|

Davutoğlu: İmam Hatip de olsa kapatılırdı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Bilgilendirme Toplantısı'nda konuştu. Davutoğlu, Kürtçe eğitim verdiği için kapatıldığı iddia edilen okullar hakkında "Okulların kapatılmasının sebesi Kürtçe değil, izinsiz açılmasıdır. İmam Hatip de olsa kapatırdık" dedi.

Aa
00:00 - 17/09/2014 Çarşamba
Güncelleme: 12:17 - 17/09/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Davutoğlu: İmam Hatip de olsa kapatılırdı
Davutoğlu: İmam Hatip de olsa kapatılırdı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığında düzenlenen bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, "Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi bütün dinleri anlatacak şekilde veriliyor. Bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere götürülüyor ve uygulamalı din dersi hepsine veriliyor, belli okullarda hepsine veriliyor. Şimdi bütün bu uygulamaları gözardı edip de Türkiye'de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

Başbakan Davutoğlu, AİHM'in din kültürü ve ahlak bilgisi dersine ilişkin kararıyla ilgili de "Doğru ve sağlam bir dini bilgi, eğitim müesseselerimiz aracılığıyla verilmezse işte çevremizdeki radikalleşme eğilimlerinin kaynağını teşkil eden düzensiz ve sağlıksız dini bilgiyi denetleme imkanı da kalmaz" diye konuştu.

Davutoğlu, bazı il ve ilçelerdeki okullara molotofkokteyliyle yapılan saldırıları "şiddet ve terör" şeklinde değerlendirerek, "Bu şiddete, bu teröre de bu ülkeyi teslim etmeyiz. Bunu herkes bilmeli. Aksi takdirde en fazla o bölgede yaşayan çok samimi vatandaşlarımızın çocukları etkilenir, öğretmenleri etkilenir" dedi.

Davutoğlu, yeni hükümeti kurulmasının ardından bakanlıkları ziyaret ederek brifing aldığını, Milli Eğitim Bakanlığını da bu kapsamda ziyaret ettiğini söyledi.

Bu ziyaretinin ayrıca özel bir anlam taşıdığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Yeni eğitim öğretim yılı hem öğretmenlerimize, hem öğrencilerimize hem milli eğitim camiamıza hem de velilerimize hayırlı olsun. Biraz önce içeride toplam öğrenci rakamlarını alırken, 20 milyon 680 bin öğrenci olduğu söylendiğinde, aslında dedim, 77 milyon öğrenci var. Herkes haddini bildiğinde hepimiz hayatımızın her aşamasında öğrenciyiz. Hayatımızın her aşamasında da bazen aile reisi olarak, bazen sosyal hayatta yönetici olarak bir tür öğretmenlik yapıyoruz."

Öğrenmenin, hayatın değişmeyen karakteristiği olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bu öğrenci psikolojisini kaybeden, hayat dinamizmini kaybeder. Öğrenme aşkını yitiren, 'ben oldum artık, öğrenmeye ihtiyacım yok' diyen insan bir müddet sonra donuklaşır, sertleşir ve müsamahasını tümüyle kaybeder. Çünkü doğrusu dışında doğru olmadığına neredeyse iman ölçüsünde inandığı için başka yaklaşımları öğrenmeye ihtiyaç hissetmez" değerlendirmesinde bulundu.

"En fazla odaklanılan konulardan biri milli eğitim"

Öğrenci ve öğretmen ve velilere seslenen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"İlk günlerde temel mesajım, her birimizin birbirine bir şey öğretebileceği inancıyla öğrenmeyi toplumun her katında, hayatın her aşamasında, her kesiminde süregiden bir süreç olarak görmesi ve bu anlamda milli eğitim felsefemizi, toplumun bütününe sirayet ettirmesidir."

Davutoğlu, Hükümet programında en fazla odaklandıkları konulardan birinin milli eğitim olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü temelde gerek ekonomik kalkınmamızın gerek demokrasi kültürümüzün yerleşmesinin gerekse küresel alanda sadece ülke olarak değil tek tek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak itibarlı bir yere gelmemezin kilidi, anahtarı, ne derseniz deyin, temeli eğitimdir. Türkiye bu anlamda ikinci ekonomik atılım hamlesini gerçekleştirirken de demokrasiyi toplumun her kesimine yayarken de bu hükümetimiz döneminde eğitimi temel odak, temel dayanak olarak alacak.

Eğitimle ilgili her konuyu en detaylı şekilde çalışıp, bundan sonraki eğitim programlarımızı, projelerimizi bir 100 yılın projesi halinde düşünerek planlamak durumundayız. Şimdi yetiştirdiğimiz öğrenciler, 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde hayata atılacaklar. Onların olgunluk dönemi, 21. yüzyılın ortalarına gelecek, yani 2053 hedefi vesaire konuşulurken söylüyorum, onların yetiştirdikleri ise 21. yüzyılın sonundaki nesilleri ortaya koyacaklar. Dolayısıyla şimdi hata yaparsak, öğrencilerimizi özgün ve yaratıcı bir zihinle yetiştirmezsek gelecek nesilleri de teminat altına almamız mümkün değildir."

"Evrim mahiyetinde adımlar atıldı"

Davutoğlu, AK Parti iktidarları döneminde, bu perspektifle olağanüstü imkanlar ve olağanüstü projelerle eğitim alanını genişlettiklerini söyledi.

Eğitime 205 bin yeni derslik kazandırdıklarınü, bununla birlikte derslik sayısını 562 bine çıkardıklarına işaret eden Davutoğlu, "Evrim mahiyetinde adımlar atıldı" dedi.

Öğrencilere, 10 milyona yakın bilgisayar, bedava kitap dağıtıldığını anlatan Davutoğlu, "Çok büyük eğitim projeleri, reformlar gerçekleştirildi, 4+4+4 gibi. Toplumda eğitim altyapısını temelden değiştirdik ve eğitimli yapılara döndük. Öğretmen sayımızda olağanüstü artış sağladık, 813 bine ulaştı" diye konuştu.

"Milli eğitim bütçesi savunma bütçesini geçti"

Milli eğitim camiasının, öğretmen ve öğrencileriyle toplumun en geniş kesimini oluşturduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Herhangi bir bakanlığın hitap ettiği, hizmet verdiği veya hizmet götüren olarak istihdam ettiği en geniş tabana da Milli Eğitim sahip. Bu aslında verdiğimiz önemi gösteriyor. Bizim iktidarlarımız döneminde ilk defa milli eğitim bütçesi savunma bütçesini geçti. Savunmayı geçmekle birlikte, savunmada da olağanüstü bir dönem yaşadık buna rağmen geçti. Bu da ekonomimizde, milli eğitimimizin oynadığı rolün açık göstergesi."

"Hala çok ciddi yapısal reformlara ihtiyaç var"

İkinci ekonomik atılım hamlesi, yeni evrensel demokrasi standardını yakalama çabası içerisinde eğitime düşen role de dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bütün bu tecrübeleri göz önüne alarak arkadaşlarımızla da talimat verdik, 12 yıl içinde eğitimde ne yapmışsak, reformlar ve yapısal değişim ve mekansal değişim, bunların iyi bir envanterini çıkaralım, elimizde sistemik olarak uyguladığımız yeni projeleri, anlık ve konjoktürel olarak geliştirdiğimiz çözüm yollarını da gözden geçirerek bir analiz yapalım.

Milli eğitimimizin hala çok ciddi yapısal reformlara ihtiyacı var. Bu gözardı edilemez. Çünkü dünya değişiyor, araçlar değişiyor, Türkiye'nin ihtiyaçları olağanüstü bir dinamizm içinde yenileniyor. Onun için en kısa zamanda bunları gözden geçireceğiz."

Davutoğlu, kendisinin de bir öğretmen, aynı zamanda bir öğrenci ve her gün öğrenmeye çalışan birisi olduğunu, bu yüzden yanından kitabı eksik etmediğini belirterek, "Bir kez daha öğrencilerimize, öğretmenlerimize vurgulamak istiyorum ki yeni eğitim felsefemizi yaygınlaştırmak durumundayız. Biraz önce örnek verdik, en iyi coğrafya kitabını yazsanız, en iyi tarih kitaplarını yazsanız dahi eğer zaman mekan idraki ve analitik düşünce kabiliyeti öğrencilerimize verilmemişse bu kuru bilgi haline dönüşür. O zaman yapmamız gereken, nihai kertede, bu mekansal ve niceliksel değişim çok önemlidir. Bundan hiçbir şekilde feragat etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

"Öğrencileri modern eğitimin en iyi imkanlarına kavuşturacağız"

Valiliklerden gelen talepler doğrultusunda 20 bin derslik ihtiyacı olduğunun kendisine iletildiğini söyleyen Davutoğlu, her ilçede ihtiyaç hissedilen dersliklere göre yeni bir politika geliştirilmesi hususunda talimat verdiğini bildirdi.

Bunları hep birlikte takip edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, öğrencilerin tek eğitimle, 30'un altında sayıyla, modern eğitimin en iyi imkanlarına kavuşturacaklarını vurguladı.

10 yıl önce