|
Büyüme için yabancı sermaye

Sermaye birikimi, gelişmekte olan ülkelerin en fazla ihtiyaç duyduğu (eksikliğini hissettiği) faktörlerin başında gelmektedir.



Çünkü Türkiye gibi ülkeler, dinamik bir nüfusa sahip olduklarından yeni istihdam alanları oluşturmak zorundadırlar.



Yeni istihdam imkanları için de yeni yatırım ve sermaye birikimi ihtiyacı açık olarak ortaya çıkmaktadır.



**


Yine bilindiği gibi Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde tasarruflar yetersiz olduğu için sermaye birikimi de yetersizdir ve mutlaka dış tasarruflara ihtiyaç duyulmaktadır.



Dış tasarruflardan iki şekilde yararlanılabilir. Birincisi dış borçlanma ve yeni kredi alma, diğeri ise yabancıların ülkeye yatırım yapmasını sağlama (doğrudan yabancı yatırım ve portföy yatırımı).



Dış borçlanma, üretken yatırımlara yöneldiği sürece büyümeye ve ekonomiye katkı sağlar. Verimli alanlarda kullanılmadığında ise anapara ve faiziyle geri ödeneceği dönemde ekonomi için önemli yükü beraberinde getirebilmektedir.



Fakat doğrudan yabancı sermaye yatırımı şeklindeki dış tasarruflardan yararlanmada geri ödeme söz konusu olmadığından (kar transferleri hariç) yatırımları en sağlıklı şekilde finanse etme (nitelikli finansman) yöntemidir.



**


Dünyadaki ülkelerin büyük kısmı yabancı sermaye yatırımlarından en yüksek düzeyde yararlanabilmek için siyasi, ekonomik ve kurumsal yapılarını bu yatırımlara uygun hale getirmeye çalışmaktadırlar.



2015 yılında dünyadaki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının hacmi 1.76 trilyon dolara ulaşmıştır. Gelişmekte olan ülkelere gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı 799.7 milyar dolar, gelişmiş ülkelerde ise 962.5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.



Çin, 30 yıldır gerçekleştirdiği yüzde 7- 10 bandındaki yüksek büyüme hızlarını büyük ölçüde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına borçludur. Sadece 2015 yılında Hong Kong'a gelen yabancı sermaye yatırımını da eklediğinizde Çin'e (sadece Çin 135,6 milyar dolar) 310 milyar dolarlık bir yabancı sermaye yatırımı gerçekleşmiştir.



**


Türkiye ekonomisinde son dönemdeki gelişmelere bakıldığında; büyüme hızlarının uzun dönemli Türkiye ortalamalarının (yüzde 5) altında seyrettiğini ve işsizlikte gözle görülür bir artış (yüzde 12.1) olduğunu söyleyebiliriz.



Türkiye, sahip olduğu genç- dinamik işgücü yapısı nedeniyle mevcut işsizlik düzeyini korumak ya da işgücüne yeni katılanlara iş bulabilmek için asgari yüzde 5 büyümek zorundadır. Yani işsizlik düzeyini sabit tutmak için yüzde 5 ve işsizlik düzeyini azaltmak için yüzde 5'in üzerinde büyümelidir.



Bu gerçek bizim yüksek ekonomik büyüme hızları için yabancı sermayeye, özellikle de doğrudan yabancı sermayeye, ne derece ihtiyacımız olduğunu açık olarak ortaya koymaktadır.



**


Yabancı sermaye gelişmiş altyapı istiyor, kalifiye ve ucuz işgücü istiyor, istikrarlı bir ekonomik yapıyı ve siyasi istikrarı istiyor, oynak olmayan kur yapısına sahip bir ekonomi istiyor, ekonomik özgürlük istiyor.



İşin açıkçası, istikrarsız bir ekonomi ve siyasi yapınız varsa yabancı yatırımların gelmesini unuttun.



**


Türkiye'de 1975-2004 döneminde sadece 19.6 milyar dolar olan yabancı sermaye girişi, 2005-2015 yılları arasında yaklaşık 8 kat artarak 161 milyar dolara ulaşmıştır.



2002 sonrasında yabancı yatırımların hızla arttığını, 2007 yılında 22 milyar dolar ile zirveye çıktığını, küresel kriz sonrasında tekrar azalma trendine girdiğini, en son 2015 yılında 16.5 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımıyla dünya ülkeleri arasında en çok yabancı sermaye yatırımı çeken 20. ülke olduğumuzu belirtelim.



2015 ve 2016 yıllarında, ülkemizde ve bölgede yaşanan ekonomik ve siyasi gerginliklerden dolayı yabancı sermayenin ciddi bir tedirginlik taşıdığını söyleyelim.



**


Son günlerde açıklanan ekonomik göstergeler Türkiye'nin ekonomik türbülanstan çıktığına, yavaş yavaş olumlu yatırım iklimine girdiğine işaret etmektedir.



Şöyle ki, Aralık 2016 ayı itibariyle doğrudan yabancı sermaye yatırımı 17 ayın zirvesine çıkarak 1.991 milyon dolarlık bir giriş gerçekleşmiştir. Bu rakam 2015 yılının Aralık ayına göre yüzde 37.4 artış demektir.



Geçen yılın tamamında, borsada 614 milyon dolarlık yabancılar tarafından alım yapılmışken, bu yıl sadece ocak ayında 816 milyon dolarlık bir alım yapılmıştır.



9 yıl vadeli borçlanma tahvillerine satış miktarının 3 katı teklif gelmesi, son bir haftada dolar kurunda yaşanan hızlı düşüş yabancı sermayenin Türkiye'ye duyduğu güvenin göstergesi olarak düşünülebilir.



**


Yabancılar Nisan ayındaki referandum sonrası istikralı bir siyasi yapının ortaya çıkmasının Türkiye piyasalarını cazip hale getireceğini söylemekteler.



Tabii ki hükümet doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla ilgili ev ödevlerini güncellemeli; özellikle bürokrasiyi azaltıcı, ilgili mevzuatı kolaylaştırıcı, vergi yükünü azaltıcı ve kurumsal yapıyı destekleyici düzenlemeleri yapmalı.



Çok yüksek büyüme hızları gerçekleştiren Asya ülkelerinin yer aldığı bölgenin dünyada en fazla yabancı sermaye stokuna sahip olduğunu hatırlatalım ve 'dünyayı yeniden keşfetmeye gerek olmadığını' söyleyerek bitirelim.


#Sermaye
#Büyüme
#İstihdam
#Asya
7 yıl önce
Büyüme için yabancı sermaye
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak