Mehmet Topal ve Josef'ten oluşan bir orta sahanın Fenerbahçe'nin oyununa pozitif bir katkı yapmadığı geçtiğimiz iki sezon boyunca tecrübe edildi. Aykut Kocaman'ın sezona kötü başlangıç sebebiyle anlamı ve önemi daha da artmış Trabzonspor maçında bu ikilide ısrar etmesi anlaşılır bir tercih değildi. Temmuz ortasında başlayan Rus Ligi'nden gelen Giuliano, Fenerbahçe hücumuna yeni bir nefes olabilirdi. Nitekim oyuna girdikten sonra da hareketlilik getirdi. Burak Yılmaz'ın erken golü Trabzonspor'un oyununu olumsuz yönde etkiledi. Bordo-mavililer yanlış bir biçimde kendi sahasına çekildi. İki takımın sert futbolu ve sık duran oyun, temponun genelde düşük kalmasına sebep oldu. Fenerbahçe, tempoyu yükseltebildiği ilk devrenin son anlarında golü buldu. İkinci devre oyun kısır bir biçimde seyrederken Volkan Demirel'in hatasıyla gelen Trabzonspor golü maça hareket getirdi. Yine öne geçen bordo-mavililer yine geriye yaslandı. Kadıköy'de uzun süren bu baskıdan gol yemeden kurtulmak imkansızdı. Aykut Kocaman'ın maç öncesi, Ersun Yanal'ın maç sırasındaki tercihleri bu oyunu ve sonucu ortaya çıkardı. Fenerbahçe bir resmi maçta daha galip gelemezken, Trabzonspor 20 yıl sonra ayağına gelen Kadıköy'de kazanma fırsatını tepti.