlar sonucunda göç etmek zorunda kalan kişilerin korunmasını sağlamak üzere geliştirilmiş bir statüyü ifade etmektedir. Başka bir deyişle, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ülkesine geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak gelen yabancılara sağlanan bir koruma türü olarak ifade edilebilir.

Türk hukukunda geçici koruma, kanun düzeyinde ilk defa “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” (YUKK) ile düzenlenmiştir. YUKK “geçici koruma”yı 91. maddesinde yasal bir zemine oturtmuştur. Bu maddeye göre “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarıma geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” Her ne kadar geçici koruma bu madde ile yasal bir düzenlemeye kavuşmuş olsa da, ayrıntılı düzenleme 13 Ekim 2014 tarihli 2014/6883 sayılı yayımlanan “Geçici Koruma Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir. Böylece Suriye’den kitlesel olarak ülkeye giriş yapan kişilerin hukuki statüleri yanında haklar ve sorumlulukları da detaylı olarak düzenlenmiştir.

GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜNÜN
SAĞLADIĞI HAKLAR

1951 Cenevre Sözleşmesi, mültecilere geri gönderme yasağı yanında pek çok sosyal ve ekonomik hak sağlamaktadır. Bu haklar çoğunlukla vatandaşlar tarafından da kullanılan mülkiyet, çalışma, ikamet, eğitim ve sosyal güvenlik gibi haklardır. İnsani bir bakış açısıyla bakıldığında geçici koruma statüsünün de Cenevre Sözleşmesi’nin mültecilere tanıdığı haklar olan sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı, çalışma hakkı, aile birleşmesi hakkı ve eğitim hakkı gibi hakların geçici korunanlara da tanınması gerektiği söylenebilir. Ancak kitlesel göç hallerinde gerek sayının çok olması gerekse bu akının çok kısa bir zamanda gerçekleşmesi nedeniyle entegrasyonun sağlanması hem maddi hem de sosyal alanlarda çok ciddi sıkıntı teşkil etmektedir.

Geçici koruma bakımından hangi hakların tanınması gerektiği hususunda ise en yol gösterici metin hiç şüphesiz AB Geçici Koruma Yönergesi olacaktır. ( 20 Temmuz 2001 tarihli ve 2001/55/EC (AT) sayılı Avrupa Konseyi Yönergesi ) metin incelendiğinde devletlere yönelik ilk yükümlülüğün 3. maddenin 2. fıkrasında düzenlendiğini görmekteyiz. Bu maddeye göre, geçici koruma uygulanırken “devletlerin, temel hak ve özgürlüklere ve geri göndermeme konusundaki yükümlülüklere saygı içinde hareket edecekleri” belirtilmektedir. Bu madde uyarınca yönergenin devletlere yönelik asgari taleplerinin bu iki husus olduğu sonucuna varılabilir.

DEVLETİN SAĞLAYACAĞI
HİZMETLER

AB Geçici Koruma Yönergesi'nde belirtilen temel haklar ışığında, Türkiye’de bulunan Suriyeli geçici korunanlara ilişkin haklar ise “Geçici Koruma Yönetmeliği”nde düzenlenmiş bulunmaktadır. Yönetmelik’in 6. bölümü “Geçici Korunanlara Sağlanacak Hizmetler” başlığı altında Suriyeli geçici korunanlara Türkiye devletinin sağlayacağı hizmetleri düzenlemektedir. Bölümdeki ilk madde olan 26. madde metnine bakıldığında “Bu yönetmelik kapsamındaki yabancılara; sağlık, eğitim, iş piyasasına erişim, sosyal yardım ve hizmetler ile tercümanlık ve benzeri hizmetler sağlanabilir” ifadeleri göze çarpmaktadır. Madde metninde sayılan bu hizmetlerin zorunlu olarak düzenlenmediği, devlete takdir hakkı tanındığı söylenebilir. Madde metninde “haklar” yerine sunulacak “hizmetler”den bahsedilmesi de, bu anlamda hem direktifle uyumlu hem de maksada da uygun olmuştur. Nitekim özellikle sayının çokluğu dikkate alındığında mutlak haklar sağlamak devlet açısından mümkün olmayabilecektir.

Yönetmelik hükümlerine göre, Suriyeliler Türk kanunlarına uymakla yükümlüdürler. Bunları ihlal edenler hakkında adli işlemler ve idari yaptırımlar genel hükümlere göre uygulanır. Bu genel yükümlülükten başka, ikamet ve bildirimde bulunma yükümlülüklerine de tabidirler. Yükümlülüklerin ihlali eğitim ve sağlık hizmetleri hariç diğer hakların kaybına neden olabilir.

#Suriyeliler
#Statü
#Sosyal yardım
7 yıl önce