|
Yönetim skandalının sonucu...
Galatasaray formasının büyüklüğü bu kadronun kapasitesinin çok üstünde. Avrupa kupalarında tarihinin ilk maçına geçtiğimiz hafta çıkmış bir takıma karşı, 2-0'ın rövanşında, daha maçın başında telaşlanıyorsanız kapasitenizde sorun var demektir. Futbolda, daha doğrusu sporda hırs ile sinirlilik arasında fark vardır. Hırs ne yapacağını bilen bir sporcuda ya da takımda kendiliğinden oluşan bir histir. Ancak sinirli olma hali güçsüzlüğün ve çaresizliğin sonucunda doğan bir davranış biçimidir. Galatasaray daha maçın başında Östersunds gibi bir rakibe karşı turu çeviremeyeceğinin, hatta tur heyecanı yaşatamayacağının sinyallerini verdi. İlk dakikadan itibaren sarı-kırmızılıların duran top ya da uzaktan şutlar dışında gol ihtimali doğuramayacağı belliydi.

Galatasaray'ın sorunu taktiksel değil. Günümüzde tüm dünyadaki takımların büyük kısmı bu dizilişle, bu anlayışla oynuyor. Sorun yönetenlerde ve onların seçimlerinde. Takımdan ayrılanlar, yerlerine gelen ve gelemeyenlere, takımın teknik olarak kime emanet edildiğine bakılınca yönetimsel problemlerin hatta skandalların ne kadar büyük olduğu ortaya çıkıyor. Kulüp, medya etkisiyle ve popülist söylemlerle yönetilince gün bile kurtarılamıyor.

Igor Tudor'a sene sonuna kadar zaman da verilse bir şeylerin değişmesi neredeyse imkansız. Hırvat hoca geldiği andan itibaren kendini gereksiz yere ispat etmeye çalışmasıyla, kişilerle problemleriyle ve iletişimsizliğiyle silinmez bir soru işareti ortaya koydu.

Galatasaray bu hezimetin bir benzerini 2005 yazında Tromsö'ye karşı yaşamıştı. Dün tribünden ortaya konulan tepkiler o gün yoktu. Ancak o zaman bir ışık, bir umut veren takım sene sonunda şampiyon olmuştu. Bu Galatasaray taraflı, tarafsız tüm izleyenlere sıkıntıdan başka hiçbir şey vermez.
#Igor Tudor
#Galatasaray
7 yıl önce
Yönetim skandalının sonucu...
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü