Başbakan Ahmet Davutoğlu, YÖK'teki Yükseköğretim Akademik Arşiv Projesi tanıtım toplantısında konuştu. Üniversitelerin ekip yerleri değil, farklı düşüncelerin, farklı ekollerin, sadece saygınlığı dolayısıyla orada olması gereken öğretim üyelerinin mekanı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, tek tipçi anlayışın hakim olduğu darbe dönemlerinde yaşadıklarını anlattı. 28 Şubat sürecinde sırf başörtülü oldukları gerekçesiyle öğrencilerin psikolojik işkenceye tabi tutulduğunu kaydeden Davutoğlu, o dönem eşi Sare Davutoğlu ihtisas sınavına girdiğinde, içeride hakarete uğrar diye kendisinin kapıda beklediğini kaydetti. Davutoğlu, 'Ben de profesördüm o sırada. Bunların hepsini yaşadık. Artık bunları geride bırakmamız lazım. Hiç kimsenin dışlanmadığı, üniversite amfilerini propaganda mekanı değil ama her türlü fikrin serbestçe tartışılabildiği mekanlar haline getirme sorumluluğuna sahiptir öğretim üyelerimiz. Gençlere bu ahlakı da verecek olan biziz' dedi. Davutoğlu şunları söyledi:
'Türkiye'de bu anlamda çok acılar yaşandı. 27 Mayıs'ta 147'likler çıktı, değil mi? 27 Mayıs diktası, 12 Eylül diktası, kendilerine uygun bir formatta öğretim üyesi tasfiyesine girişti. Fikir özgürlüğünü kendi aramızda kuramazsak, siyasetten bunu bekleyemeyiz. Yurtdışında öğretim üyeliği yaparken, beni 'Aman başka yere gitme. Sana üniversitede ihtiyacım var diyen' hocam, rektörüm, geldiğimde, beni kendi üniversitesine kabul ettiremedi. Başka bir üniversite rektörü de 'Sizin ekibimize uyum gösteremeyeceğinizi düşünüyoruz' diyerek geri çevirmişlerdi.'
Üniversitelerin fiziki mekanlarıyla ilgili de eleştirilerini aktaran Davutoğlu, üniversitelerin şehirden uzak kurulmamasını istedi. Davutoğlu, 'Üniversite kampüsü demek illa ve mutlaka muazzam bloklar halinde, gördüğünüzde sizi ürperten mekanlar demek değil. Oxford'da böyle bir şey görmezsiniz. Üniversitelerimizi kampüsle şehrin ayrı ayrı ve kopuk yaşadığı yerler haline getirmeyelim' dedi.
Yıllardır aynı dersi veren bazı öğretim üyelerinin makineleştiğine dikkat çeken Davutoğlu, artık 3-5 yılda neslin değiştiğini, bunun farkında olunması gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, 'Ben serisini unutuyorum ama IPhone 1 nesli ile IPhone 5 nesli farklılaşıyor. Ona intibak eden çocuklar da farklılaşıyor. Şu anda teknoloji kullanımı ve bilgi kullanımı itibarıyla nesil değişimi artık 30 yıl değil, 5 yıldır, 3 yıldır bazen. O zaman öğretim üyesinin de kendisini yenilemesi lazım' ifadelerini kullandı.
