|
Amerika’nın dünyaya çevrilen objektifi

Sovyet emperyalizminin Afganistan'ı işgal ettiği yıllardan hafızalarda kalan en canlı resim o küçük kızın bakışlarıydı. Amerika'nın dünyaca ünlü National Geographic dergisine kapak olan o Afgan kızın portresi hala hafızamdadır: Başını yarı açık saran örtüsünün çevrelediği masum çehreyi tamamlayan bir çift yeşil göz. 12 yaşındaki bu Afgan kız çocuğunun bakışı, tüm dünyanın Afganistan'a bakışını da belirleyen bir kare idi.



1984 yılında Afgan direnişi tüm şiddetiyle sürerken Ruslara karşı savaşan mücahidler başta Amerika olmak üzere Batı'nın desteklediği özgürlük savaşçısı idiler. Afgan mücahidlerin ideolojisi, dünya görüşü hepsinden öte işgal altındaki Afganistan'da yaşayanların dinleri, kültürleri, değerleri ile Batı uygarlığı ile hiç de uyumlu olmadıkları o dönem gündemde değildi elbette. 'Medeniyetler çatışması' teorileri henüz ortaya atılmamış, Batı'nın evrensel değerlerinin karşıtı olarak İslam ve İslami hareketler boy hedefi yapılmamıştı. Fakat Soğuk Savaş dönemini bitirecek yolun taşları Afganistan'da döşeniyordu.



Bugünün korkulu rüyası 'dinci terör' örgütlerinin yuvası sayılan Afganistan'ı o dönemde bakışları ile feminen bir imaj çizen, yardım ve merhamet bekleyen masum bir kız temsil edebilirdi. National Geographic'in kapak konusu kız aynı zamanda oryantalizmin dişil Doğu imgesi ile de örtüşüyordu. Bir bakıma Sontag'ın dile getirdiği şekliyle Batı'nın 'f

etih tutkusunu temsil eden (bir) fotoğraf

' karesi.



National Geographic dergisi ve onu çıkartan National Geographic Society'nin yüzyıldan fazla bir geçmişi var. Bilimsel görünümlü ama bir o kadar da ideolojik aylık dünya kültürü dergisi. Antropolojiden sosyolojiye insan bilimlerini harmanlayarak Amerikan bakışını yansıtır. Daha doğrusu

bu dergi Amerika'nın dünyaya çevrilmiş objektifidir.


Dergide ele alınan konular ve konuların metni çok titiz bir editöryal süzgeçten geçer. Ancak bu dergiyi farklı kılan asıl faktör kullandığı resimlerdir. Hem kullandığı teknik hem de bakış açısı yönüyle son derce seçicidir. Bir konuda çekilen yüzlerce fotoğraf arasında seçilen tek kare kadrajından ışığına kadar Amerikan oryantalizminin rengini yansıtır. Fotoğraflar tarihsel ve kültürel bağlamından koparılarak Amerikan okuyucusunun ilgi ve zevkine uygun hale getirilir. Aynı zamanda kuruluşundan itibaren dünyaya açılma hevesindeki Amerika'nın yeryüzündeki nüfuz alanlarına yöneltilen keşif kolu gibidir bu kapaklar.



1984 yılında çekilen o zaman 12 yaşında dergiye kapak olan Afgan kızın hikayesi orda bitmiyor elbette. Verilmek istenen imaj, yeşil gözlü, beyaz, dişil bir Afgan olarak belki de Büyük İskender'den bugüne kalmış Helen soyundan bir Afgandı. Böylece Amerika'nın ve de Batı medeniyetinin kökü sayılan Helenlerle bu ücra Doğu'daki ülkelerle tarihsel bir bağ kurulmuş olacaktı. Amerika ile savaşa daha doğrusu silah rekabetine girerek çöküşe gittiğini hesaplayamayan Sovyet İmparatorluğu ile sürdürülen sıcak çatışmanın kültürel, duygusal temelleri de atılmış oluyordu...



Yıllar geçecek, Sovyetler Afganistan'da sürdürdüğü işgali geride kan ve gözyaşı bırakarak sona erdirmek zorunda kalacak ve Sovyet sistemi dağılacaktı,



Soğuk Savaş bitmiş ama Afganistan yeni bir işgali yaşayacaktı. Rus işgaline karşı Afgan mücahidleri destekleyen Amerika, 11 Eylül 2001'de uçaklanması üzerine, Afganistan'ı işgal edecekti. Afganistan işgalinden hemen sonra National Geographic'te 'Afgan kızı' tekrar kapak olacaktı. Fotoğrafı çeken McCurry ve ekibi o küçük kızı Afganistan'da buldu ve yaşlanmış bir kadın olarak tekrar kapak yaptı. Tüm yaşadıklarına rağmen hayata umutla bakan, yeşil gözlü Afgan kız çocuğunun yerine fotoğrafta çile ve acıların yüz çizgilerini derinleştirdiği yorgun bir kadın vardı artık. Tüm 'kötülüklerin kaynağı, terör yuvası' Afganistan Amerikan uçaklarınca bombalanıyor, ülkesi işgal ediliyordu zira.

Batı'nın evrensel değerlerinin negatifini temsil eden bir kültür ve dinin temsilcisiydi artık kapaktaki kadın

.



Ve son olarak Pakistan polisinin yaptığı bir operasyon ile Peşaver'de sahte kimlik taşıdığı için tutuklandığı haberi geldi. Bu son haber, Peşaver gibi her tür kayıtsızlığın kol gezdiği Peştun şehrinde bir kadının muhtemelen rahatça ikamet edebilmek için edindiği sahte kimlik yüzünden yakalanmasının haber ajanslarınca dünyaya duyurulması tuhaf ötesi bir durum.

Semiotik okumaya devam edecek olursak, Afganistan'ın defterinin kapandığına hükmedebiliriz.


Bu olayın temsil ettiği dramatik hikaye bir yana, bugün Ortadoğu'da kimin, fotoğraflarının ne şekilde kapak olduğuna dikkat etmek gerektiğine dair açık uyarı niyetine bir okuma denemesiydi...


#Afganistan
#Sovyetler
#Soğuk Savaş
#National Geographic
7 yıl önce
Amerika’nın dünyaya çevrilen objektifi
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak