Adana’da MİT tırlarına yapılan baskın çok tartışıldı ama hala yeterince aydınlatılamamış noktalar var. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile ilgili tutulan fezleke de bunlardan biri. Aslında bir tutanak yok ortada. CMK’ya göre tutanak olabilmesi için ifadeyi veren, ifadeyi alan ve bir de yeminli katibin imzası gerekiyor. Oysa Adalet Bakanı Bozdağ’ın dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmasının talep edildiği yazının altında sadece dönemin Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bayrıyanık’ın imzası yer alıyor. Bu memlekette bakan olacağına paralelin savcısı ol dedirtecek bir durum. MİT TIR’larıyla ilgili operasyonu kısaca hatırlatıp tekrar Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konusuna dönmek istiyorum. Suriye iç savaşında iki ateş arasında kalıp, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım ulaştırılması için Ankara seferber olmuştu. Daha öce defalarca yapıldığı gibi
1 Ocak 2014 günü de MİT’e ait gizli kod bildirilerek TIR’ları Ankara’dan yola çıktı. Ama bu kez farklı bir şey vardı. Tam 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonraydı. 1 Ocak günüydü. Ankara Çukurambar semtinden G.M. isimli şahıs, MİT TIR’larında El Kaide’ye silah taşındığı ihbarında bulundu. Bu arada ihbar yapılmadan önce Adana’da özel yetkili savcı Aziz Takcı, Jandarma yetkilileri ile evinde bir araya gelmişti. Yeni yılın ilk gününde ve bir pazar sabahı. O sırada MİT TIR’ları Ankara Gölbaşı’ndaydı. Ankara, Konya, Aksaray ve Niğde Cumhuriyet Savcıları görevlerini yapmamış olacaklar ki, MİT TIR’ları Suriye sınırındaki Kırıkhan’a kadar ulaştı. Ama Adana Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Aziz Takcı görevinin başındaydı.
TIR’lar Adana sınırından içire girdiği andan itibaren de takibe almıştı. TIR’lar bir süre takip edildikten sonra Suriye sınırına yakın bir yerde etrafı Jandarma ile sarıldı. Jandarmalar, savcının talimatı üzerine kendilerinin MİT görevlisi olduğunu söyleyen ve kimliklerini gösteren MİT mensuplarının ellerini kelepçeleyip tartaklayarak yere yıktılar.
Olay Adana-Hatay hattında cereyan ediyor ama Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ile Hatay Valisi Celalattin Lekesiz’den bu olay gizleniyordu. Oysa 12.01’de başlayan operasyon için bir astsubay saat 11.28’de DHA’yı aramış bilgilendirmişti. Operasyon yapılacak mıntıkanın koordinatlarını dahi vermek suretiyle.
DHA biliyordu ya devletin valilerinin bilgisi olmasın...12.31’de DHA operasyon yerinden ilk görüntüleri geçmeye başlamış ama Adana İl Jandarma Alay Komutanı Özkan Çokay, Vali Coş’u 12.40’ta bilgilendirmişti. O gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da 140 büyükelçimizle Adana’daydı ve Suriye’deki iç savaş açısından kritik bir süreç olan dünyanın gözünü çevirdiği Cenevre-2 başlamak üzereydi.
Olayın duyulması üzerine Adana Valisi Hüseyin Avni Coş olay yerine gitti. MİT TIR’ları olduğunu belirterek, operasyon yapılamayacağını bildirdi. Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ise yazılı olarak TIR’ların MİT’e ait olduğunu bildirdi. Ancak özel yetkili savcılar Aziz Takcı ve Özcan Şişman MİT TIR’larını arama konusunda kararlıydılar.
Amaç, Türkiye’yi Suriye’deki terör örgütlerine silah gönderen, El Kaide’ye silah yardımı yapan ülke fotoğrafına sokmaktı.
Devletin yapığı gizli bir operasyon deşifre edilmek üzereydi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ , Adana Cumhuriyet Başsavcısını aradı. Savcı, imzasını taşıyan 2 Ocak 2014 tarihli yazıda şöyle aktarıyor:
“İhbara konu aracın MİT’e ait olduğunu, MİT kanunundaki özel düzenleme gereği MİT görevlileri hakkında soruşturmanın Başbakanlık iznine bağlı olduğunu, bu nedenle görevli savcının TIR’da arama yapılamayacağını, yanında İçişleri Bakanı ve MİT Başkanının bulunduğunu ve kendilerinin, Adalet Bakanı’nın ve müsteşarının TIR’ın içinde silah bulunmadığını söylediklerini, bunların yalan söyleyip de ihbarcının mı söylediğini söylediği ayrıca ısrarla, hukuka sahip çıkmamı...”
Adalet Bakanı, başsavcıya ne söylemiş? Adalet Bakanı, hukuka sahip çıkma mı demeliydi? Bakan yasayı hatırlatıyor, İçişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı’nın tanıklıklarını naklediyor ve hukuka sahip çık diyor. Aslında orada bir şey daha söylüyor Bekir Bozdağ: “Hukukun gereğini yerine getirin”. Tutanakta yer vermiyor bu ibareye.
Savcı ne yapıyor? Bunları kağıda döküp, Adalet Bakanı’nın dokunulmazlığının kaldırılıp, yargılanması talebiyle Meclise sevk ediyor.
Meclis gayri ciddi bulduğu bu dosyayı geri çeviriyor. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bu arada Bozdağ hakkında, “Şikâyetlerin dışında herhangi bir delil bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığı”na karar veriyor. Takipsizlik kararına rağmen paralel başsavcı bu kez, kararın bozulması için Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesine müracaat ediyor. Tabi bu arada Tarsus Adliyesi’nde nöbet sistemi yeniden düzenleniyor. Sistemi dedim dikkat edin, sırası değil. Tarsus, Adana’nın takipsizlik kararını bozuyor.
Türkiye’yi, El Kaide ile aynı fotoğraf karesine sokup dünyada zor durumda bırakmak için devletine karşı operasyon yapan paralel yapının, kendilerine hukuku uygulayın diyen Adalet Bakanını yargılatmak için sergilediği çabayı, kendi tuttukları tutanağın izini takip ederek paylaşmak istedim.
Ha bu arada MİT tırlarının durdurulduğu zaman Suriye konulu Cenevre-2 toplantısı vardı. Orada terörist Suriye’yi temsil eden Velid Muallim çıksa, ”Türkiye terör örgütlerine silah sağlıyor. Bunu da ben söylemiyorum Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları söylüyor” dese ne diyecektik.
Gerçi Velid Muallim söylemedi ama paralelin sözcüsü CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan bunu Meclis kürsüsünden söyledi.
