|
Amerika’nın keşfi ve Siyah Müslümanlar…
Gerilimli bir yolculuğun ardından Kristof Kolomb’un gemisindeki tayfa ay ışığının gümüş rengine çevirdiği alçak bir tepe gördü. “Kara, kara!” diye bağırdığında takvimler 12 Ekim 1492’yi gösteriyordu. İspanya’dan yola çıkan Colomb, Japon Denizi'nde bir adaya çıktığını sanıyordu. Oysa Bahamalar’da bir adaydı bu. Adada altın izine rastlamayan Kolomb rotayı güneye çevirerek Küba’ya çıktı. Burada da altın yoktu. Bu defa Colomb, “Hispaniola” adını verdiği, bugün “Haiti” ve “Dominik”i kapsayan adaya çıktı. Adada umduğu kadar değilse bile epeyce altın vardı ve yerliler misafirlerine ziynetlerini seve seve armağan ediyorlardı.

Oysa İspanyollar yağma için gelmişlerdi. İspanya adına ilk kaleyi ve garnizonu Haiti’de inşa eden Kolomb İspanya’ya döndü. Haiti’ye döndüğünde ise kale de, garnizon da yok olmuştu. İspanyollar yerlilere köle gibi davranmışlar, kadınlarına tecavüz etmişlerdi. Yerliler sonunda isyan etmişlerdi. Adanın 300 bin olan nüfusu bir kaç yıl içinde 200 bine düştü. 1500’lerin ortalarında adada 500 kadar yerli kalmıştı. Haiti ve Dominik’in bugünkü halkının ataları ise Afrika’dan kaçırılan siyahlardır. “Endülüs İslam uygarlığı”na vurulan son darbe ile Latin Amerika’nın keşfedilmesi aynı yıllara denk düşer. Çekirge sürüleri gibi Latin Amerika’ya üşüşen Batılı işgalciler yerlileri yok etmek pahasına elde ettikleri altın ve gümüşü Avrupa’ya akıtarak kapitalizmi doğurtan birikimi sağladılar. “Amerika’nın keşfi” dedikleri şey buydu.

Önceki hafta İstanbul’da “1. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi” yapıldı. Haiti Müslümanlarının liderlerinden İmam Hanif, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir mektup göndermişti. İmam Hanif mektubunda atalarının Afrika’dan kaçırılarak Haiti’ye köle olarak getirilen siyah Müslümanlara dayandığını belirtiyor, atalarının dinini yeni yeni ‘keşfettiklerini’ ifade ediyor ve Türkiye’den yardım istiyordu. Zirvenin toplanmasına bu mektup vesile olmuştu. ‘Keşfetmek’ burada doğru bir ifadedir. Batılılar siyah Müslümanları Latin Amerika tarihinden silmeye çalıştılar. Buna rağmen siyah Müslümanlar Haiti kültüründe, dilinde, folkloründe derin izler bıraktılar. Şimdi o izler yeniden keşfediliyor.

1789’daki “Fransız Devrimi”nden iki yıl sonra Haiti’de bir “Siyah devrim” başladı. Haiti epeydir Fransa’nın sömürgesiydi. “Hegel” gibi bir filozof bile, antik çağın kölelerine ilişkin derin görüşler vazederken Haiti’deki kölelerin devrimini görmezden gelmişti. 1750’lerin sonlarında, Haiti Devrimi’nin ilk kıvılcımını çakan, Afrika kökenli siyah Müslümanlardan “Makandal” idi. Sonra, 1791’de, Bois Caiman ormanında gizli bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda “Boukman” adında bir asi, “Gözyaşlarımıza susamış beyazların tanrısının suretini atın ve hepimizin kalplerinde konuşmakta olan hürriyetin sesine kulak verin” diye konuştu. Haiti’yi “Siyah Cumhuriyet”e götüren isyan bu cümlelerle başladı. “Kitaplı adam” anlamındaki lakapla anılan “Boukman”ın yanından ayırmadığı kitap, “Kur’an” idi.

Bir Kasım ayında katledilen Boukman’ın başı ibret olsun diye bir kazığın tepesine geçirildi. Bois Couman’daki isyan törenini yöneten “Cecile Fatiman” da Müslüman bir aileden geliyordu. “Fatma” isimli bu kadın isyancı da özgürlük için canını verdi. Siyah isyancılar Avrupa’nın en kudretli adamı olan Napolyon Bonapart’ın gönderdiği orduyu bozguna uğrattılar. Haiti 1803’de bağımsızlığını kazandı. Haiti Devrimi, Güney Amerika’da pek çok köle isyanına esin kaynağı oldu. 1835’de Brezilya’daki isyanın liderleri de Müslümanlardı. Haiti ve Brezilya’da özgürlük için şehit düşen siyah Müslümanları saygıyla yad ediyoruz.
#amerikanın keşfi
#kolomb
#abdullah muradoğlunun yazıları
#yeni şafak yazarları
9 yıl önce
Amerika’nın keşfi ve Siyah Müslümanlar…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi