|
Batı basınında çark başladı…
Bugünleri de görecek miydik?!.. Bir çark ediş ki, demeyin gitsin… Bizimkiler ABD ile kader birliği ettiler ya… Güney sınırımızda işler karıştı ya… Yansıması hemen kendini gösteriverdi…
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan
'ı yerden yere çalmasıyla ünlü Batı basınının temsilcileri birer birer yön değiştirmeye başladı… Ancak sakın aldanıp da '
değiştiler
' sanmayın. Ânında 180 derecelik bir tur daha atabilirler…

Erdoğan'ı bir elinde tespih diğer elinde gaz maskesi ile bağdaş kurmuş Osmanlı Padişahı
kılığında kapak yapmış
ve '
Demokrat mı Sultan mı
' başlığını atmış olan The Economist, eğer bu kez “
Erdoğan vazgeçilmez bir ortak
” diyorsa, bunu hayra mı yormalı şerre mi, gerçekten ayırdına varmak zor. Hoş, bu konuda bir fikri olmayan 'medya maydanozu' bulmanız zordur ama biz sadece bizim haddimizin sınırlarını zorladığını belirtmekle yetinelim…

Yeni Şafak
Online
dün yazmış…“Geçtiğimiz günlerde The Guardian gazetesinin 'Avrupa'nın Erdoğan'a ihtiyacı var' analizinin ardından, bugün de Economist dergisi, Erdoğan'ın Avrupa Birliği için 'vazgeçilmez bir ortak' olduğunu yazdı” diye iletmiş haberi…

O
The Guardian
'dı ki, demediğini bırakmamıştı Erdoğan için…

The Economist, Cumhurbaşkanı'nın Brüksel ziyaretini değerlendirmiş.
Recep Tayyip Erdoğan
'ın gezisine geniş yer veren dergi,
bu gezide ana gündemin Türkiye'nin AB adaylığı olmadığını;
Türk bakanların
, AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin AB'ye olduğundan daha fazla ihtiyacı olduğunu söylediğini ve artık rollerin değiştiğini yazmış.

Haydi hayırlısı…

Ezber bozmanın sırları

Perşembe günü
Perakendeciler Derneği
'nin bu yıl 2.'sini düzenlediği Ortak Gelişim Kongresi'nin son bölümündeki bir panelde moderatörlük (kolaylaştırıcı) görevini bana tevdi etmişlerdi. Panelin ana konusu şuydu: “
Markalarıyla Ezber Bozanlar

Aslında ezber bozmadan, farklılık yaratmadan, inovasyon ve AR-GE'ye yatırım yapmadan marka olunmayacağını bilmeyen yok ya; buna rağmen, salondakiler de ben de katılımcılardan o gün pek çok şey öğrendik.


Şu notları almışım:

Domino's Pizza'
nın CEO'su
Aslan Saranga
: Keyif almak; markayı tek cümleyle anlatabilecek şekilde konumlamak, çalışanların enerjisini müşteriye yansıtabilmek…

Burger King
(
TAB Gıda
) CEO'su
Caner Dikici
: Cesaret; süreçleri hızlandırma, çabuk karar verme (global şirketlerde merkez ile ilişkiyi yaratıcılığa engel olmayacak şekilde tutma becerisi); istikrar…

Big Chefs
'in CEO'su
Gamze Cizreli
: Coşku; insanların restoranda kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlayacak 'minimalizasyon' (mütevazı ortam); zor müşterilerle keyifle başa çıkma becerisi…

Tchibo
Genel Müdürü
Tuba Yapıncak
: Devinim (sürekli hareketlilik); misafirperverlik; çalışanları birarada tutma, sirkülasyonu düşürme,
çalışanda sadakat unsurunu ön plana çıkarma

Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek
: Önce insan, sağlık, tabandan yetişmiş insanlara öncelik tanımak; binlerce çalışana, ekiplere inandırıcı bir ortam sağlamak; itibarı her şeyin üzerinde tutmak ve bunu tüm çalışanların katılımıyla başarmak; verimlilik, bilimsel yaklaşım ve kurumsallaşma…

Hepsi birbirinden başarılı panelistlerin ezber bozma adına ortaya koydukları formüller
böyle
. Tabii ki demesi kolay, yapması daha az kolay.

Allah tüm marka yöneticilerine 'kolaylıklar' versin.

Reklam ekonominin aynasıdır

Türkiye ile ilgili o kadar çok olumsuz laf duymaya koşullanmışız ki, olumlu giden rakamlara tereddütle bakmaya, “Yahu bunun kaynağı sahih mi?” diye sormadan edemiyor insan.

Bu kez rakamları veren kuruluş
Reklamcılar Derneği
.

Türkiye'de ilk 6 ayda reklam yatırımları yüzde 7,8 büyüyerek toplam reklam yatırımı 4,2 milyara ulaşmış. Dünya reklam yatırımlarının ise bu yılsonu itibariyle 30 milyar dolarlık bir artış ile 57 milyar dolar olması bekleniyormuş. (Reklam yatırımlarının yüzde 52'sini televizyon, yüzde 17,38'ini gazete ve dergi, yüzde 20,62'sini dijital, yüzde 6,7'sini açıkhava, yüzde 1,95'ini radyo ve yüzde 1,28'ini ise sinema reklamları oluşturmuş.)

2015'in ilk altı ayında gazetelerin reklam yatırımından aldığı pay bir miktar düşerken, dergi reklamı yatırımı bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında azalmış. Geçtiğimiz yıl dergideki reklam yatırımı 54 milyon TL iken bu rakam bu yıl 50 milyon TL'de kalmış. Gazete reklam yatırımları ise 508 milyon lira olmuş. Geçtiğimiz yıl 199 milyon TL olan toplam açık hava reklam yatırımı bu yıl 214 milyon TL'ye ulaşarak yüzde 8'lik bir artış sağlamış. Sinema reklamlarında da yüzde 22 oranında artış görülmüş. Geçen yıl 34 milyon TL olarak ölçümlenen yatırım bu yıl 41 milyon TL'ye çıkmış.
Yılın ilk yarısında dijital reklam yatırımı
da yüzde 22 oranında artmış.

Ekonominin nereye gittiğine, iş dünyasının bir ülkenin gelecek tasarımına nasıl baktığına işaret eden en iyi göstergelerden biri hiç şüphesiz reklam ve pazarlama harcamalarıdır. Bu bağlamda felaket senaryoları çizenlerin bu verilere bir göz atmasında yarar olabilir.
#ekonomi
#markalar
#Özdilek Holding
#batı basını
8 yıl önce
Batı basınında çark başladı…
Şaşırdınız mı?!
Toplu sözleşme mi yoksa maaş rekoru denemesi mi?
Gurbette Ramazan… Reis ne demek istedi? Yeni bir AK Parti şart…
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru