|
Millet, ekonomik darbeyi de önledi

Türkiye, 15 Temmuz gecesi başlatılan hain darbe girişiminin yaralarını sarmaya çalışıyor.



Bir yandan OHAL ilan edilerek devlet kadroları demokrasiye, hukuk devletine, milletin hak ve özgürlüklerine yönelik büyük bir tehdit olan FETÖ elemanlarından temizlenmeye çalışılırken diğer yandan ekonomik dengelerdeki oynamalar düzeltilmeye çalışılıyor.



**


Aslında, darbe planlayanlar hem ülke yönetimini ele geçirme, hem de ekonomide kaos yaratıp hükümete karşı halkı ayaklandırma düşüncesindeydiler.



Yani

ekonomik kriz darbe planının bir diğer ayağıydı

.



Vatandaş

mensubiyet taşıdığı milletin onurlu bireyi olduğunu ispatlayarak kalkışmanın ilk gününden itibaren demokrasiye sahip çıkma ve meydanlarda demokrasi nöbeti tutmanın yanında,

ekonomik kriz-kaos darbesi olmaması için de elinden geleni yapıyor

.



**


Başta

Cumhurbaşkanı

olmak üzere ilgili hükümet yetkililerinin serbest piyasa ekonomisi işleyişine bağlı kalınacağını açıklamaları; müdahalenin, devlet kadrolarının temizlenmesiyle sınırlı kalacağının (

ekonomik faaliyetlere müdahale edilmeyeceğinin

) belirtilmesi piyasalara güven verdi.



Gelişmeler karşısında, ekonomiden sorumlu bakanların Orta Vadeli Plan'daki (OVP) ekonomik hedeflerde (enflasyon, büyüme vs.) bir değişiklik olmayacağını, ülke ekonomisinin planlandığı gibi (mali disiplinden taviz verilmeyerek) yoluna devam edeceğini açıklamaları da çok önemli bir güven sebebi.



**


Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'in alelacele-haksızca notumuzu düşürmesiyle (JCR'nin '

Türkiye'nin kredi notunun değiştirilmesi anlamsız'

açıklaması) dolar bir ara 3.09 liraya kadar yükselmiş, fakat ekonomi alanındaki doğru politika ve açıklamalar sonrasında tekrar 3.01-3.04 aralığına yerleştiğini görmekteyiz.



Devletin temelini dinamitlemeye yönelik çok uluslu ve olağan dışı bir kalkışmanın sonrasında dövizde, borsada ve faizde ufak tefek oynamalarla piyasaların tekrar istikrar kazanması

ekonominin gücünü göstermesi

bakımından önemlidir.



**


Halk,

darbeye sadece tankın, topun önüne geçerek değil her anlamda

direndi

.



Bu noktada, halkın son 10 günde

10 milyara yakın dolar
bozarak

piyasalardaki

talebi karşıladığı

, Merkez Bankası rezervlerine ihtiyaç duyulmadığı; bu gelişmenin kurların istikrarlı seyretmesinde çok önemli etken olduğu gerçeğini de belirtmeliyiz.



Bir anlamda millet

, demokrasiye sahip çıkışındaki kahramanlığı yanında

ekonomik darbe karşısında da üzerine düşeni yapmış

ve TL'yi savunmuştur.



Yine, Menkul Kıymetler Borsası kaybettiği değeri belirli ölçüde geri almış, faizlerde çok önemli kıpırdama olmamıştır.



**


BDDK verilerine göre 15-22 temmuz arası (darbe girişimi sonrası hafta) banka kredilerinde 27.5 milyar liralık artış olması, yabancıların sıcak para diye nitelendirilen hisse senedi (borsa) ve tahvil alımlarının 1 milyar doların üzerine çıkması, bazı özel sektör tahvillerine arz edilenin çok üzerinde talep gelmesi hem

iç hem de dış piyasa aktörlerinin ekonominin geleceğine ilişkin güvenini yansıtmaktadır

.



**


İhracat siparişlerinin artışı; Kuşadası, Didim, Uzungöl (Trabzon) gibi turizm merkezlerinden olumlu haberler gelmesi; reel sektör temsilcilerinin gıdadan tekstile, teknolojiden inşaata yatırım planlarında sapma olmadığını açıklamaları

ekonomideki sağlam altyapıyı gösterme

bakımından önemli.



**


Cumhurbaşkanı'nın ve Türk halkının feraseti

ülkemizi büyük bir kaosun, uçurumun eşiğinden döndürmüştür.



Ve bu

saldırıların

, bölgesinde güçlü (politika geliştiren), ekonomisi büyüyen ve çekim merkezi; özgür (demokratik) Türkiye talep ettikçe artarak, şekil değiştirerek

devam edeceğini unutmayalım.


**


Piyasa aktörleri

(üretici-tüketici-aracı vs.) belirsizlik ortamına, tereddüde, olumsuz imaja ortam hazırlayacak eylemlerden kaçınmalıdır.



İstihdama, üretime ve ihracata; kısacası ekonomik gelişmeye katkıda bulunacak, ülke insanının refahını arttıracak adımlar atarak,

heyecanla ve ibadet aşkıyla faaliyetlerini sürdürmelidirler.


Bu noktada, İTO'nun '

ülke için üretim'

sloganı, TÜSİAD'ın önemli yurtdışı gazetelerine Türkiye imajını düzeltme adına verdiği ilanlar ve başta TOBB olmak üzere STK'lerin yayınladığı birlik mesajlarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.



**


Cumhurbaşkanımızın yabancı yayın organlarındaki mülakatları

hem ülkenin karşı karşıya kaldığı

darbenin fecaatini

anlatması hem de Türkiye'nin ne kadar

güçlü ve sağlam bir ekonomisi olduğunu göstermesi

açısından da önemlidir.



Sayın Cumhurbaşkanı'nın, bu mülakatlarda yatırımcılara (yabancı) çağrısı, ülkenin uygun yatırım iklimi ve destekleri piyasa dinamiklerini güçlendiricidir.



Yani ekonominin dış görünümünü-imajını iyileştirici bu adımlar hayli önemlidir.



**


15 Temmuz, hem Türk demokrasisine yönelik alçakça bir saldırının hem de büyük halk direnişinin tarihidir.



Bu tarih, toplumun ve siyasetin dayanışması ile aynı zamanda güçlü ve gerçekten yeni Türkiye'nin tarihidir.



Gün

, bu musibetten dersler çıkarma (rüzgârın buğdayı samandan ayırması misali); demokratik değerleri içselleştiren, özgür- bağımsız, ekonomik ve kurumsal altyapısını güçlendiren, teknoloji-yenilik ve ar-ge yapan

güçlü ve daha büyük

(daha çok yatırım çeken ve refah içinde)

bir Türkiye için bu ihaneti fırsata dönüştürme günüdür

.



Başta hükümet ve ekonomi bürokrasisi olmak üzere herkes işini en iyi şekilde yaparak devlete, ekonomiye ve piyasalara (pazara); kendinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmalı.



Panik, belirsizlik, kaos, ekonomide türbülans ve kriz algısına neden olacak davranışlardan kaçınılmalıdır.



Türkiye'nin geleceği ve mazlum milletlerin umudu olmak adına,

bugün, güçlü ve bir olma zamanıdır.



#OHAL
#FETÖ
#TÜSİAD
٪d سنوات قبل
Millet, ekonomik darbeyi de önledi
Show Müslümanlık
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü