|
Biz umutluyuz
HDP
Eş Başkanı
Selahattin Demirtaş'ın
'
yumuşama
' olarak bazılarınca yorumlanan konuşmasıyla, Adana'nın Pozantı ilçesinde emniyet müdürlüğüne saldırı düzenlemeye cesaret eden PKK teröristlerinin iki polis memurumuzu şehit etmeleri aynı zaman dilimlerine denk düştü.

Tam da ortama göre söylem değiştiriyor; –örneğin dün etrafındaki esnaf ve sanatkâr STK yöneticilerine ve onların vasıtasıyla ülke kamuoyuna mesaj verirken yaptığı gibi– diye eleştirilen HDP'li Eşbaşkan,“Kan istemiyoruz; buna Kandil ve herkes dâhil…” derken; yakılan inşaat makinelerinin milletin malı olduğunu idrak etmişken; Kandil'in onu yok sayan tavrını sürdürmesi HDP'nin kaderini belirleyecek gibi…

Devlete ve Başbakan'a başka seçenek bırakmadılar. Başta
Almanya
ve onunla aynı çizgiden Türkiye'deki İrlandalılar olmak üzere İngiltere,
Amerika
hariç Batılıların “IŞİD'i dövüyorsunuz çok iyi de Kürtlere neden saldırıyorsunuz?” diye eleştirdikleri (Bkz. 30 Temmuz tarihli
Die
Zeit gazetesi) bir dönemde, Başbakan'ın son iki haftadır, özellikle dünkü
TOBB
toplantısında sergilediği olağanüstü başarılı ve seçim meydanlarındakinden son derece farklı; kendine özgü, cesur ve tutarlı tutumu, ülkede bütünlüğü sağlama yolunda atılmış bir adım olarak algılanacaktır.

Finans Uzmanı Murat Demirel medyaya verdiği röportajında “Türkiye, üzerinden buldozer geçse yıkılmaz” demiş. Biz de bu görüşe katılan ve Türkiye'nin geleceğinden son derece ümitli olan taraftayız.

Türkiye ilk yüzde niye yok?..

Dünyanın En Değerli 100 Markası araştırmasını 10 yıldır
BrandZ
adı altında yürüten
Millward Brown
son rakamları açıklamış. Listenin tamamına ve raporuna ücretsiz olarak şirketin web sitesinden bakılabilir. Biz ilk 20'yi vermekle yetineceğiz ve bir iki hususa dikkat çekeceğiz.

Birinci sıradaki Apple'ın marka değeri (yani çok kabaca sadece isim hakkı ve amblemin değeridir; sabit yatırım ve diğer aktifler dâhil değildir), Türkiye'nin geçen yılki Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın %31'i…

Dünyadaki ilk 100 markanın toplam değeri 10 yılda %120 artmış… Sadece geçen yılki artış %14 olmuş. Bildiğiniz üzere Türkiye'nin büyüme oranı %3'ün altındaydı. Bu da yerlerde sürünen hatta eksi büyüme yazan Avrupa gibi pek çok ülkenin gıpta ile baktığı bir durumdu…

Yani özel markalar çılgınca büyürken gelişmiş ülkelerin bazıları ve gelişmekte olan ülkelerin kahir çoğunluğu, az gelişmişlerin ise tamamı yerlerde sürünmeye devam etmiş…

Bu sütunlarda yıllardır nefesimiz yettiğince bağırdığımız bir gerçeği tekrarlayalım: Türkiye yüksek teknolojiye ve katma değerli üretime ve de ülke markasına, dolayısıyla
yumuşak güce
yatırım yapmadan, dünya liglerinde boy gösteremez. FB gibi dünya starlarını da transfer etse, gösteremez…

Bir bakın isterseniz ilk 100'de bir Türk markası var mı?.. Yoksa, neden yok dersiniz?..


'Yunus İklİmİne Muhtacız'…

Sağ olsun
Mehmet Nuri Yardım
, '
Şiirimizden Portreler
' adlı eserini yollamış da, kitabın oksijeninden yararlanma fırsatını bulduk. Türkiye'nin son günlerdeki iç karartıcı gündeminden bir süreliğine kopup duygusal bir ufuk turu atmak nasip oldu…

Çağrı Yayınları'ndan dördüncü baskısını yapan kitabında Mehmet Nuri Bey,
Hisarcılardan Garip'e, 'Lale Devri ve Nedim'den, Cumhuriyet Dönemi Şairlerine
uzanarak günümüze gelmiş ve edebiyat dünyasında şiiri yaşatanlarla sohbetlerine yer vermiş. İki dönem AK Parti Milletvekilliği yapmış olan
Zeynep Karahan Uslu
hanımın babası olarak da ismine âşina olduğumuz, Klasik Türk Edebiyatına miras olarak bıraktığı pek çok eseriyle de tanınan rahmetli
Prof. Dr Abdülkadir Karahan'la
sohbetle başlıyor kitap. Rahmetli Karahan, “Yunus iklimine muhtacız” demiş.

Sohbetler bölümünde şiir ve edebiyat sahasında iz bırakan isimlerden muhteşem tespitler ('Yunus'u aydınımız geç tanıdı' veya 'Şiir ve şuur akraba kavramlar' gibi) ve her bölümde o isimlerden örnek şiirlere yer verilmiş. Mehmet Nuri Bey, usta-çırak ilişkisini ve gelenekle bağ kurmayı çok önemsediğini ifade eden önsözünde diyor ki:

“Şiir yazmaya yeltenenler, önce 'eski/mez' üstadları ve yaşayan ustaları tanımalı, sonra oturup yazmalılar. O zaman görülecektir ki hakikaten 'şair millet'iz ve dünya çapındaki büyük şairleri biz yetiştirmişiz. (…) Kitabın genç şairler ile ustalar arasında köprü olma dileği ve muradı var.”

Şairliğin, öğretilmesi mümkün olmayan, bende de bulunmadığından dolayı hayli hayıflandığım çok büyük bir yetenek cevheriyle ilişkilendirilebileceğine inansam da, bu kitabın liseli gençlerden başlayarak şiire saygılı herkes için çok değerli bir yol gösterici olduğunu hemen belirtelim. “Her şeye rağmen iyi ki şiir var!” diyen Mehmet Nuri Yardım'ın '
Şiirimizden Portreler'i
yol göstermek üzere zenginlik katacak bir başvuru kitabı olarak özellikle gençlerin ve kendini genç hissedenlerin kütüphanesinde bulunmalı…
#BrandZ
#Millward Brown
#markalar
#apple
#Şiirimizden Portreler
9 yıl önce
Biz umutluyuz
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset